Aşk-ı Berdel

b-20) yadê û bav (part-2)

Jiyan'ın anlatımıyla

Delal ile yolda çok eğlenmiştik telefonumu arabaya bağlamış şarkı açmıştım delal tam konuşuyor olmasada şarkılarda bana o peltek konuşmasıyla eşlik etmişti o kadar tatlıydıkı arabayı sağa çekip onu öpmemek için kendimi zor tutmuştum nihayet yeni açılmış AVM'ye gelmiş beraber el ele dolaşmaya başlamıştık... 

Delal ile oyun alanına gitmiş nerdeyse bütün oyunlarla oynamıştık bana hiç sorun çıkarmıyordu etrafına sürekli gülücükler saçıyordu şimdi oyun alanında bebeklerin rahatça oynaya bilmesi için yapılan alanda onu bırakmış kenarda onu izliyordum keyfi yerindeydi farketiğim diğer detay ise oyun alanına girdiğinden beri bir erkek çoçukla oynuyordu

Onları seyrederken birden delal'in çocuğu çekip yanağından öpmesiyle erkek çocuk ta onu yanaktan öpmüstü tebessüm kahkaha dönüşmüştü boran abi burda olsaydı emin küplere binerdi delal'i başka erkekler tarafından sevilmesine dayanamıyordu iki çocuğunu da çok seviyordu ama delal'e daha bir düşkündü delal uyumadan asla uyumazdı yemek sofrasında hep delal onun kucağında oturur babasının ona yemek yedirmesini beklerdi... Adar'a ise çok güzel bir örnek oluyordu adar'a hep delal'e narin davranmasını öğretiyordu delal ağladığında kimse onu sakinleştiremezken adar'ın tek öpüşüyle sakinleşiyordu aynı şekilde adar'da  ağladıgında delal'in ilgisi onu sakinleştiriyordu

AVM de daha fazla kalmadan çarşıya gitmek için yola çıktık yarım saatlik bir yolculuğun sonunda çarşıya girmiş arabayı park ettikten sonra çarşıyı gezmeye başlamıştık aklımdaki fikir ile her zaman gittiğim kuyumcu dükanına girmiştik dükan sahibi Ahmet abi beni görünce ayağa kalkmış samimi bir şekilde selamlaşmıştık

Daha önce sipariş verdiğim hediyeyi almış daha sonra raflarda gördüğüm kişiye özel bileklik  künyeler hoşuma gittiği için delal ve adar için iki tane künye istemiştim Ahmet abi 1 saat sonra hazır olaçağını söylemişti bizde dükandan çıkmış gezmeye devam etmiştik yöresel kıyafetlerin satıldığı dükanda delal için yöresel bir tane şalvar ve ona uygun bir saç bandı almıştım

****

Miran ve adar konaktan çıkmış şirkete gelmişlerdi miran'ın haletmesi gereken bir kaç işi vardı daha sonra adar'ıda alıp çarşıya gidip dolaşacaklardı miran uzun süredir çarşıya gitmiyordu hem adar sayesinde gitmiş olacaktı

Miran masada bilgisayar da işlerini halederken adar koltukta oturmuş önündeki resmi çizmekle meşguldü birden kapı açılıp elinde topla içeri giren bahoz la adar'ın bütün dikkati bahoz'a yönelmişti Bahoz şen şakrak sesiyle odaya girmiş "duyduğuma göre burda canı sıkılmış bir ağa varmış bende hemen topumu alıp geldim" adar'ın önümde diz çöküp "adar ağam beraber top oynarmıyız" adar hemen hevesle başını salayıp ayağa kalkmıştı miran ise bahoz'a çocuk der gibi bakıyordu odası büyüktü oynaya bilirlerdi miran da biliyordu adar'ın canının sıkıldığını ama yetiştirmesi gereken önemli belgeleri vardı

Bahoz ve adar kendi aralarında top oynarken miran da işlerini bitirmiş onlara katılmıştı Bahoz miran'ın çalısma masasını kale yapmış ve kaleci olmuştu adar'ın attığı her topun kaleye girmesine izin veriyordu ama miran'ın attığı her topu usta bir şekilde tutup miran'a dil çıkarmaktan çekinmiyordu  bugün iki ağa'da ağa olduklarını ve nerde olduklarını unutmuş adar ile eğleniyorlardı

İlerleyen saatlerde Bahoz işinin başına dönmüş adar ve miran da şirketten çıkmış çarşıya gidiyorlardı

Çarşıya gelen ikili yönünü kahveye cevirmişlerdi miran ve adar'ın gözlerindeki siyah gözlük ciddi duruşları nerdeyse çarşıdaki bir çok kişinin hayran olmasını sağlamıştı bir çok kız miran'ın karizmasına iç çekiyorlardı miran ise hiç kimseyi umursamıyor ona selam verenlere baş selamı verip yoluna devam ediyordu onun gözü Jiyan dan başkasın kaymazdı Jiyan la evlenmeden önce de öyleydi şimdide öyle olacaktı...