Tanrı yok oldu
Yapayanlızdım bu beni endişelendiriyordu çünkü hem tanıdık bir yerdeydim hem de yabancı bir yerdeymişim gibi hissediyordum.
Burada kalacağım bir evim yok üstelik parasızım da
Ben de etrafı gezerek yeni Dünya'nın nasıl bir yer olduğunu görmek istedim.*Birkaç saat sonra*
Etrafı hayretle geziyordum çünkü bu dünyada üst düzey teknolojiler mevcut bunun yanı sıra bu dünya da büyü güçleri var ve bu gerçekten de harika! İlk defa büyü görüyorum ve gerçekten de inanılmaz. Ama bu büyü güçleri iyiden ziyade kötüler de kullanıyor tabiki de bu beni ilgilendirmiyor çünkü ben bu dünyaya iyi biri olarak değil kötü biri olarak geldim ve bundan da beteri ben bu dünyayı yok edecek kişiyim yani Light bana öyle dedi.
"Haa...benim de büyü gücüm olsaydı ne harika olurdu ama."
Etrafı gezerken hemen sahil kerında bir kafe gördüm ne şanstır ki o kafe'de garsonluk yapabilecek birini arıyorlardı.
Tabi ki de hiç düşünmeden kafeye girdim. Kafenin içinde genç bir bayan vardı sanırım garson'du saçları kahverengi ve öne doğru örülmüş, gözleri koyu kahverengi, yüzü kalp şeklindeydi yanına gittim"Afedersiniz, şey... iş ilanı için gelmiştim de"
Garson nazikçe gülümsedi
" Lütfen bekleyiniz müdürle konuşup geleceğim"
Ardından hemen gitti. Ben bir masada oturup onları bekledim birkaç dakika sonra garson geldi yanında bir bayan vardı yanıma yaklaştı ve elini uzattı
"Merhaba ben bu kafe'nin sahibi Yulliane."
Elimi uzattım ve el sıkıştık
"Tanıştığımıza memnun oldum bayan Yulliane ben Lilith."
Yulliane gerçekten de güzel görünüyordu. Bakır rengi saçları omzuna kadar geliyordu, zümrüt renginde yeşil gözlere sahipti sol gözünün altında küçük bir beni vardı ve yüzü oval biçimliydi
"Lilith" dedi sanki adımı beynine kazıyordu.
Bana biraz yaklaştı ve devam etti"Sağ gözün çok enteresan Lilith"
"Efendim? Sağ gözüm enteresan mı?"
"Ah, sanırım haberin yok gibi, neyse Lilith seni sevdim burda çalışabilirsin lütfen iyi geçinelim Lilith"
Konuyu değiştirmesini şüpheli buldum müdür birşeyler saklıyor gibiydi
"Elbette lütfen bana iyi bakın müdürüm"
Gülümsedi ve arkasını döndü
"Yeme ve içmeyi dert etme o müessese'ye ait"
Dedi ve tam gidecekken seslendim
"Bekleyin müdürüm"
Bir sorunum vardı ve bu çok ciddiydi
"Sorun ne Lilith?"
"Ah, şey... benim...benim"
Söylemeye utanıyordum
"Evet?"
"Benim kalacak bir yerim yok müdürüm eğer sizin için de bir sıkıntı yoksa kafe'de kalabilir iyim acaba?"
"Ah demek öyle"
Gülümsedi
"Sorun yok Lilith kafede kalabilirsin. Üst katta boş bir oda var orada kalabilirsin ve sakın kilitli odayı zorlayarak içeri girmeyi deneme."
Söyledikleri beni tedirgin hissettirdi
"Gerçekten size karşı minnettarım müdürüm. Bunun karşılığını kesinlikle ödeyeceğim!"
Müdüre karşı şüphelerimi belli ettirmemeye çalışıyordum
"Peki, başka birşey yoksa ben gidiyorum artık."
"Güle güle müdürüm"
Müdür başını hafifçe salladı ve kafe'den çıktı
"Pekala Lilith ben de gidiyorum artık. Kafe'yi içerden kilitlemeyi unutma ve ışıkları da söndürmeyi unutmamalısınız"
"Hıhı, merak etmeyin burası emin ellerde bu arada isminizi öğrenebilirmiyim?"
"Benim adım Na-Rae"
"Öyleyse görüşmek üzere Na-Rae."
"Güle güle Lilith"
Kapıyı içeriden kilitledim ve ışıkları söndürüp üst kata çıktım. Dediği gibi iki oda vardı ve bir tanesi kilitliydi diğer odaya gittim odada bir yatak ve bir çalışma masası vardı sanırım burda daha önce kalan olmuştu çarşaflar ve yerler temizdi biraz garip buldum ama uykum çok geldiği için hemen yatağa uzanıp yattım
*Sabah 6:00*
Bir gümburtuyle uyandım
"O ses de neydi öyle"
Kortum ve neler olduğuna bakmak için alt kata sessizce indim
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Benim Sırlarım
RomanceBen başka bir dünyaya geldim. Yabancı adama bakarak konuştum "Bekle, yanlış duydum sanırım? Söylediklerini tekrar edebilir misin?" "Gayet'de iyi duydun, ama senin için tekrar söyleyeyim. Bu dünyayı yok etmeni istiyorum!" Beni bu dünyaya getiren bu...