7.Menengiç

430 29 9
                                    

Yeni bölümle geldim. Anca bugüne yetiştire bildim. Umarım beğenirsiniz.

Songül'ün cesaretine şaşırdı Sadi. Vakit kaybetmeden dudaklarını Songül'ün dudaklarıyla birleştirdi...

Kafasını kaldırıp kapattığı gözlerini açtığında sallanan bir el gördü Sadi. Kulağındaysa Songül'ün sesi yankılandı.

"Sadi..."

Sadi bir süre anlamayan gözlerle Songül'e baktı. Yani az önce olanlar onun kendi hayalimiydi?
Sadi için hayali güzeldi ama Songül'ün gözlerine bakamadı, başını sağa sola sallayarak kendine gelmeye çalıştı.

"İyi misin Sadi?"

Sadi boğazını temizleyip konuşmaya başladı ama sesi çok zayıf çıktı. Bir kaç defa öksürdükten sonra yeniden konuştu.

"İyiyim. Seni bekliyordum, gidelim mi ?"

Üniversiteden ayrılıp arabaya bindiler. Eve doğru yola koyuldular.

Songülün evine vardıklarında Sadi durdurdu arabayı.

Songül çekinerek Sadi'ye sordu.

"Hadi gel bir türk kahvesi yapayım sana"

Sadi düşünür gibi yapıp gülümseyerek cevap verdi.

"Çok teşekkür ederim, türk kahvesi istemiyorum."

Sadi'nin teklifi kabul etmemesi Songülün canını sıktı. Kapıyı açıp indi arabadan.
Apartmana doğru adımladı.

Sadi arabasının torpidosunda sakladığı menengiç kahve tohumlarını aldı.
Sadi yanlış bir şey yaptığını düşünüp hemen indi arabadan. Songülün peşinden seslendi.
Songül Sadi'nin sesiyle olduğu yerden dönüp Sadiye baktı.
Sadi Songül'e bakıp konuşmaya başladı.

"Dur Songül beni de bekle, hem davet ediyorsun hem de beklemiyorsun. "

Songül şaşkın bir halde Sadi'ye baktı. Az önce teklifini reddetmemiş miydi bu adam ?
Sesini bir az yükselterek Sadi'ye cevap verdi.

"Hatırladığım kadarıyla sen az önce benim teklifimi reddettin."

Sadi Songül'ün yanlış anladığının farkına vardı.

"Ben öyle demek istemedim ki. Yani istemem dediysem, türk kahvesi istemem. Menengiçe asla hayır demem."

"Menengiç?"

Sadi elindekini sallayarak söyledi

"Menengiç kahvesi "

"Ben hiç içmedim."

"Çok güzel kahvedir, hadi ben yapayım içelim."

Songül Sadi'ye oyun oynamak istedi.

"Hayır efendim, siz o hakkınızı kaybettiniz. Başka zaman artık."

Sadi Songül'e ciddi misin der gibi baktı.

"Songül yanlış anlaşılmaydı o. Hadi inat etme de eve geçip, kahve içelim."

"Türk kahvesi di mi?"

"Senin elinden zehir bile içerim ben. Sen nasıl istersen. Ama bir gün menengiç içelim birlikte. Eminim sen de seveceksin."

Songül büyük bir gülümsemeyle Sadi'yi dinledi. Sonra kendine gelerek, oyunu daha fazla uzatmak istemedi.

"Tamam, hadi gel. Ama kahveyi sen yapıcaksın . Menengiç kahvesini , bakalım bahsettiğin kadar var mı?"

Sadi Songül'ün dibine kadar yaklaşıp kulağına fısıldadı.

"Her gün benimle menengiç içmek için bahane arayacaksın."

Hayatımın dersiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin