Selam🖐. Uzun bir aradan sonra yine ben geldim. Sizi müzik ve yeni bölümle başbaşa bırakıyorum. Umarım beğenirsiniz. Oy vermeyi ve yorum yapmayı lütfen unutmayın. İyi okumalar.💜
Çocukken hayatın biz çocukları hep iyiye götürdüğünü, bizi sevdiğini düşünürdüm. Üzüldüğümüz zaman iyiliğimizi düşündüğünü, hiç arkadaşım olmadığında yalnız kalmamın daha iyi olacağını düşünmüştüm, belki hayat o çocuklara zarar vereceğimi düşmüştür, dedim. Ama büyüdükçe hayatın biz çocuklara ne kadar zarar verdiğini anladım ya da büyüdükçe daha çok acı çektiğimizi.
Belki de çocukken yaşadığımız şeyleri bir oyun gibi görürken, büyüdüğümüzde o oyunun aslında gerçek hayat olduğunu anlamışızdır.
Bugün, hayatın bana oluşturduğu kalıpları yıkıp yeni bir hayata başlayacağım gündü, okulun kapısının önünde o arabayı gördüğümde anlamıştım bunu. Derin bir nefes alıp yanına ilerledim, bana arabasının kapısını açtı, teşekkür edip bindim. Yurda gelene kadar ikimizde hiç konuşmadık. Araba durduğunda önce o indi ve arabanın arkasına yöneldi.
Bende arabadan inip ona doğru yaklaştığımda bagajı açıp içinden lila renk bir bavul çıkardığını gördüm. Yanına geldiğimde;" İhtiyacın olacağını düşündüm." dedi.
"Teşekkür ederim."
"Rica ederim."
Bavul gözüme çok tatlı ve şirin görünmüştü, çok sevmiştim. Bavulu bana uzatırken;
"Seninle gelmemi ister misin?" diye sordu.
Bavulu alıp "Kendim giderim." dedim.
"Peki."
Bavulun kulpundan tutup sürükleyerek yurdun kapısından içeri girdim. Müdürü görmek istemediğimden hızlıca odama çıktım. Odaya girip kapıyı kapattım, bavulu yatağın üzerine koyup fermuarını açtım.
Dolabıma dönüp kapağını açtım.Bilirsiniz çoğu kız alışveriş yapmaya bayılır ama benim gibiler nefret eder. Benim gibiler derken ne demek istediğimi anladınız mı bilemiyorum. Size anlatayım. Benim gibiler aldıkları üç kuruş bursla kıyafet almak yerine kitap, boya kalemi, defterler almayı tercih ederler. Alışveriş merkezlerinin yerini değil sokaktaki kedilere ve köpeklere mama alabilecekleri dükkanların yerini bilirler.
Anladığınız gibi çok fazla kıyafetim yok, onu yerine kitaplarım var. Ve onlara kıyafetlerden daha çok ihtiyacım var. Çizim yapmayı sevdiğimden birsuru boya kalemim ve defterim var.
Kıyafetleri, okul kitaplarını, kalemlerimi, defterlerimi ve birkaç kitabımı bavula yerleştirdim. Bavulun küçük gözlerine ise duvardan indirip katladığım posterlerimi yerleştirdim. Masa lambamı unutmadım tabi ki , onuda koydum bavula. Masanın üstünde duran çıt-çıt dosyalarını alıp içlerine ders notlarımı, çizdiğim resimleri ve kurumaya bıraktığım ağaç yaprağımı koydum. Ders notlarını astigim mantar panomuda aldiğimda herşey tamamdı. Bavulu kapatıp okul çantama yöneldim, geri kalan kitaplarmı çantama koydum ve çantayı sırtıma aldım. Bavulu yataktan indirdim, kulpunu tutup kapının önüne kadar geldim, arkamı dönüp bunca sene bana ev olan yere baktım.
Burada çok fazla anım vardı, bana arkadaşlık etti, dertlerimi, mutluluklarımı ve heyecanlarımı dinledi hiç yargılamadan, duvarlarını boyadım zevkime göre, kedi köpek getirdim sakladı yeni dostlarımı, evimdi benim burası ve şimdi evimden ayrılmam gerekiyordu.
"Üzgünüm eski dostum, gitmeliyim." dedim elimi duvara koyarak. "Merak etme ben iyi olacağım. Sana söz geri döneceğim."
Kapıdan geçtim, anahtarımı cebimden çıkarıp kapıyı kilitledim. Bavulu zar zor merdivenlerden indirdim, son basamağa geldiğimde müdürü her zaman ki yerinde gördüm; kapı önünde. Yanına gözlerim yerde ilerledim, onun yanına hep böyle ilerlerdim. Aramızda iki adım kala durdum, odanın anahtarını çıkarıp uzattım.
![](https://img.wattpad.com/cover/323271715-288-k659388.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
IŞIĞIN VE KARANLIĞIN AŞKI
Genç KurguTek arkadaşı hayvanlar, yağmur ve iç sesi olan Tuhaf, bir gün evlat edinilir. Onu evlat edinen kadın sayesinde hayatı değişir, arkadaş edinir ve birçok insanın hayatına dokunur. Ve sever... Farklılıkları yüzünde dışlanan IŞIK , hayattan bıkmış hiç...