Salona geri geldiğimde Tuana oturmuş yengeme bakıyordu yanına oturup elimi omzuna yasladım kulağına yaklaştım"noldu niye öyle bakıyorsun bakalım?"dediğimde o da kulağıma yaklaştı"hiç sadece dalmışım"diyerek yanağımdan öptü gülümseyip hafifçe çenesinden tutarak dudağından öptüm
"Şunlara bak şunlara biz yokmuşuz gibi davranıyorlar"tuana'nin dudağından ayrılıp babanneme baktım"babanne sorun ne niye bir türlü laf atmayı kesmediniz!"dediğim şeyle arkasına yaslandı"bakire olmayan bir gelin istemiyorum ben Çağan!"dediği şeyle güldüm"babannecim sana şimdi diyeceğim şeyi iyi dinle tamam mı"başını salladı"bu yanımdaki kadının bekaretini ben aldım yani o bana bakire geldi anladın mı ne demek istediğimi?"dediğim şeyle yüzü yumuşadı
"Öyle mi.. iyi"tuana'nin kulağına yaklaştım"seni çoktan gelinim yaptılar kız"diyerek güldüm"o zaman gelinleri kalkıp güzel bir yemek hazırlasın ha""Sana aşık olurlar yengem iğrenç yemek yapar çünkü"naz sırıttıp ayağa kalktı herkesin dikkat odağı yine o oldu
"Yemek olarak neler seversiniz"diye sorduğunda annannem ve babannem sırıttı"yemek yapmayı bilir misin?""Tabiki biliyor benim gelinim çokta güzel yapar"dedi annem tuana'nin arkasında durarak"benden iyi yapmıyordur"dedi yengem"öyle mi o zaman lütfen hadi beraber yapalım yarı yemekleri seb yarı yemekleri de ben bakalım kim daha iyi yapacak?"
"Olur hadi yapalım!"
*Tuana'dan*
Mutfağa gittiğimizde zehra ablaya baktım"zehra ablam söyle bakalım o güzel canın ne çekiyor?"
"Hım bi düşünelim bakalım.. biliyor musun kızım uzun zamandır canım su böreği çekiyor ama güzel yapılmış bu böyle incecik açılmış hamuru yapabilir misin"
"Aman Zehra bu ne anlar su böreğin'den"
O kadına bakıp sırıttım"tabiki yaparım Zehra ablacim sen iste yeter.. başka ne istersin sonuçta sadece su böreği olmaz"
Dediğim şeyle o kadın sinirle önüne dönmüştü"e o zaman çağan seçsin bu yemeği de"çağana baktım"sevgilim ne yersin"biraz düşündükten sonra konuşmaya başladı"içli köfte.. evet ya canım cidden baya içli köfte çekti""Başka?"
"Sevgilim yetiştirir misin?"
"Her zaman"
"O zaman gelin hanım tatlı olarak da künefe isteriz"çağan'nin babannesine bakıp gülümsedim"tabiki efendim"işte şimdi başlıyoruz öncelikle künefe ile başlamak istiyorum öbürlerine yaparken üzerindeki şerbeti iyice emer diye
Hiç birşey demeden dolaptan gereken herşeyi çıkardımMalzemeler
300 gram tel kadayıf
150 gram tereyağı (10,5 yemek kaşığı)
200 gram tuzsuz antakya peyniri
Şerbeti İçin
2 su bardağı toz şeker
2 su bardağı su
1 yemek kaşığı limon suyu
Şerbetini önce yapmam gerekiyor tabiki
Toz şekeri ve suyu bir tencereye aldım yaklaşık 20-25 dakika kadar kaynayan ve kıvam alan şerbetin içine limon suyunu ilave ettim biraz karıştırdıktan sonra ocaktan alıp şerbetin soğuması için kenara bıraktım tel kadayıfı geniş bir kaba alıp tel tel açıp küçük parçalar haline getirdim erittiğim tereyağını da kattıktan sonra kadayıf tellerini açmaya devam ederek tereyağını kadayıfa iyice yedirdim pişirme işlemini yapacağım küçük yuvarlak tepsileri çıkardım az birşey yağlayıp kadayıfın yarısını tepsiye koydum bir bardak yardımı ile iyice döşedim suyunu süzüp rendelediğim Antakya peynirini kadayıfın üzerine boşluk olmayacak şekilde serpiştirdim kalan kadayıfı üzerine koyarak bastırdım
Künefe tepsilerini ocağın üzerine alip Tepsiyi ocak üzerinde gezdirerek künefeyi kısık ateşte pişirdim Taban kısmı renk alan künefeyi geniş bir tabak yardımıyla ters çevirerek tekrar ocağa aldım Aynı şekilde pişirerek diğer tarafının da kızarmasını sağladım Ocaktan almak üzere olduğum nar gibi kızaran künefenin üzerine ılık şerbeti gezdirdikten sonra ocaktan aldımÖbür şeyleri de yapıp masaya geçtik o kadının yaptığı yemekleri gördükçe midem cidden bulanıyordu en azından dışını güzel yapsaydı kadın resmen herşeyi öylece tabağa koymuştu
Zaten yaptığı şeyler çok basit şeylerdi kısır ve köfte yapmıştı birde yanına çoban salatası"doğrusu tuana'nin yemekleri daha güzel duruyor"kocasının dediği şeyle sırıttım"tadı da öyle midir aceba!""Bilmiyorum yiyip deneyeceğiz?"
Gelinlerin savaşı gibi tövbe tövbe bu kadın beni cidden rakibi olarak görüyorKomik
"Afiyet olsun o zaman"
"Afiyet olsun herkese"diyerek oturdum herkes masaya oturunca önündekilere baktı önce o Feriha denen kadının yaptığı yemekten denedim kısırda bulunan bulgur fazla sertti hemde kısırlık bulgur olmasına rağmen büyük başarı bence yanındaki köfteden alıp denediğimde hızlıca bir peçete alarak ağzımdaki köfteyi çıkardım herkes bana baktı bende o feriha denen kadına
"Sağ ol herşey çok.. çiğ olmuş köfte hazır bile değil sadece kızgın yağda kızartığın ve büyük bir derecede kızardığı için dışı olmuş ama içi ne yazık ki çiğ kalmış.. kısırın bulguru ise dişlerimi kıra bilecek bir sertlikte ama yine de ellerine sağlık"
Dediğimde herkes önündeki köfteyi kesip içine baktı"haklı içi resmen pembe"
Dedi çağan'nin anannesi"birde seninkilere bakalım hemşire!"herkes benim yemeğimden denediği gibi gözlerini kocaman açtı"aman tanrım bu mükemmel olmuş!"sırıttıp o feriha koydum adını dizisinden fırlayan faratine baktım o da denedi beğenmiş olsa bile hemen yüzünü buruşturdu"iy bu ne ya bu içli köfte çiğ""Yalan söyleme Feriha"
"Çok kötü olmuş"
"Peki öyle diyorsan"yemeklerimizi yedikten sonra salona geçtik yengesi kendi yaptığı yemeği zar zor yemişti. Çağana baktım birkaç saattir biraz durgun gibiydi düşündüğü çok önemli birşey varmış gibi.. ne aceba"sevgilim iyisin değil mi"diyerek elimi alnına götürdüm"alla alla ateşin de yok?"
"Niye olsun ki zaten?"dediğinde gözlerinin içine baktım"durgun gibisin.. yada düşünceli bir sorun yok değil mi"diyerek gülümsedim"hayır yok bir sorun yok sadece iş" yalancı seni.. "A öyle mi peki sen öyle diyorsan öyledir"önüne döndü bana karşı tavırları sanki soğuk gibiydi.. sanki birşeyler biliyor gibiydi. Ama o bildiği şey tam olarak ne? Ne biliyor ola bilir ki benim hakkımda, ow tabi beni araştırmadıysa bilemez. Araştırmış mıdır aceba neden araştırsın ki beni.. tek öğreneceği şey- "Tuana'cım?"Dönüp zehra ablaya baktım"buyurun?"
"İyi misin daldın gittin.. ne düşünüyorsun o kadar dalgın?"hepsi bana bakmıştı "bilmem daldım sadece"
"A anladım peki.."çağana baktım ve hemen ayağa kalktım"ee ben artık gitsen iyi olucak"çağan'da hemen ayağa kalktı"nereye?" ne bu merak ya "eve gitmem gerek"kaslarını çattı"neden seni bekleyen kimse yok ki?" Sağ ol ya ne kadar iyisin sen öyle"biliyorum ama orası benim evim ailemle kaldığım ev?"
"Gerçekten az daha öleceğin eve mi gidiyorsun ya size saldıran adam yine saldırırsa ya bu defa sen ölürsen"bu defa kaslarını çatan kişi ben olmuştum yüzüne yaklaşıp işaret parmağımı göğsüne götürdüm"Beni ben istemedikçe kimse.. ama kimse öldüremez çağan, sen bile"herkesin odağı biz olmuştuk"öyle bir peki seni öldürmek istediğimi nerden çıkardın küçük hanım?" sırıttım "Salak değilim ben Çağan. Benden şüphe duyduğunun farkındayım ama neden işte onu anlamıyorum""Çünkü..
Selammmm aşklarım işte size güzel bir bölüm bırakıp gidiyorum bu gün de dişçiye gitmem gerek çünkü dişimi kırdım kdhfmshdms neyse hadi byeeee
40 oy'da devamı
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Signore
Teen FictionYılar önce karşılaşan iki insanın gelecek zamanda beraber olucağını kim bilebilir ki