b)-17 aşiret toplantısı

2.2K 122 29
                                    

Jiyan'ın anlatımıyla

Miran mervan'ı sedire oturtmuş baştan aşağı herşeyi anlatmasını istemişti bende en güvendiğim adamıma zişan'ın nişanı ile ilgili araştırmasını istemiştim serdar bana telefonla bilgileri atınca hemen okumaya başladım zişan'ı kuzeni mehmetle sözlendirmişlerdi garip olan şu ki Mehmet'in sevgilisi var ama şimdi mehmet akşam Zişan la sözü vardı.

Sedire geçip Miran'nın yanına geçip oturdum elimdeki telefonu ekranını açıp miran'a gösterdim kaşları çatıkken daha fazla çatıldı daha sonra mervan'a bakıp "ben zişan'ın babasını tanıyorum bir çıkarı olmasa asla böyle bir şey yapmaz birde şöyle bir şey var ki mehmet zilor aşiretinin kızına sevdalanmış yani onların düşman aşiretine bir kin uğrunu iki kardeş evlatlarının hayatlarını mahvetmek üzere" miran sözlerini bitirdikten sonra kısa bir süre düşünüp kapıdaki koruma cenk'e seslendi

"Cenk arabaları hazırlayın koçum Nusaybin'e gidiyoruz bütün aşiret ağalarına haber sal zilor aşireti ve verzah aşiretinin arasındaki husumeti bitirmek için iki tarafada bildirmeyi unutma" ben daha Miran'ı dinlerken miran bu sefer mervan'a dönüp "mervan ağa sende git aşiretini  topla ilk önce husumet bitecek daha sonra Allah'ın izniyle peygamberin kabliyle sana kız istenecek".

Mervan şaşkın bir şekilde ayağa kalkıp Miran'nın karşısına geçti " sen kan davasını bitirsende bu benim ne işimi yariyacak miran ağa" miran dudaklarını usulca sola kıvırıp "o işi siz bana bırakın mervan ağa" dedikten sonra bahoz'u yanına alıp çalışma odasına gittiler mervan Miran'nın arkasındaki gözlerini bana döndürüp bana sıkıca sarıldı .

"Hanım ağam çok özlemişim seni" bende mervan'a karşılık verirken mervan sesini alçaltıp " inşallah senin bu kocanın bir bildiği vardır eğer işler ters giderse görecek o" benden ayrılan mervan'a tek kaşımı kaldırıp "o benim kocam bir şey biliyorki kendinden emin konuşuyor canım kocam " ben dediklerime gülerken mervan yüzündeki yaşları silip "ayyy anladık kocan olmuş" ben kahkaha attıp "mervan benim kocam var en azından ama sen biraz daha burda durursan senin hiç karın olmicak." Mervan aklına gelenlerle bana hoşçakal bile demeden hemen kapıdan cıkıp gitti bende merdivenlerden çıkıp bahoz ve miran'ın yanına çalışma odasına çıktım

Kapıyı çalıp içeri girdim konuşmayı bitiren bahoz ve miran bana bakıp tekrar önlerine döndüler bahoz odadan çıkmak için deri koltuktan
Kalkıp çıkış kapısına yöneldi önümde bir beyfendi gibi eğilip "hanım ağam iyi günlerde kulan tam senin asaletine göre " ben ne   dediğini bile anlamazken bahoz odadan çıkmıştı bile  Miran'nın oturduğu sandalyenin arkasına geçip elimi omuzlarına koydum "meremıı (kocam) bahoz kala çı dıkı (bahoz neyden bahsediyor)" miran elerimi tutup avuçlarımı öptükten sonra "jınamın (karım) aşiret toplantısı bitsin kendi gözlerinle görürsün hem sen neden hazırlanmadın"

Daha hazırlanmadığım aklıma gelince hiii diye bir nida döküldü dudaklarıma hemen elerimi çekip miranın saçlarının arasına buse kondurup koşar adımlarla kapıya yöneldim "yaw ben onu unutum hem sen niye hazırlanmadın sende gel hazırlan cabuk " Miran'nın ne diyeçeğini duymadan kapıyı açıp odadan çıktım hemen yatak odasına gidip kıyafet dolabına bir göz gezdirdim gözlerim siyah üzerinde sarı renkte desenler olan xıftan'a gitti onu elime aldıktan sonra siyah stileto ayakabı alıp hemen banyoya geçtim  

Üzerimdeki yöresel elbiseye aynada göz gezdirdikten sonra makyaj masasının yanındaki pufa oturup makyajımı yapmaya başladım

Saçlarımı hafif bukleler yapıp iki yana ayırdım daha sonra yeşil gözlerimle aynı renkte bir göz kalemi sürüp siyah eyeliner sürüp maskara sürdüm gözlerimle işim bittikten sonra dudaklarım zaten dolgun olduğunu bildiğim için fazla abartmak istemedim bu yüzden dudak rengime uyan bir dudak kalemini dudaklarımı çerçeve sürüp gloss la üzerinden geçip son kez aynadan kendime bakıp tam odadan çıkaçakken ne olur ne olmaz yanıma beyaz bir tülbent alıp odadan çıktım

Aşk-ı BerdelHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin