9. Bölüm Hada

12 1 3
                                    

Korkar adımlarla odasına ilerledim. Bana ne diyecekti?İçeri girdim.Kendisi içeri girmedi odadan çıkıp yemek masasını temizleyen hizmetçinin yanına gitti. Kulağına eğilip bir şeyler söyledi ve hizmetçi onaylar bir şekilde başını salladı.Ne olduğunu anlamaya çalışırken kraliçe Aurora bir anda odaya ilerlemeye başladı.Hızlıca elime telefonumu alıp kameraya girdim. Videoya bastım ve telefonun arkası görünür şekilde sandalyeye koydum. İçeri girdi, kapıyı kapattı ve kilitledi.Neden kapıyı kilitlemişti?Ben bunları düşünürken o sandalyesine oturdu ve bana masanın karşısındaki sandalyeye oturmam için elini sandalyeye doğru uzatıp "Otur" diye emretti. Sandelyeye oturdum. Kraliçe Aurora sandalyeye oturdu ve konuşmaya başladı "Dün yaşanan olayların hepsini baştan sona anlat! Duyduklarım gerçek mi? Şimdi öğrenicez." Diye emretti.Anlatmaya başladım "Bakın efendim,ben balodan sıkıldığım için terasa çıktım balo bitene kadar oradaydım.Hatta yanımda şoför Miguel vardı birlikte oturup sohbet ettik. O gitti ben biraz daha oturdum, sonra aşağı indim balonun bitip bitmediğine bakmak için balo mekanına gittim ve cesedi gördüm. Şah damarına baktım atmıyordu. Çıkış kapısında siyah bir silüet gördüm beni görünce kaçtı bende onu kovaladım." Dedim. Bir anda kaşlarını çattı, yerinden kalkıp karşıma geldi. Ayağa kalktım "Bir katili kovalamak senin ne haddine!" Dedi ve yüzümde bir acı hissettim, bana tokat atmıştı. Kraliçe Aurora'nın neden kapıyı kilitleyip bu kadar önlem aldığını anlamıştım. "Sen bir asker misin? Ne hattine!" Bu sefer saçımdan tutup duvara vurdu. Çığlıklarım odayı kaplıyordu, ama duyan yoktu. Saçımı tutarak "Ne yaptığını sanıyorsun sen!" Dedi ve duvara vurdu duvardan kanlar damlıyordu. Beni kaldırıp duvarla arasına aldı "Sen çok olmaya başladın,sen bir kraliçe olabileceğini mı sandın Hada? Hah,cevap ver bana! Sırf kocamın vasiyeti yüzünden buradasın şimdi sevin. Çünkü taçı elimden aldın, bana sunulan imkanları kısıtladın, çocuklarıma verdiğim sözü tutamadım." Dedi ve gözünden yaşlar süzülmeye başladı. Az önce bana vuran tehdit eden kadın şimdi çömelmiş ağlıyordu."Hepsi senin yüzünden oldu! Kocamın saçma sapan vasiyeti yüzünden her şey." Kraliçe Aurora kalkıp göz yaşlarını sildi ve suratına kızgın bir ifade takındı "Ama sen bekle sana bu çatı altında rahat yok! Duydun mu beni? Sen bekle seni çöplüğüne geri gondericem!" Dedi. Ondan asla korkmuyordum "Üzgünüm ama çöplükte yaşayan sizsiniz, ben değilim. Kocanız öldükten sonra sadece onun eşyalarını kullanmak istediniz, çünkü onun başarılarını kıskandınız. Onun odası,onun arabası, onun kılıcı, onun kullandığı tabak , çatal daha sayayım mı? Ölen insanların eşyaları onun kullandığı için saklanır sizin kullanmanız için değil. Ve kocanızı sevmediğinizi, sadece kraliyet ailesinde sunulan imkanlar için istediğinizi biliyorum. Kocanızı siz zehirlediniz ve suçu aşçının üstüne atıp idam ettirdiniz. Neden mi? Çünkü kral yerine kraliçenin yani sizin sözünüz geçsin istiyordunuz.Evet, oldu. Beni başından beri sevmediğinizi biliyorum taç giydirme törenin olduğu gün balo mekanını yaptırmadınız, bize balo mekanı diye geçiştirdiniz ama orada kızınızın doğum gününü yaptınız ve gelen davetliler prens ya da prenses değildi çocuklarınızın arkadaşlarıydı. Ağızlarını tutamadıkları için çok belli oluyor." Dedim ve telefonumu alıp odanın kapısına doğru yöneldim ve kilidi açıp tam çıkacakken kraliçe Aurora'ya dönüp " Görüşmek üzere." Deyip gülerek odadan çıktım.

QueenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin