Alt kattan bir ses geldi,
Ne olduğuna bakmak için alt kata indim ama gördüğüm manzara karşısında çok şaşırmıştım. Kafe yanıyordu! Çok korkmuştum, çünkü burda mahsur kalmıştım. Bir çıkış yolu bulmam gerekiyordu zamanım giderek tükeniyordu. Karbondioksit' i o kadar çok solmuştum ki yavaş yavaş gözlerim kararıyordu, nefes almam gittikçe zorlaştı, öksürmeye başladım."Öhö, öhö..."
Ciğerim yanıyordu, korkuyorum! Sonumun geldiğini sanmıştım ki bir pencerenin açık olduğunu gördüm. Hemen oraya doğru yürüdüm, ama biri yolumu kapattı.
"Hiçbir yere gidemezsin!"
Dumandan o kişiyi göremiyordum ama ses tonundan karşımdaki kişinin bir "erkek" olduğunu anladım.
"Sen de kimsin? Ve nasıl oluyor da hiçbir yere gidemiyorum?!"
Yüzü dumandan dolayı görünmüyordu, ama gözlerinin rengini net bir şekilde görebiliyordum. Karşımdaki kişinin gözleri kehribar rengi deydi ve gözünün altında bir yara izi vardı.
"Bak kim olduğunu ve ne istediğini bilmiyorum ama eğer burdan çıkmazsak öleceğimizi biliyorum."
Agşalıyıcı bir ses tonuyla konuştu
"Durumu anlamakta zorlanıyor gibisin... ben seni öldürmek için burdayım ve merak etme ben ölmeyeceğim."
Kalbim delicesine atmaya başladı. Zihnim hemen kaçmam gerektiğini söylüyordu, ama vücuduma söz geçiremiyordum. Bana birşey yapmıyordu ama onun güçlü aurası beni öldürmek için yetiyordu.
Vücudum açıklanmayacak şekilde yanıyordu bu dumanın yüzünden değildi...
*2 hafta sonra*
Gözlerimi açtığımda yabancı bir tavan gördüm, etrafıma baktığımda daha önce hiç görmediğim bir odayla karşılaştım. Odadan hemen çıktım, koridorda yürümeye başladım ve alt kata inen merdivenler den indim. Biraz daha ilerledikten sonra salonda buldum kendimi, salonda Yulliane ve yanında birkaç kişi vardı. Yulliane'nin yanına gittim, beni gördüğünde yüzünde şaşırmış bir yüz ifadesi vardı.
"Lilith... Aman tanrım...! Uyanmışsın. Uyanmana o kadar sevindim ki anlatamam."
Ne demek istediğini anlamamıştım. Sanki beni uzun zamandır uykumdan uyanmamı bekliyor gibiydi.
"Ne demek istediğini anlamadım? Ben kaç gündür uyuyorum da uyandığıma bu kadar sevindin."
Yulliane'nin yüzü asıldı ve arkadaki insanlara baktı. Sanki onların izni i alıyor gibiydi. İçlerinden biri kafasını sallayarak onay verdi ve Yulliane bana bakarak konuşmaya başladı.
"Lilith, sen 2 haftadır uykudaydın ve..."
Terredüt etti ve cümlenin devamını getirmedi. Benden birşey sakladıkları apaçık belliydi buna sinir olmuştum.
"Ve..? Neden devamını getiriyorsunuz?"
Yulliane birşey söylemek üzereyken biri onu durdurdu.
"Çünkü cümlenin devamını getirecek birşey yok. Her Neyse bunu düşünmeyin ve o gün ile ilgili bize neler hatırladığınızı anlatabilir işiniz?"
Bunu söylerken Yulliane'nin yanına yaklaştı ve kolundan tuttu. Onu susturuyor gibiydi. Sinirden güldüm.
"Siz de kimsiniz?"
"Ben-"
Konuşmasını yarıda kestim
"Kim olduğunuzu bilmek dahi istemiyorum! Ve o gün ile ilgili size anlatacak birşeyim yok."
Bunu söylediğim için sinirlenmiş gibiydi, yüzündeki ifadeyi görmek baya tatmin ediciydi. Bekele... ben ne zamandan beri böyle şeylerden zevk alar oldum ve sadece bu da değil davranışlarımda değişiklikleri az da olsa hissediyordum.
"İzninizle ben dinlenmek için yukarı gideceğim."
Yulliane endişeyle bana baktı
"İyimisin Lilith?"
"Evet, iyiyim sadece birden üstüme yorgunluk çöktü biraz dinlenirsem hiçbirşeyim kalmaz."
"Tabi, sen gidip dinlenmene bak"
Arkamı döndüm ve odaya doğru yürümeye başladım. Odaya vardığımda aklımdaki düşünceler o kadar çok olmuştu ki başım ağrımaya başladı.
Odada bir ayna olduğunu fark etim. Kendime bakmaya başladım.
Yüzümde değişen hiçbirşey yoktu. Siyah kıvırcık saçlar, gri gözler, pembemsi dolgulu dudaklar, yuvarlak bir yüz ve 1.57 boy.
Dış görünüşü de hiçbir değişiklilik yoktu. Sanırım bu dünyaya geldiğimde kendi bedenimde geldim. Ama davranışlarımda az bir değişiklilik vardı. Belki de Light kötü biri olmam için davranışlarımı değiştirmiştir ya da ben yavaş yavaş değişiyorum dur. Pekala bu dünyanın bir kötü karekteri ihtiyacı var."Pekala Light senin istediğin kötü biri olacağım sadece bekle ve gör! Ama sonra bundan pişman olma."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Benim Sırlarım
Любовные романыBen başka bir dünyaya geldim. Yabancı adama bakarak konuştum "Bekle, yanlış duydum sanırım? Söylediklerini tekrar edebilir misin?" "Gayet'de iyi duydun, ama senin için tekrar söyleyeyim. Bu dünyayı yok etmeni istiyorum!" Beni bu dünyaya getiren bu...