19 yaşındaki Ayşıl yetimhaneden kovulmanın şaşkınlığını üstünden atmamışken yanlış insanlara güvenip bı geneleve düşmüştü.. ilk günler defalarca dayak yese de kimseyle boyun eğmemişti. kimse onunla birlikte olmak istemiyordu. bu da onun işine geliyordu. bir gün yaşlı zengin bir adam gelip onu satın almak istedi..
bunlar patronları için fevkalade bir teklifi, zira bu kız ellerinde kalacak yada bı fayda sağlamayacaktı.
Adamlar onu almaya o ise direnmeye çok müsaitti ayşıl çok defa kaçmayı denemiş ama bir türlü başarılı olamamıştı. En son denemesinde öyle dayak yemişti ki hastaneye götürmek zorunda kalmışlardı...
Derin bı nefes alıp pis camlara baktı burası neresiydi onu bile bilmiyordu.
Kendini korumak zorunda kalmayacağı bir yere gitmek istiyordu.. gözlerinde yaşlar bı yol cizdiginde ağzından bı hıçkırık kaçırmıştı bile..Kapısı gümbür gümbür çalarken arkasına koyduğu dolap yüzünden açılmıyordu ..
Eşref - ayşıl ac su kapıyı seni sattık kızım artık bizim değilsin!!!
Kaşlarımı çatıp kapıya döndüğümde koca dolap ayaklarımın önüne düşmüştü.
Eşref şerefsizi gülümseyerek bana doğru yürüdü.
Eşref - neyini anlamiyorsun orospu !..
Deyip elini kaldırdığında arkadan tok bı ses
Sadık - eşref bey!! Sakın ha savaş bey kıza dokunulmadan getirilsin dedi.
Eşrefin Ali havada kalırken bende sindigim yerden çıktım.
Sadık - ayşıl hanım burdan lütfen.
Adam gözleri ile buraya hareketi yapınca ellerimi bedenime sarıp dolabın düştüğü kapıdan dışarı attım kendimi ..
Beni dövmek eşref için bı terapi gibiydi artık kendini dövsün piç.!!
Adamın peşinden onu takip ederken film kaplı bı arabanın önünde durduk.. yansımama baktığım da ağzımın kenarı dünden kalma bı yara izi mevcuttu.
Gözlerim çökmüş kızarmış saçlarım yıkanmamaktan pörsümüş yağlanmıştı.
Gözlerimi yere dikip kim beni almak ister ki diye düşündüm bu adam sadece bı aracıydı. Arabaya binip uzun süre sessiz şekilde yolculuk yaptıktan sonra bı demir kapıda durmustuk saniyeler içinde gıcırtı ile açılırken koskoca devasa malikane gözlerimin önündeydi.. ben o pis yerden kacamamıştım.. burdan anca ölüm çıkardı. Korkum daha da bedenime yayılmış panik atak geçirmeye başlamıştım.. ellerim titriyor nefes alamıyordum..Araba durup şoför bana baktığında
Sadık - ayşıl hanım iyi misiniz..
Ağzımı açtım ama bişey bile diyemedim ellerimle kapıyı açmaya çalıştım ellerim titrediginden zar zor açmıştım direk kendimi dışarı atarken ayaklarım tutmamış yere dizlerimin üstüne düşmüştüm. Ellerim yerde derin nefesler almaya çalışıyordum..
Kafamı kaldırdığımda iki ayak gördüm biri vardı sırtımı arabaya yaslayarak kaçtım ayaklarım la daha geri gidebilecek gibi uzaklaşmaya çalıştım.
Savaş - iyi misin sen?
Dediğinde kafamı kaldırıp suratına baktım..
Nefes kesici bı adam dı .yüzü sakalları o ela gözleri ile sert bakışı sanki insanın içinden bı kurşun misali geçiyordu..
Eğilip bana baktı o istemeden sanki hiç temasını bırakamazdın..
Savaş - sadık!!! Hemen ilgilenin hanımefendi ile
Sadık - emredersiniz efendim..
Hızla ayağa kalktığımda başımın dönmesi bir oldu kendimi sıkı kollarda bulmayı ummuyordum.kucaginda beni malikane ye kadar taşımıştı. Günlerdir yemek de yememiştim. Eşref bana istediğini yaptırana kadar eziyete devam etmişti..
Kucağında olmak hem çok rahatsız hemde o kadar güvende hissetiriyordu ki asla beynimin almayacağı bişey di bu.Beni bı koltuğa koyduğunda adama başıyla işaret verdi..
Savaş - matmazel e şöyle ilgilensin sadık ben çıkıyorum..
Sadık - tamam savaş bey
Savaş kapıdan çıktığı anda sadık gelip beni kaldırdı..
Sadık - ayşıl hanım sizi bı odanıza yerleştirelim mi?
Yine bı odaya kapatılacaktım ..
Kafamla onayladım.
Konuşmaya halim bile kalmamıştı.. eşrefin orda sadece açlık ve dayak vardı.
Giyimi çok resmi olan kadın bana doğru yaklaştı elindeki sopayla omzuna yer yer yırtılmış yada lekeli üstüme bakıyor tiksinerek dönüyordu. Etrafımda.
Matmazel - ayh!! Nerden bulup getirmiş bu adam bunu yahu
Savaşın suratında bı saniye bile tiksinti görmemiştim kucağında taşıdığı halde galiba burnu yoktu adamın iğrenç kokuyordum.
Kadın önden ilerledi ikinci merdiveni çıktı ki bana döndü..
Matmazel- e hadi canım seni mi beklecegim burda .
Hızla peşinden takip ettiğimde evin güzelliği beni daha çok büyülüyordu..
Ev hem çok güzel hem de çok korkutucuydu aynı sahibi gibi .Beni bı odaya getirdi odayı tanıttı
Havlu verip elime yikanmami bekledi banyo odaya gire kocamandı hatta jakuzi bile vardı .. kapıyı kitleyip hızlıca üstündekileri çıkardım banyoda bı boy aynası vardı bedenime baktım.
Her yerinde yara izleri bazı yerlerin de sigara izleri vardı eşref ile 1 ay geçirmiştim insanlıktan çıkmıştım.. çok fazla zayıflamıştım..Kendim gibi değildim sanki daldığım gözlerimden çekip suyu açıp ısınmadan altına girmiştim su vücudumdan akıp giderken beni rahatlatıyor du.
Sağa sola baktığımda çeşit çeşit şampuanlar duş jelleri gördüğümde gülümsemiş ve hepsini koklayıp cileklide karar kılmıştım..Banyom uzun sürmüş olmalı ki kapı tıklandı..yerimde zıplarken hızla durulanıp havluyu bedenime sardım başıma da bir tane sarıp kapıyı yarım açtım.
Matmazel elinde beyaz bı elbise ve güzel iç çamaşırları ile bekliyordu.
Matmazel - galiba bunlar sana olur.
Elbise ve iç çamaşırını alıp içeri geri girdim ama iç çamaşırı bana fazla iddialı geldiği için giymek istemedim ve sadece elbiseyi giydim
Elbise güzeldi ama ben içinde eğrelti durmuştum.. saçlarım için kremler vardı onları sürerken mavi gözlerimin sönüklügü beni düşündürüyordu.Siyah saçlarım sonunda kendine gelip parlıyordu yine saçını kurulayıp kurutunca açık bırakıp banyodan çıktım..
Matmazel gittiği gibi kapıyı kilitlemek istedim ama anahtarı yoktu yinede yatağa uzanıp düşünmek istedim nasıl kaçacağımı düşünürken uyuya kalmışım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MALİKANE (tutkulu bir hapishane)
Teen Fiction19 yaşındaki Ayşıl yetimhaneden kovulmanın şaşkınlığını üstünden atmamışken yanlış insanlara güvenip bı geneleve düşmüştü.. ilk günler defalarca dayak yese de kimseyle boyun eğmemişti. kimse onunla birlikte olmak istemiyordu. bu da onun işine geli...