MALİKANE (tutkulu bir hapishane)

2.bolüm

Yatak o kadar sıcak ve rahattı ki nasıl uyuduğumu anlamayacak kadar halsizdim ve çok açtım. 
Yatakda bı kıpırdanma olunca belime sarılan eller ile irkilip yataktan sıçradım.

Uykulu mahmur gözlerle bana bakan o ela gözlü adamdı

Ayşıl- sa savaş bey!!

Savaş - hımm sen konuşabiliyor muydun?

Ellerimle kendimi sararak geri geriye gittim
Savaş - güzelmiş elbisen hele ki içine iç çamaşırı gitmemek beni cezbetti.

Titrek bı nefes aldım ..bu yolun sonu hiç iyi değildi..

Sağa sola bakıp kaçma yolu aradım..
Savaş aksayarak yataktan kalktı ve yanıma  adımladıkça ben daha da geri kaçtım baktım olmayacak sola doğru bı hamle yapınca kolumdan yakalayıp beni yatağa fırlattı.

Yatağa yüzü koyun düşmüştüm arkamı dönmeden beni yatakla arasında sıkıştırdı ..

Ayşıl- yapma...nolursun!

Savaş - ne yapma senin paranı ödedim beni memnun ediceksin  iyi bı gün gecrimedim.. anlıyorsun değil mi?

Boynumun arkasından konuşması tüm tüylerimi diken diken etmişti .hala altından çıkmaya çalışıyordum.

Savaş - aaa!! Amma nazlı çıktın sen

Deyip beni çevirmeden  elbisemin etegine elini attığında çığlık atıp altından kaçtım.. pencere yo açıp kenarına tunedim.  Eşref pisliği ve bı ev dolusu adamsan sağ kurtulmuştum ama bu adamla savaşmak adı gibi imkansızdı .

Korkulu gözlerle bana bakıp yavaşça yaklaşıyordu..

Ayşıl - yaklaşma!!! Sakın!! Atlarım.

Savaş - kızım saçmalama ! İn şuradan hepsi mi bana denk gelir ?

Sadık - savaş bey sorun mu var? Savaş ayşıl hanım ne yapıyorsunuz?

Savaş - sadık!! Hemen çık !!

Sadık belki benim kurtulusumdu..

Savaş sinirlenmiş çenesi gerilmiş bakışları yine kursuna benziyordu.

Ayşıl - beni bırak lütfen..

Derken sesim titriyordu

Savaş -İn ordan.

Ayşıl- bırak beni .

Savaş - bana bak sürtük in ordan !!

Hiddetle titredim insanı çok korkutuyordu..bana doğru adıml ayar attığında geri çekilmeye çalışırken elim kaydı 2 kattan aşağıdaki havuza düştüğümde havuzun dibini boyadım..

Yüzme biliyordum ama şuan dar elbisem ve bu korku ile dibinde kalmış sanki yukarı çıkamıyordum.. bı el beni yukarı çektiğinde bu savaştı.

Suyun üstüne çıkardı beni ve kenara şezlongların üstüne yatırdı öksürerek doğruldum . üstüme bı havlu verip uzaklaştı.. arkasından öylece baktım sonrasında gürültülü bı spor araba ile malikanede çıkış yaptı..

Sadık - ayşıl hanım iyi misiniz?

Bu adam beni bu dünyada düşünen tak adam olabilir.

Ayşıl- iyiyim evet .. şey ben neden burdayım ?

Sadık - neden derken ? Sizi aldığımız yeri biliyorsunuzt heralde?

Ayşıl - ben orospu değilim!!!

Sadık - ya.. ni şey ayşıl hanım bence odanıza gidip bı duş alın üstünüzü degistirin..

Ayşıl - sadık!! Ben orospu değilim  manyak patronuna da söyle bana bı daha dokunmaya çalışırsa çatıya çıkar atlarım!!! Ben orda zorla tutuluyordum..allah aşkına bırak gideyim..

Sadık - bunu yapamam ayşıl hanım savaş bey bana çok kızar .. hem zaten siz dışarı adım attığınız  gibi eşref iti sizi daha pahalıya pazarlıyacak birini bulur..

Doğru söylüyordu. Eşref manyağı peşimi bırakmıştı ama burdayım diye dışarıda yine beni bulabilirdi.. hem burdan çıksam nereye gidecektim ki ne evim ne arkadaşım vardı..

Havluya sarılı şekilde ıslak ayaklarımla yine aynı salondaydım yukarı çıkıp odaya girdiğimde cama baktım az önce oradan atlamış ve sağ çıkmıştım havuz olması bana bı şans olmuştu. Yeniden duşa girerken sadece sıcak suyun altında biraz hayatı sorgulayıp çıkmıştım..ne sanmasıni beklemiştim ki bı genelev den alınan kıza nasıl bı muamele olabilirdi

Yeni kıyafetleri sadık  yatağın üzerine bırakmıştı.



Bu kadar kadın kıyafetleri ne arıyordu gerçekten merak etmiştim kıyafetleri üstüme geçirirken bu gece asla uyku uyuyamayacagımı anladım..yatağın örtüsünü bı elimle cekip cam kenarındaki sandalyeye oturdum saatlercek ne yapacağımı düşündüm  yarın konuşmam gerekiyordu . Ona bu işlerle alakam olmadığını söyleyip beni azat etmesini beklemekten başka bı seçeneğim yoktu. Zaten yapacaktım ama sabahı beklerim diye düşünmüştüm.. gece böyle biseyle uyanmak şok etmişti beni. 

Gece yavaş yavaş gündüze dönerken gün doğumu burdan izlenecek kadar güzeldi yüksek sesli motor sesini duyduğumda yinr baştan aşağıya ülperdim..

Arabadan indi onu izliyordum. Birden kafasını kaldırıp buraka baktı kaçacak vaktim bile olmamıştı. Delici bakışları bana doğru öfkeyle parlıyordu.

Eve doğru yürüdüğünü gördüğümde benim yanıma gelecek olma ihtimali beni korkutuyordu..

Kapıya doğru yürüyüp kapıyı açtım.
Ayak seslerini bile duyuyordum o kadar sessizdi ki ev odamın kapısında belirdiğin de öfkeli suratı ile içeriye gir işareti yaptı..

Geriye çekildim ve içeride odanın ortasında durdum..

Savaş - neden söylemedin?

Sinirli konuşmamaya çalışıyordu.

Ayşıl- neyi neden söylemedim?

Savaş - salağa yatma ayşıl!! Neden bakire olduğunu söylemedin?

Üstüme yürüdükçe elim ayağım boşalıyor bayılcak gibi oluyordum..

Ayşıl - sa..sabah söylerim diye düşün...

Elini yatağın kenarına geçirdiğinde hopladım..

Savaş - düşünme bunu bana ilk başta söylemen gerektirdi. Eşrefe verdiğim para onun olsun sen istediğin yere gidebilirsin..

Gözlerinin içine baktığımda orda donup kalmıştım..