Kayranın anlatımıyla;
Onun çaresizlikle bakan gözlerini aklımdan çıkaramıyordum. İlk defa böyle bir şey hiss ediyordum bir erkeğe karşı. Hiç kimse için bu kadar endişelenmemişdim, hiç kimse için birini dövmemişdim. 'Bu hiss de neyin nesiydi?'
"Orospu çocuğu!" Deyip elimdeki demir sopayla bir daha sert şekilde vurdum piçe.
Eğilip ağzı yüzü kan içinde kalan şerefsizin saçından tutup arkaya doğru çektim "Eğleniyoruz be güzelim, niye yüzün düştü?" Diyerek güldüm. Elimi pis saçından qurtarmak için kafasını beton zemine çarptım. Acıyla inlemeye başladı. Dayanamayıp bir tekme daha atıp cebimdeki sigara paketinden bir dal çıkarıp dudağıma yerleşdirdim.
Sigaramı yakıp yerde acıyla kıvranan piçi zevkle izlemeye başladım.
Daha sonra hücrenin kapısı açıldı. İçeriye benim çağırtdırdığım iri yarı iki adam girdi "Bayılana kadar sikin şu kahpeyi" deyip dudaklarımın arasında ki sigarayı piçin yüzünde söndürdüm ve hücreden ayrıldım. Arkamdan yalvarışlarını duya biliyordum.
Denizin anlatımıyla;
Gözümü aralayıp, etrafa bakındım daha sonra ayağa kalkmaya çalışdım. Zorlanıyordum, arka tarafım ve belim feci şekilde ağrıyordu.
Aras hemen bana yardım etmek için geldi. Beni sevmediyini biliyordum, yardım etmeye çalışması beni şaşırtmışdı. Kolumdan tutup masaya oturmama yardım etdi.
"Nasılsın küçüğüm" Serdar abi gülümseyerek belimi sıvazladı. "İyi olmaya çalışıyorum abi" Serdar abi acıklı gülümsemeyle saçlarımı karışdırıp elini çekti.
Mustafa abi elinde ki bir bardak çayla masaya geldi ve çayı önüme koydu "İç yavrum, için ısınsın" deyip gülümsedi. Gözlerimi doldurmuşdu beni mutlu etmeye çalışmaları.
"Teşekkürler ab-" cümlemi bitirmeden göz yaşlarına boğuldum. Ellerimle yüzümü gizledim. Ahmet abi yakınlaşdı ve bana sıkıca sarıldı "Geçti yavrum ağlama, geçdi" masadakilerde yere bakarak acıklı bir iç çektiler.
Ne kadar iştahım olmasada Mustafa abinin zoruyla ellerimi yıkayıp sofraya oturdum. Yemekde fasülye vardı. Fasülyeden ölümüne nefret ederdim.
Bu gün yemek yapma sırası bendeydi ama koğuşdakiler yemek yapmama izin vermemişdiler. Benim yerime yemeyi Alihan abi yapmışdı.
Alihan abi her kesin önüne bir tabak fasülye yemeyi koydu. Benim önüme de koyduğunda, benim tabağımda ki yemeğin diğerlerinden fazla olduğunu fark etdim "Abi bu çok fazla, zaten iştahım yok" Alihan abi belimi sıvazladı
"Bak o tabak bitmese konuşmam senle!" Dedi tehtit ederek.
Her kes yemek yerken koğuşun kapısı açıldı. İçeriye Kayra girdi. Girer girmez bana baktı ve hafif gülümsedi. Daha sonra ise tuvalete girdi.
Dediğim gibi, iştahım olmadığı için yemeği bitiremedim. Alihan abi durumu bildiği için bana kızmadı.
Yemek den sonra ranzaya uzanıp yorganı başıma çektim. Bir az düşüncelerimle yalnız kalmak istiyordum. Her kesin yavaş yavaş yerine yatdığını duya biliyordum. Niyeyse bu gün erken yatıyordular. Aradan 10 dakika falan geçdi. Bir az nefes almak için yorganı başımdan çektim. Karşımda duran silüeti gördüğümde hafif irkildim. Karşımda karanlıkta biçimli vücudu kolaylıkla gözüken Kayra duruyordu.
Eliyle 'şşt' işareti yaptı ve fısıldamaya başladı "Gel, hadi"
"Nereye?" Dedim fısıldayarak "Banyoya" hafif gülümseyip "Neden, popişini mi yıkayacağım?" Hafif kıkırdayarak "Salak"
Banyoya doğru ilerlerken masada ki paketi götürüp öyle banyoya girdi.
"Bu paketde ne?" Deyip başımla elindeki paketi işaretledim "Fasülye sevmez misin?" Başımı hafif sağa sola sallayıp "Nefret ederim" elindeki paketi havaya kaldırdı ve başıyla işaret etdi "Fasülye mi aldın?"
"Hayır, McDonalds menüsü" kaşlarımı kaldırıp gülümsedim "Gerçekten mi?"
"Sever misin? Ne sevdiğini bilmediğim için, bunu aldım, et ağır gelir diye de tavuk menüsü, patates ve kola aldım" gülümsedim ve konuşmaya başladım "Çok severim, nasıl tesadüf bilmiyorum ama et sevmem tavuk menü severim" rahatlamış bir ifadeyle "Çok rahatladım" gülümseyip kollarımla belini sıkıca sardım ve başımı göğsüne yastladım "Her şey için teşekkürler" dedim gözümden bir damla yaş süzülürken. Eli ile saçımı okşadı "Bir şey değil, küçük" demesiyle karnına küçük bir yumruk atdım "Kim miş o küçük olan?" Karnını tutarak yalandan acımış gibi yapmaya başladı "Elinde ağırmış, KÜÇÜK" dedi küçük sözünü sesli diyerek "SENSİN KÜÇÜK Bİ KERE!" Kıkırdamaya başladı "Tamam, üzgünüm, gel ye" bir an duraksadı ve paketi elime tutuşdurup banyodan çıktı.
Elinde yastıkla geri döndü "Soğuk zemine oturma hasta olursun yoksa" hafif gülümsedim. Bu yaptığı küçük ama anlamlı haraket çok hoşuma gitmişdi. "Ama bu kimin yastığı?"
"Benim"
"Ama-"
"Sorun değil, yenisini getirtirim"
Ben yastığa o ise yere oturdu. Paketin içindekileri çıkarıp yemem için hazırladı "Bunun hijyenik olduğunu sanmıyorum ama açlıktan gebericem" hafif kıkırdadı "Burdan çıkınca daha güzel yerlere götürürüm seni, şimdilik bununla idare et küçük" bana küçük dediği için kaşlarımı çatdım ama hoşuma gitmedi değil. Demek burdan çıktıkdan sonra bile benimle konuşmak istiyormuş.
Ben iştahla yemeyimi yerken onun beni izlediğini hiss ede biliyordum. Kafamı kaldırıp baktığımda hipnoz olmuş gibi beni izleyip gülümsüyordu. Ona baktığımı fark edince ciddi bir ifadeye bürünüp başka yere bakmaya başladı. Yeniden bana çevrildi "Afiyet olsun"
"Teşekkürler! İster misin?"
"Yok ben sevmem, sen ye"
Yemeyimi bitirip geri yaslandım. Kayra cebinden sigara paketini açtı ve içinden bir dal çıkardı. Dudaklarının arasına yerleşdirip paketin içindeki çakmakla yaktı. Zehirli dumanı içine çekip bıraktı.
"İster misin?" Deyip elinde ki sigara paketini gösterdi. "İçmem ben teşekkürler" elini geri çekip gülümsedi "Neden sevmez misin?" Deyip ikinci defa dumanı içine çekti "Yok, astım olduğum için içemem zaten. İçseydim belki de severdim" Ben cümlemin yarısındayken sigarayı lavoboda söndürdüp eli ile sigara dumanını dağıtmaya başladı "Keşke önceden söyleseydin, içmezdim yanında" gülümsedim "Beni bu kadar mı düşünüyorsun?" Dudağının kenarı hafif kıvrıldı "Hadi yediysen artık gidelim birisi uyanmadan"
Çöpleri atıp uyumak için geri döndük. Her ikimiz kendi yatağına uzandı. "En sevdiyin yemek ne?" Dedi fısıldayarak
"Mantı, senin?"
"Sarma"
"Off ölürüm mantıya"
"Peki en sevdiğin renk ne?"
"Yeşili çok severim"
"Gözlerin gibi"
"Senin en sevdiğin renk ne?"
"Kahverengi"
"Gözlerin gibi" hafifce kıkırdadığını hiss ede biliyordum.
"İyi geceler"
"İyi geceler" dedikden sonra yüzümdeki sırıtışla gözlerimi yumdum.
_________________________________________
🌸Yeni bir bölümün daha sonuna geldik. Zekle okumuşsunuzdur umarım. Buraya kadar okuduğunuz için teşekkürler. Sizi tanımasam bile çok seviyorum. Görüşürüz!! 🥟
Sevdiyseniz oy kullanmayı unutmayın !💌
Darkness~
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Günahsız Mahkum | BXB KURGU
RomanceBüyük bir iftira ile parmaklıklar arkasına hapis olan genç ve parmaklıklar arkasında doğan tutku dolu aşk BU KURGU; ŞİDDET, TECAVÜZ, YARALAMA, KÜFÜR İÇERMEKTEDİR!!