Bu gün de her zaman olduğu gibi okula gittim.
Dersteyken düşüncelere dalmıştım. Düşüncelerimi bir ses bozdu
"Hey, Lilith zil çaldı. Yoksa eve gitmeyi düşünmüyormusun."
Sırıttım
"Saçmalama okulda kalacağımı düşünmüyorsun değil mi?"
Kahkaha attık ve okuldan çıkıp eve doğru yürüdük sonra vedalaşarak yollarımızı ayırdık
Eve vardım ve içeri girdim,
Evde kimse yoktu ve buna hâlâ alışamıyordum.Ailem 1 yıldır öldü bir trafik kazasıydı, o zamanlar ailemin öldüğüne inanmak istemiyordum benim için bir kabus gibiydi ama en sonunda bunu atlatmayı başardım çünkü eninde sonunda hayatıma devam etmem gerekiyordu.
Mutfağa gittim ve kendime ramen yaptım bu en sevdiğim yemeklerden biriydi.
Oturdum ve yemeye başladım yemeğim bittikten sonra bulaşıkları yıkadım ve odama gittim.
Odam karanlık'tı ışığı bile açmadan yatağıma uzandım
Kış aylarının başındaydık benim doğum günüm 29 Kasımdı.
Bu doğum günümü de yanlız geçireceğim 2. Sefer çünkü ailem doğum günüme saatler kala vefat ettiler
" Hâlâ doğum günüme 4 saat var zaman çok yavaş ilerliyor. "
*4 saat sonra*
Bir kekin üzerine mum yerleştirip yaktım ve ağlayarak ellerini birbirine kavuşturup dileğimi diledim.
"Lütfen...lütfen tanrım ailemi 1 kere de olsa görmek istiyorum,
B-Ben onları çok özledim"Titrek bir ses tonuyla
"Onlar...Onlar için herşeyi yapmaya hazırım. Canımı bile veririm sadece onları yeniden görmek istiyorum, tekrar seslerini duymak, tekrar kokularını koklamak, tekrar vücutlarındaki sıcaklığı hissetmek istiyorum"
Mumu üfledim gözümdeki yaşı silerek keki yedim.
Daha sonra yatağıma uzanarak yattımBir ses beni çağırdı gözlerimi açtığımda odamda değildim! dışardaydım, yerde uzanmış bir şekilde kendimi buldum. Hava çok sıcaktı sanki kış ayında değil de yaz ayındaydım.
Tekrar aynı sesi duydum
"Hey, ufaklık beni duyabiliyor musun?"
Sesin geldiği tarafa baktım ve karşımda 1.90 boyunda, iri vücutlu, beyaz tenli, açık mavi gözlü, sarı saçlı saçlarını beline kadar uzatmış bir adam gördüm.
Korkmuş bir yüz ifadesiyle ona bakıyordum çünkü bu adamı tanımıyordum bu yüz unutulmazdı yani bunun imkanı bile yoktu.
"Siz kimsiniz ve ben neredeyim böyle?"
Adam sırıttı
" Ufaklık dileğin için burdayım."
"Dileğim mi? Ah sen yoksa dilekleri gerçekleştirebilen bir cin misin?"
Adamla dalga geçiyordum. Ama bu onun sinirlendireceğini düşünmemiştim
Öfkeli bir sesle
"Ben bir cin miyim! Ben Işık tanrısı! bir cinmiş?"
Kahkaha attı
"Hahahaha... Bak ufaklık"
Ciddi bir ses tonuyla
" Nerde olduğunu biliyormusun?"
Etrafıma baktım
"Evet, ben yani biz Güney Kore'deyiz"
"Evet, bu doğru biz Güney Kore'deyiz ama bu senin yaşadığın dünyadaki Güney Kore değil! Sen bu dünyaya 2. Dünya diyebilirsin."
"Ne, sen ne saçmalıyorsun?"
"Bak ufaklık aileni tekrar görmek istiyormusun? Sana aileni tekrar görmeni sağlayabilirim sadece sen de benim tek bir istediğimi yapacaksın."
Affaladım çünkü bu dileğimi yanlızca tanrıya diledim bunu nerden bildiğini bilmiyordum ve eğer tanrıysa ya da bir şeytan bile olsa isteğini kabul etmek istiyordum
"Ne istediğini öğrendikten sonra karar vereceğim."
Ruhumu mu istiyordu yoksa bedenimi mi
"Benim için bu dünyanın kötü karekteri olacaksın ve zaman geldiğinde senden bu dünyayı yok etmeni istiyeceğim."
Gözlerim fal taşı gibi açıldı çok şaşırmıştım benden bir dünyayı yok etmemi istiyordu.
"Bekle, bekle ne dedin az önce? Benden dünyayı yok etmemi mi istiyorsun? Beni tanıyormusun ki? ben bir karıncayı bile inciltemem!"
Bana soğuk bir surat ifadesiyle baktı
"Eğer aileni tekrar görmek istiyorsan bunu yapmak zorundasın."
Dediği doğru eğer dediğini yaparsam bir ihtimal ailemle buluşabilirim.
Ama bu adam kendini tanrı olarak tanıttı görünüşü bir tanrıya benzeyebilir ama davranışı ve istedikleri tıpkı bir şeytan gibi*Birkaç dakika sonra*
"Bu kadar düşünmen yeter eğe-"
Konuşmasını yarıda kestim
"Pekala dediğini yapacağım ve sen de sözünü tutsan iyi edersin."
Tanrı görünümlü şeytan güldü
"Bunu bir mühürle kesinleştirelim."
Elini sağ gözüme uzattı ve bir mor Işık çıktı ve ardından kaybolmadan önce ismini söyledi
"Benim adım Light ufaklık sakın bu ismi unutma."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Benim Sırlarım
Roman d'amourBen başka bir dünyaya geldim. Yabancı adama bakarak konuştum "Bekle, yanlış duydum sanırım? Söylediklerini tekrar edebilir misin?" "Gayet'de iyi duydun, ama senin için tekrar söyleyeyim. Bu dünyayı yok etmeni istiyorum!" Beni bu dünyaya getiren bu...