James Potter birçok şeydi.
İyi bir atlet, sadık bir arkadaş ve Gryffindor'un altın çocuğu.
Victoria Atkinson içinse başkalarında nefret ettiği her şeydi. Küçüklüğünden beri ona empoze edilen değerleri somutlaştırıyordu. İşte tam da bu yüzden genç...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Severus Snape her zaman Lily Evans'a aşık olmuştu. Neredeyse yan yana yaşıyorlardı. Onun da tıpkı kendisi gibi olduğunu fark ettiğinde zaman geçirmeye başladılar. Ve böylece Lily'e aşık olmuş, bunun sonsuza dek böyle kalacağını düşünmüştü. Ama James Potter adındaki aptala karşı koyan meçhul sarışınla tanıştığında, Lily ile aynı şey vardı. Sert bakışlı ve narin kişilikli kız hakkında daha fazla şey öğrendikçe duyguları daha da gelişti.
Kız, onun her zaman yaşamak istediği şeyi somutlaştırma konusunda en ufak bir başarısızlığa uğramadı. Ve çok geçmeden, ona olan duyguları, özellikle de Severus'tan uzaklaşmaya başladıkça, kızıl saçlıya olan duygularını aştı. Böylece Victoria o karanlık gözlerin odağında kalmaya devam etti ve çocuk onun nasıl bir aşk geliştirdiğini fark etti.
Ve bunu sorgulamadı bile.
Belki de James ve çetesinden nefret etmesinin nedenlerinden biri de buydu. Victoria çocuğun hayatında olmasını istediği her şeyken, James Potter da onun olmak istediği her şeydi. Severus bazen James'e minnettar bile oluyordu, çünkü aşık çocuk sarışının çıkmaya çalıştığı her randevuyu durdurmayı başarıyordu. Çocuğun kendisini büyülemesinden, şakalarının aynı yıkımla sonuçlanmasına kadar, kızın öfkesi sadece büyüdü. James'in ona sürekli çıkma teklif etmesini umursamadığından değil. Bunun için dağınık saçlı çocuktan nefret ediyordu ama Victoria'nın çocuğa karşı hisleri aynı kaldığı için, yakın olmadıkları ve gittikçe daha da uzaklaştıkları sürece buna katlanabilirdi.
Hogwarts'a döndüğü ilk günler boyunca onunla konuşmadıktan sonra onu yatakhane arkadaşları ve çapulcularla gülerken görmek hiç hoşuna gitmemişti. Onu Potter'la birlikte gördüğünde ruh hali daha da kötüleşti. Potter'a gülümsüyordu.
Snape kızın kardeşini ve bunun ne anlama geldiğini bildiği için onun hareketlerini bir şekilde anlıyordu ama Potter'a kızgındı, hatta Potter'a iyi davrandığı için ona kızgındı.
"Vic! ." diye bağırdı yanına geldiğinde, yemekten sonra salondan çıkan kalabalığın içinde sarışını kaybetmekten korktuğu için sesi biraz çaresiz çıkıyordu. Victoria siyah saçlıyı unutmamıştı ama ertesi gün ondan özür dileyecekti ama onu arkadaşları Avery ve Mucliber olmadan görmek planlarını suya düşürdü. En iyi arkadaşına doğru dönerek ona doğru koştu ve birkaç adım önünde durdu.
"Sev - özür dilerim-" diye başladı Victoria, çocukla tekrar konuşmanın verdiği mutlulukla karışık kırılganlık sesinde duyulabiliyordu.
