☆~"Deniz Ekim, ziyaretçin var!" Adımı duyduğum anda sevinçden havalara uçacakdım. Anneme o kadar çok hasretdim ki. Keşke onu öpüp koklaya bilsem, şuan tek ihtiyacım olan şey buydu.
Gardiyan kolumdan tutup görüş salonuna getirdi. Annemi görüş odasının diğer tarafında gözleri ağlamaktan şişmiş, bitkin halde gördüğüm de kalbime sanki yüzlerle bıçak saplanmışdı. Annem kafasını kaldırıp bana baktığında daha fazla ağlamaya başladı.
Vücudundan sanki kaynar sular akıyordu. Sandalyeyi çekip oturdum. Elimi annemin sesini duymak için telefona atdım. Annem de telefonu eline aldı.
"Oğlum" dedi ağlamaklı sesle. Tüylerim diken diken olmuşdu "Çok zayıflamışsın yavrum benim...İzin vermiyorlar ki sana güzel yemekler yapıp getireyim"
Dolmuş gözlerim görüşümü bulanıklaşdırıyordu "Annem...Çok özledim seni, kokunu özledim annem" dememle annem birden hüngür hüngür ağlamaya başladı. Bende kendimi tutamayıp, elimi yüzüme kapatıp göz yaşlarımın akmasına izin verdim
Annem bir az sakinleşip konuşmaya başladı "Bak görüçeksin yavrum, masum olduğunu anlayıp bırakıcaklar seni" dedi titrek sesle "Hem benim oğlum karıncaya bile zarar vermez, nasıl yapsın böyle bir şeyi, deyil mi?" Gözlerimden akan yaşlar yanaklarımı ıslatmış dı "Sen yinede hakkını helal et annem" annemin kaşları çatıldı "tövbe de oğlum, çıkacaksın burdan. Ağzını hayra aç "
Dakikalar bir birini kovalamış görüş vakti bitmişdi "Vakit doldu kalk!" Dedi gardiyan uyarıcı ses tonuyla.
"Ben gidiyorum annem, kendine iyi bak" dedim dolu gözlerle ve hiç gitmek istemeyerek "Oğlum, yavrum benim, yemek ye, zayıflatma kendini. Seni çok seviyorum ben tamam mı, yavrum" dedi ellerimiz camda birleşirken "Bende seni çok seviyorum annem" gardiyan kolumdan tutup götürürken son kez dönüp annemin yüzüne bakmaya cesaret edemedim.
Gözlerim ağlamaktan kıpkırmızı olmuşdu. Koğuşa girdiyimde her kes bana döndü. Hiç bir şey demeden hızlı adımlarla gidip ranzaya yatdım. Yorganı başıma kadar çekip sessizce ağlamaya başladım. Hıçkırıklarımı gizlemek için elimle ağzımı kapamışdım.
Dakikalar sonra biri yorganı kafamdan çekti. Kayra. " Ne oldu yavrum?" Dedi fısıltılı sesle. Boynuna sarıldım hemen. Mustafa abiler görmelerine rağmen habersiz gibi davranıyordular. "Ağlama yavrum, niye ağlıyorsun?" Eliyle saçlarımı okşamaya başladı "Annemi özlüyorum ben" dedim ağlamaklı ses tonuyla "şşt ağlama güzelim, üzme böyle kendini. Annende seni özlüyordur tabii ki de" kafamı göğüsüne gömüp "Ama ben ona sarılmak istiyorum, kokusunu içime çekmek istiyorum, cam arkasından görmek değil" dedim göz yaşlarım yanaklarımı ıslatırken. Başımı kaldırıp yüzüne baktığımda eliyle göz yaşlarımı sildi "Senin akan göz yaşlarına kurban olurum ben. Güzel gözlüm ağlama, ağlamak yeşillerine yakışmıyor" dedi iç ısıtıcı ses tonuyla.
"Kay bakalım" komutuyla bir az sola taraf kaydım. Yatağa uzanıp başımı kollarının arasına aldı. Gerçekten sıcacıktı ve beni çok rahatlatmışdı. Yorganı yalnızca benim üstüme örtüp, saçımı okşamaya başladı.
...
Gözlerimi hafifce aralayıp yanımda ki bedeni aradım. Yoktu. Yerimden kalkıp banyoya elimi yüzümü yıkamaya gitdim. Çıktığımda gardiyan koğuş kapısından içeri girdi. "Deniz Ekim!" Şaşkın ifadeyle "Evet?"
"Gel benimle" noluyor anlamında Mustafa abiye baktım. O da bilmiyorum anlamında omuz silkti.
Nereye götürdüyünü merak ediyordum. Kafamda tahminler uyduruken çoktan gelmişdik. Müdürün odası?.Gardiyan kapıyı üç defa tıkladı. İçeriden 'gir' yanıtını aldığında, kapıyı açıp beni içeri yönlendirdi. İçeri girdiyimde gördüğüm kişiyle büyük çaplı bir şoka uğradım. Annem.
"Anne" diyerek koşarak anneme sıkıca sarıldım. Çoktan ikimizde hüngür hüngür ağlamaya başlamışdık. "Yavrum, annecim" annemin boynundan öpüp kokusunu içime çektim. Hep mis gibi kokardı benim annem. Geri çekilip annemin başını okşadım. "Ama sen nasıl?" Dedim şaşkınlıkla. Annem odanın köşesine doğru başıyla işaretledi. Gördüyüm bedenle bir kez daha şaşırdım. Kayra. "Kayra oğlum sağolsun, müdür beye rica etmiş, oda izin vermiş görüşmemize"
4 saat önce *flashback*:
Yazarın anlatımıyla:
Kayra müdürün kapısının önüne geldiyinde kapıyı çalmadan içeri daldı.
"Günaydınlar müdür bey"
"Günaydın da, kapı çalma medeniyeti yok mu? "
"Amaan yabancımıyız be, 3 yıldır tanıyoruz artık bir birimizi" dedi müdürün omuzunu pat patlıyarak.
"Ne bu samimiyet? Hem sana demedim mi çok fazla girip çıkma şübheli oluyorsun diye"
"Hiç bir şeycik olmaz. Hem senden bir şey istemek için geldim" dedi samimiyetsiz bir gülümsemeyle.
"Dökül bakalım Kayra bey"
"Bizim koğuşda Deniz varya, Deniz Ekim, hani o yemyeşil gözlü, tatlı olan çocuk"
"Eee, sadete gel"
"Annesiyle görüştürür müsün onu, burda"
"İmkanı yok"
"Yaparsın sen, ha gayret"
"Zorlama, kaybol, işim var"
"Yapmıyor musun?"
"Evet yapmıyorum, git Kayra"
"O zaman senin bilgisayarda kedi fantezi kostümü giyen kızlara bakarak, 31 çektiyin video yu Meltem abalaya atayım mı?"
"LAN! ONU NE ZAMAN GÖRDÜN VE ÇEKTİN!?"
"Eeee görünen o ki sen beni hafife almışsın yarramın başı"
"Lan pezevenk sana bunu ödetirim zaten bir gün"
"Ama o gün bu gün değil kedicik. Yapıyor musun, yoksa o tatlı video yu Meltem ablaya atayım mı?"
"Tamam Allahın belası, tamam. Ne Denizmiş amına koyayım"
"Teşekkürler kedicik. Kral adamsın"
Şimdi ki zaman da:
Kayraya bakıp dolu gözlerle gülümsedim.
Annemle 1 saat kadar konuşup, hasret giderdikden sonra Kayrayla koğuşa geri döndük.
Ranzanın üstünde yatan Kayrayayla konuşmaya başladım.
"Sana çok şey borçluyum Kayra, borcumu nasıl öderim ki?"
"Lafı mı olur, güzelim" "Ama eğer çok borçlu hiss ediyorsan, bir ricam var "
"Tabii ki, ne istesen yaparım"
"Kedi fantezi kostümü giy"
"Hah?"
Kahkaha atmaya başladı "Oğlum senin o ağzını yüzünü yerim ben. Niye bu kadar tatlısın lan?" Dedi sahte bir sinirle. Utancımdan kıpkırmızı olmuşdum.
"Ama gerçekten de bir ricam var"
" Ne istersen, ama kedi kostümünden başka" dediyime kıkırdadı
"Seninle yatayım mı bu gece?"
☆~
_________________________________________
~
🍥EVEET YENİ BİR BÖLÜMÜN DAHA SONUNA GELDİK YAVRULAR! ÇOK GEÇ GEÇ ATDIĞIMIN FARKINDAYIM AMA VAKTİM OLMUYOR, ÜZGÜNÜM💌 UMARIM BEĞENİRSİNZİ.. :3
Sevdiyseniz oy kullanmayı unutmayın !💌
~DARKNESS
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Günahsız Mahkum | BXB KURGU
RomanceBüyük bir iftira ile parmaklıklar arkasına hapis olan genç ve parmaklıklar arkasında doğan tutku dolu aşk BU KURGU; ŞİDDET, TECAVÜZ, YARALAMA, KÜFÜR İÇERMEKTEDİR!!