İnsanlardan farklıydılar onlar. Dünyada yaşamazlardı, kolay kolay yorulmazlardı, onların güçleri vardı. Özel güçleri...
Stray evrenine hoş geldiniz...
Tanrı ve Tanrıça herkese güçler verirdi. Bazıları Buz kestirirdi, bazıları yakardı, bazıları ise...
Yurda yeni girmiştim. Rakiplerim yavaş yavaş odalarına yerleşiyordu. Odamın son katta olduğunu öğrendiğim gibi aramaya başladım. Elindeki çanta bana fazla ağırlık yapıyordu.
80 numaralı oda... İşte bu benim numaram. En sonununcu kral adayı.
Kapının önünde dikildim. Derince bir nefes aldım. Kapıyı bana verdikleri şifreyle açtım. İçeri girdim
İki kişilik bir yatak vardı. Yatağım iki yanında komidin ve kapının yanında bir gardrop. Küçük bir buzdolabı, içini açtığımda bir kaç paket meyve suyu ve içme suyu vardı. Komidinlere yöneldim, onların içinde ise bir kaç taktik, kralların ve kraliçellerin hayatlarını anlatan kitaplar vardı.
Çantamı yatağa bıraktım. Gözlerim kapandı ve yemekhaneye inmemiz için bir bildiri gönderdiler. Kapıya yöneldim, koridora çıktım. Tam parmaklarımı şıklatacakken arkamdaki sesle irkildim. "Seo Changbin!"
O Minho'ydu. İlk okul eğitimimi veren öğretmenim onun babasıydı. Beraber aynı sınıftaydık, bazen dışarı çıkıp bir şeyler oynamak için birleşirdik. Arada evimize gelirdi. Jisung'un en sevdiği arkadaşlarından biriydi. Kendisi elçilikte çalışıyor, dünyayla aramızdaki ilişkilerle ilgileniyor.
Arkamı döndüm. O ise çoktan kolunu omzuma atmıştı. "Güçlerinden daha önce hiç bahsetmemiştin."
"Sende öyle." diyip gülümsedim. Gözlerimi kapatıp parmağımı şıklattım. Yemekhanedeydik.
"Jisung nerede?" dedi.
"Bilmiyorum. Yarım saat önce ayrıldık." diye yanıtladım.
Bir masaya oturduk. Kapıda belirdi gözlerimi kapatıp gelmesi için davette bulundum. Yanımıza gelip oda oturdu.
"Burası hayal ettiğimden de güzel, sarayı düşünemiyorum bile." büyükçe gülümsedi.
"Aynen öyle." diye yanıtladı Minho. Onlar aralarındaki muhabbeti koyulaştırıyorlardı. Bense etrafı inceliyordum. Rakiplerimi iyi tanımam gerekiyor ne de olsa.
Hyunjin ve yanında bir kaç askerle dikilmeye başladı. Boğazını temizledi. "Öncelikle hoşgeldiniz." herkes ona doğru bakmaya başladı. "Sizden ricamız, bu psikolojiye dayanamayacaksanız ve ölmekten endişe ediyorsanız lütfen çekilmek istediğinizi belirtin. Adaylığınızı iptal etmek istiyorsanız yurdun giriş katındaki yurt için görevli olan askerlerin odasına gidebilirsiniz. Eğer adaylık iptali gerçekleşirse iki gücünüzün sonsuza kadar yok olacağınızdan da haberiniz olsun. Herhangi bir adayla işbirliği yapabilirsiniz, ama kimseye canınızı teslim edecek kadar güvenmemenizi öneririm. Strateji çalamazsınız ve zihin okuyamazsınız. Okursanız ki şâyet ölümünüz rakiplerinizin elinden değil bizim elimizden olur. İçinizden yakın arkadaş veya kardeş olanınız elbette ki vardır, ama şuan bağları kenara kaldırmanın vakti. Şimdi yemeklerinize devam edebilir ve yurdu gezebilirsiniz. Sorunuz olursa askerlerimizi yanınıza çağırabilirsiniz. Güzel akşamlar."
İşte kartlar yeni dağıtılmaya başlamıştı...
_____________________;)
Kendinize iyi bakın <3
Minho;
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
