Uzattığı eline elimi koydum ve salladım.
"Felix ben de" dedim ve elimi çektim.
"Soy adın ne?" Dedi.İçimden küçük bir küfür savurdum.
"Lee.Ama soy adımı kullanmıyorum" başını salladı ve gülümseyip önüne döndü.
Kendini dünyanın en iyi öğretmeni sanan öğretmen kırk dakika boyunca başımı ütüledikten sonra zil çaldı ve iğrenç dersten kurtuldum.
Hyunjin yerinden kalktı ve sınıftan çıktı.Çocuklar başıma toplanınca göz devirdim.
"Kim o?" Dedi Chan kaşlarını çatarak.
"Neden yanına oturdu?" Diye tamamladı Minho.Onlar grubun kıskanç ve koruyucu üyeleriydi.
"Birincisi Chan'cığım, kim olduğu hakkında en ufak bir fikrim yok ve adı Hyunjin sadece bunu biliyorum.İkincisi Minho'cuğum,acaba sınıfta başka yer kalmadığı için yanıma oturmuş olabilir mi?"
Dedim.Seungmin ve Jeongin kahkaha attı.
"Kimse kim,seni üzerse kötü şeyler olur" Changbin tedirgin sesle konuştuğunda yüzümde tebessüm oluştu.
"Yahu tamam,bir sakin olun.Çocuk sadece yanına oturmuş" dedi Seungmin ama işe yararmıydı? Asla.
**
Okuldan çıkmış,Chan'ın rastgele sürdüğü yolda ilerliyorduk.
"Off,çikolatalı süt çekti canım" dedi Ağlama sesi çıkaran ama asla başaramayan Jeongin.
"Neden?Hamile misin?" Changbin'in komik şakasıyla herkes kahkaha attı.
"Evet aşkım,iki aylık hamileyim" dedi Jeongin.Changbin ciddiye almış olacak ki ağzı açık kaldı.
"Lan salak şaka yapıyorum" dedi Jeongin ve yine hepimiz kahkaha attık.
"Ciddi sandım.En son ki olaydan sonra" dediğinde hepimiz Changbin'e kaşlarımızı kaldırarak baktık.
Jeongin Changbin'in koluna vurdu.
Minho ve Ben "Ne var lan bunların arasında" der gibi bir kaç saniye bir birimize baktık.
Chan bir caffe'nin önünde durduğunda hepimiz arabadan indik.
Güzel bir yere benziyordu içerisi.
İlk adımı attım ve burnuma gelen yoğun kahve kokusuyla derin nefesler aldım.
Hepimiz geniş bir masaya oturduğumuz da garson tek tek siparişlerimizi aldı.
"Ben tuvalete gidip geleyim" dedim Sandalyeden kalkarak.Tuvalette işimi halledip lavoboya geçtim.Belimde bir el hissettiğimde aniden arkama döndüm.Siyah saçlı,uzun boylu bir adam bana dokunuyordu.
"Aa niye korktun?" Dedi ve daha çok yaklaştı.Vücudumun titrediğini hissediyordum.
Yüzüme eğildi."Tek istediğim bir gece" dedi.Yüzüme daha çok eğildiğinde çığlık attım.Titreyen dizlerimin üzerine düştüm.Adam hızlıca tuvaletten çıkınca hâlâ yerdeydim.
Çığlık atmaya devam ediyordum.Kollarımla başıma vurmaya başladım ve sanırım,kriz geçiriyordum.
Nefesim kesilmeye başladı.Gözlerim de kararmaya başlıyordu.Kalbimin deli gibi attığını hissediyordum.
"Lan" dedi tanıdık bir ses.Bu ses Hyunjin'in sesiydi.
"Ne oluyor?" Dedi.Endişelenmişti.
Sanırım kriz geçirmeye devam ediyordum.Dizlerim daha çok titremeye başladı.Başıma o kadar sert vuruyordum ki acımaya başlamıştı.
"Dur yapma" dedi ve kolumdan tuttu.
Çok ilginç,baya ilginç,hatta en ilginci olacak ki titremem durdu ama hâlâ bağırıyordum.
"Felix!" Başımı sesin geldiği yere çevirdiğim de Jeongin hızla bana doğru koşmaya başladı.
"Ne yaptın ona!" Dedi Hyunjin'e bakarak.O bir şey yapmadı demek istedim ama konuşamıyordum."Kriz geçiriyor" dedi Jeongin.Titremem ve göz yaşlarım tamamen durduğunda kendimi Jeongin'in kollarında buldum.
"Dur Bizimkileri çağırmaya gidiyim" dedi ve kalkıp tuvaletten çıktı.
"İyi misin?" Dedi Hyunjin.Ona bakmadan sadece başımı salladım.
"Felix!" Dedi Chan ve hızla yanıma çöküp kollarıyla vücudumu sardı.
"İyi misin kardeşim?" Dedi.Yine bir şey demeden başımı salladım.En sonunda herkes aynı anda sarılırken bende kollarımla onları sardım...
Helloooiii
Evet aşkolar ikinci bölüm burada bitti.Yeni bölümü yakında atarım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Love Sick Boys-HyunLix Ver.
Historia CortaAnksiyetesi olan Felix ve okuldaki cool çocuk Hwang Hyunjin.E anladınız siz...