Merhaba ikinci bölüme hoş geldiniz. Oy vermeyi ve yorum yapmayı lütfen. İyi okumalar. 💜
Kafamdan birçok senaryo geçiyordu, müdürün odasına giderken.
- Ne yaptık?-
Bilmiyorum. Genelde kafamda kurduğum senaryolar, dışarıda yaşamak istediğim fakat yapamadığım şeylerdir. Hayallerimdir, umutlarımdır. İnsanların,o adam hariç... bana ne yapacağını veya benim hakkımda ne düşündüklerini pek kafama takmam ve senaryolaştırmam. Yaptığım kötü sayılan ama kötü olmayan davranışlarımın cezalarını kabullenirim. Ama bu nedense olay içimde kötü bir his oluşturdu. Çünkü bu kez ne yaptığımı bilmiyordum. Hafızamı yokladı. İki gün önce yurtta iki kedi saklamıştım, kediler kaçıp birkaç öğrencinin odasına girmişlerdi bu yüzden bazı öğrencilerle kavga etmiştim ama bunun cezasını çoktan çekmiştim.
Müdürün odasına girdiğimizde kapıyı kapatıp, masanın önündeki sandalyelerden birine oturdum. Ellerimi dizlerimin üzerine koydum ve parmak aralarımı kaşıyarak oynamaya başladım. Genelde stres olduğumda yaparım.
" Ayşim, kızım sana anlatmak istediğim bir şey var." dedi. Şaşırdım çünkü bana ilk kez bu kadar nazik davranıyordu. Kesin bir şey vardı.
- Kesin var-
" Tabi ki anlatın."
" Okulda ve yurtta yalnız olduğunu biliyorum."
-Nereden biliyor?-
" Bilmesi çok normal, dışarıdan belli zaten." dedim içimden.
"Hı hı"
" Hiç arkadaşının olmadığını da biliyorum."
" Evet" dedim bıkkınlıkla.
" Küçük yaşta seni sokağa... "
" Yeter" diyerek sözünü kestim. "Konuyu nereye getirecekseniz getirin."
Hayatında nefret ettiğim sınırlı şeylerden biri, bir insanın hayatımı bana anlatmasıdır. Bildiğim şeyleri bana tekrar anlamanıza gerek yok.
"Peki" dedi ve nefesini verdikten sonra devam etti. "Seni evlat edinmek isteyen bir kadın var."
- Bizi mi?-
" Beni mi?"
Çocukluğumdan beri çok istedim bir ailede olabilmek, sevilebilme, iyi bir aile çocuğu olabilmek, babasının şımarık, annesinin biricik kızı olabilmek. Üzüldüğüm de her şeyi anneme anlayabilmek, korktuğum da babama sığınabilmek. Çok istedim sıcak bir yuvada büyüyebilmek. Şimdi bir şansım vardı belki de. Ama emin değilim.
"Evet seni. Kabul edip, etmemek sana kalmış. Ama iyice düşün derim ben."
- İstiyor musun?-
Karışık düşünceler içerisindeyim. Tabi ki bir kadına anne demek çok güzel olabilir fakat gerçek anneme ihanet olurdu bu. Benim sokağa bırakmış olabilir ama ben ona hiçbir nefret beslemedim, annedir sonuçta. Beni neden bıraktığını bilmesem de mantıklı bir açıklaması vardır.
"Şey...Ben gidebilir miyim? Düşüncelerimi toparlamam gerekiyor."
"Tabi ki"
Müdürün odasında çıktım merdivenlere yöneldim. Yurtta kimse yoktu, bomboştu.
- İstiyor musun?-
-İstiyor musun?-
-İstiyor musun?-
ŞİMDİ OKUDUĞUN
IŞIĞIN VE KARANLIĞIN AŞKI
Roman pour AdolescentsTek arkadaşı hayvanlar, yağmur ve iç sesi olan Tuhaf, bir gün evlat edinilir. Onu evlat edinen kadın sayesinde hayatı değişir, arkadaş edinir ve birçok insanın hayatına dokunur. Ve sever... Farklılıkları yüzünde dışlanan IŞIK , hayattan bıkmış hiç...