1.BÖLÜM: Geçmişi Silmek

64 5 0
                                    

Bu satırlara hoş geldiniz. Umarım kitabım bütün beklentilerinizi karşılar. Senin beklentilerini karşıladı mı, diye soracak olursanız sormayın. Çünkü ben size çok sevmenin yetmediği bir yerden yazıyorum. Umarım İlayda ve Berk size çok sevmenin her şeye yettiğini öğretebilir.

İyi okumalar.

Gelmiştim.

Gelmek istemediğim hâlde geldiğim şirkete baktım. İçimde o kadar çok şey yaşanıyordu ki şu an, anlatılması mümkün değildi. Babamın verdiği bir söz üzerine geldiğim şirkete baktım. Çocukluk aşkımın hayaline, gerçekleştirdiği hayal şirketine baktım. Tam olarak istediği yere uzak olsa da istediği yere en yakın yerdeydi. Bir veya iki adım sonrası olmak istediği yerdi.

Muhtemelen bir zamanlar içinde benim de olduğum hayallerdi. Şimdi ise yerimde belki başkaları vardır.

İçeri girdiğimde hiç olmak istemediğim bir şehirde; hiç olmak istemediğim, aslında imkânı olursa bir ömrü paylaşmak istediğim bir adamın yanındaydım. Onu unuttuğumu düşünüp mutlu mesut hayatıma devam ederken, hayallerim için savaşırken bir anda kendimi yine onun yanında bulmuştum. Bu beni yıpratan en ağır şeydi. Unuttuğumu sandığım ama aslında unutamadığım, kabuk bağladığını sandığım ama aslında hâlâ deli gibi kanayan bir yara. Babam ve Kemal amcanın bunu bilerek yaptığını düşünmüyor değildim. Ama en kısa zamanda hem şirketten hem de Urfa'dan kurtulacaktım.

Asansörle odasının olduğu kata çıktım. Yerini Kemal amcadan öğrendiğim için direkt odasına ilerledim. Fakat odasının önündeki kalabalık beni biraz şaşırtmıştı. İş görüşmesine girmeyi planlamıyordum. Kemal amcada öyle söylemişti. Neydi bu şimdi?

Kısaca sırada bekleyen kadınları incelerken kendime baktım. Şort, tişört ve spor ayakkabılarım biraz düz kaçmış gibiydi. Onlarda farkında olacaklar ki bana olan bakışları alay eder gibiydi. Berk ile baş başa olacağımızdan rahat oluruz sanıyordum.

"Hanımefendi sıranın sonuna geçin, lütfen. CV'nizi alayım ben." Diyerek elini uzatan kadına baktım. CV? Ben neyin ortasına düşmüştüm böyle? Zaten Berk'e gerekli her şeyi mail atmıştım.

"Berk ile görüşmem gerekiyor. Sizinle muhatap olamayacağım." Dedim hafifçe gülümseyerek. Odaya ilerledim rahatça.

"Berk mi? Berk? Ona böyle seslendiğinizi duysa rüyanızda bile göremezsiniz!" diye söylendi kadın peşimden ilerleyerek. Güldüm alayla. Diğerleri de seyirlik olay çıkmışçasına bizi izliyordu. Arkamdan koşan kadına baktım kısaca. Ayağındaki topuklular benim spor ayakkabılarıma yetişemiyordu. Hoş, topuklu da giysem gayet hızlı koşabilirdim.

Odaya girdim kimsenin olmadığını varsayarak. Bu rahatlığım biraz da Berk'in beni şirket dışına tekmelemesini istememdendi. Yoksa bu tarz bir saygısızlık bana göre değildi. Gerçi söz konusu Berk olunca dünyanın en arsız kadını da olabilirdim ama konumuz bu değildi.

"Fulya sana od- "kafasını kaldırdığı an göz göze geldik. En son on dokuz yaşındayken görmüştüm. On dört yaşlarında, hiç de uslu durmayan bir kızın aşık olabileceği son erkekti kendisi. Ama benim için zoru oynamak önemliydi. Zor olduğu için sevmiştim demek isterdim ama gözlerine baktığımda hâlâ aynı hisle çarpan kalbim sınırları çok zorluyordu. Duraksamasına anlam veremesem de içinde bir şeylerin uyandığı belliydi. Bakışları ve yüzü yumuşamıştı. Kendime sahip çıkmak zorundaydım. Yörüngesine kaptırırsam eğer kendimi, ne Urfa'dan ne de şirketten kurtulabilirdim. Urfa'dan kurtulmak istediğimi bilse ölüm döşeğinde bile olsa bırakmazdı beni ya, orası da ayrı bir meseleydi.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Dec 05, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

KÜL MAVİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin