4. Bölüm

653 19 3
                                    

Medyanın hikayeyle bir alakası yok içimden geldi.

Neyse yeni bölüm başlıyor bakalım ne olacak .



--------------------------------------------------


Baran "Sonuçlara göre Ada ÇETİNTAŞ %99 oranla Yavuz KANDEMİR in kızıdır -" dediği anda dünya bir durdu gerisini duyamadım. Bunca yaşanılan gerçek miydi ben bir gece sırf eve geç gittim diye o adam beni önce dövmüş sonra sokağa atmıştı hem de 7 yaşındaki bir kız çocuğunu gecenin bir vakti dışarı attı. O gece küçücük kız çocuğu az daha tecavüze uğrayacaktı o olmasaydı ya yetişemeseydi o zaman kim bilir ne olurdu. Zaten ilk onun yanında mafyalığa başladım beni iyice eğitti sonrada sağ kolu olarak aldı yanına. ben daha neler neler yaşadım ya en başından beri ailemde olsaydım böyle olur muydu belki şimdi daha güzel bir hayatım, beni seven anne babam olurdu ama birileri hayatımı aldı elimden kesinlikle bu bir yanlışlık değildi bilerek yapılmıştı buna emindim ama ben gölgeysem bunu yapanı bulur ve çıktığı deliğe geri sokardım. Yavaşça kafamı kaldırıp etrafı inceledim bana çok benzeyen çocuk şeref yoksunu adamla karısına bağırıyordu, sanırım biyolojik olarak babam olan adam ise sanki beni anlamaya çalışıyormuş gibi ne düşündüğümü anlamaya çalışıyormuş gibi bakıyordu yüzüme. Biyolojik annem o ise ne yapıcağını şaşırmış gibiydi yıllarca kızı sandığı kızı mı korumalıydı yoksa yeni öğrendiği kızının mı yanına gitmeliydi. Baran ise odada yoktu sanırım dışarı çıkmıştı. Ben yavaş yavaş sesleri algılama başladım ve kendime gelmek için bir iki saniye gözlerimi kapatıp sakinleşmeye çalıştım ve gözlerimi açtıktan sonra son hızla kapıyı açıp odadan çıktım ve hızla yangın merdivenlerine yöneldim kapıyı açtığım gibi inmeye başladım tam bir kat inmiştim ki merdivenin basamaklarında oturan kafasını ellerinin arasına almış Baranı gördüm ne yapıcağını bilmiyormuş gibiydi. Kafasını yavaşça kaldırdı ve göz göze geldik gözleri çok karmaşık duygular barındırıyordu ama benim acilen gitmem lazımdı çünkü ellerim titremeye başlamıştı her an kriz geçirebilirdim Baranın gözleri yavaşça ellerime indi ve titrediklerini gördü daha fazla durmamalıydım burda hızla inmeye devam ettim ve en son çıkışa ulaştım zaten motorumu getireceklerdi gözlerimi bahçede gezdirdim ve bana doğru motorumla gelen adamı gördüm. Adam motoru bana teslim etti ve hızla uzaklaştı bende motora bindim kaskımı da takıyordum ki arkadan adımı seslenen Baranla yavaşça arkama döndüm bana ve motora bakıyordu sanırım şaşırmıştı çünkü motor sınırlı üretim olduğu için öyle bakıyordu çünkü o bana bu motoru özel olarak üretmişti yani onun üretimiydi ve sadece bende vardı ve üstünde alev resimleri ve hayalete hitaben sis resimleri vardı ama bunu kimse bilmiyordu. Baran bana doğru gelmeye başlamıştı ama şuan kimseyi dinlemek istemiyordum o yüzden hızla kaskımı taktım tam motoru çalıştıracaktım ki Baran kolumu tuttu ne ara geldi lan bu buraya neyse, ne var dercesine salladım kafamı Baran " Bak tamam normal bir şey değil bu yaşadıklarımız ama konuşmalıyız anladın mı konuşmalıyız bak sana kabul et demiyorum ama konuşmalıyız anlıyor musun?" ne dediğinin farkında değildi sanırım çünkü sürekli aynı şeyleri tekrar ediyordu ama sanırım haklıydı konuşup bu işi kapatmalıydık " Tamam konuşalım ama şimdi değil tamam mı şimdi olmaz gitmeliyim." "Tamam seni acele ettiremem ama numaranı versen sana ulaşmam için." "Tamam söylüyorum yaz -0549******* şimdi gitmeliyim." dedim kafasını sallayıp kolumu bıraktı ve geri çekildi. Motoru çalıştırdım ve ardından zehri hissettim ve son bir kere ara gaz verip son sürat bahçeden çıktım büyük ihtimalle arkamda şaşkın bir Baran bırakmıştım ama ben buydum. Son sürat onunla benim olan mekanımıza geldim ve kriz geçirmeme az kalmıştı kriz geçirme anımda kullanmam için hazırladığı odaya girdim kapıyı ardımdan kapatıp kilitledim yoksa sesleri duyup gelirdi ve ben onun güçsüz hallerimi görmesini istemiyordum. Her yeri kırıp dökmeye başladım bağırıp çağırıyordum kırıp döküyordum gözümden yaşlar gelmek için zaman kolluyorlardı sanki ama ağlamak istemiyordum olmazdı ben güçsüz değildim ağlayamazdım ağlamamak için daha fazla bağırmaya başladım "NEDEN LAN NEDEN BEN NAPTIM SANA HA EVREN NAPTIMDA BENİ HİÇKİMSENİN KALDIRAMIYACAĞI GÜÇLÜKTE ŞEYLERLE SINIYORSUN CANINIMI YAKTIM NAPTIM LAN BEN, BEN KİME NAPTIM LAN HADİ BENİ GEÇTİM O KÜÇÜCÜK BİR ZAMANLAR MASUM OLAN KIZ KİME NAPMIŞ OLABİLİR HA ONA O YAŞTA NELER YAŞATTILAR HEPSİ YALANMIYDI BOŞUNAMIYDI HA-" birden belime dolanan ellerle sustum ve burnuma onun kokusu doldu nasıl düşünemedim ondada bir anahtar olduğunu ama şuan bunu düşünemezdim çünkü ona ihtiyacım vardı. O benim tek dayanağımdı akmayı bekleyen göz yaşlarım fırsat bulmuş gibi yanaklarıma hücum etmeye başladılar bende yavaşça yere doğru oturdum oda benimle birlikte oturdu ve beni kucağına çekti ve sıkıca sarıldı işte benim tüm dünyadan soyutlandığım yer burasıydı ona iyice sokuldum ve hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladım onun kucağında, oda bir yandan saçlarımı okşuyordu. Bana bunu yapanı öldürmek istiyordu benim neden üzüldüğümü bilmek istiyordu ama önce sormak için sakinleşmemi bekliyordu. 



---------------------------------------


Belki 3 belki 4 saat o şekilde kaldık sesini bile çıkarmadan beni bekledi. Artık ağlamalarım iç çekişlere dönüşmüştü. Yavaşça kafamı kaldırıp yüzüne baktım oda ağlamıştı hiçbir zaman ağlamayan adam benimle birlikte niye ağladığımı bilmeden ben çok kötü olduğum için benim çok üzgün olduğumu bildiği için ve beni böyle görmeye dayanamayarak ağlamıştı hızla ellerimle göz yaşlarını sildim oda benim göz yaşlarımı sildi sonra yavaşça dudaklarını araladı ve "Gök yüzüm söyle bana seni bu kadar üzen, benim yıkılmaz bebeğimi böyle yıkan şey ne, bu kişi kim söyle de gidip onun celladı olayım." onun böyle demesiyle Rabbime bu adamı benim karşıma çıkardığı için her zaman olduğu gibi yine şükür ettim. "Benim bütün hayatım yalanmış." dedim bana anlamaz gözlerle bakıyordu sonra devam et dercesine kafasını salladı "Benim o ailem sandığım şerefsizler benim ailem değillermiş bugün beni hastaneye götürdüler test yaptık ve ünlü milyarder KANDEMİR ailesi benim biyolojik ailem çıktı bu kesinlikle bir yanlışlık olamaz bunu bilerek yapmış olmalılar." dedim ve ona iyice sokuldum her kesin yanında kaplan olan ben onun yanında kedi oluyordum daha iyisi kendim oluyordum içimdeki ilgiye muhtaç küçük çocuğa dönüşüyordum. "Gökyüzüm ben bunu sana yapanı bulucam ama sen sakın üzülme tamam mı ben hep yanındayım" dedi bende buna karşılık kafamı kaldırıp onun çenesini öptüm ve "Beni sakın bırakma." derin bir nefes aldım "Sen hep yanımda ol baba"...........







--------------------------------------------------








Evet onun diye bahsedilen kişi Adamızı küçükken kurtaran ve onu güçlü bir kız olarak yetiştiren ve Hayalet olduğunu bilen onu sağ kolu olarak yanına alan kişi Adanın manevi olarak babası yerine koyduğu kişiymiş.

Yer altını lideri Adamızın babası (manevi diye her seferinde yazmayacağım o yüzden baba olarak yazacağım) Ada mıza bunu yapanı bulacak, bakalım iler ki bölümlerde ne olacak.

Aşiret Ailem Mi?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin