Rainy Days

88 6 4
                                    

Yağmurlu bir günün sabahı uyanmıştı Taehyung. Okulunda ve bu bölgede ilk günüydü. Taşınmıştı  babasının evinden. Halbuki onun yaşıtları  bir aileyle yaşıyor onun gibi ayrı eve çıkmıyorlardı.Onun ayrı eve çıktığını duyanlar ne kadar şanslısın keşke biz de çıksak gibi şeyler söylüyorlardı. Ama Taehyung hep özenmişti yaşıtlarına. Onların sıcak evlerine her şeylerine. Ayrı eve çıkmadan önce de yalnızdı bu yüzden herkesin korktuğu geceler onun için sorun olmayacaktı. Sonuçta babası uzun süreli iş seyahatlerine gidiyor Taehyung'a ne mesaj yazıyor ne arıyordu. Taehyung hep bu eksikliği hissetmişti. Annesi ile babası o henüz 6 yaşındayken boşanmışlardı. Annesi yurt dışına gitmişti daha doğrusu babası öyle söylemişti. Annesinden yıllarca haber alamamıştı ve hala alamıyordu. Taehyung bunu düşünürdü hep. Bir kere bile aramaz mı diye düşünürdü, kendini değersiz hissederdi. Babası ile 2 yıldır konuşmamıştı hiç görüşmemiş daha doğrusu Taehyung çok aramış mesaj yazmış ama babası her seferinde görmezden gelmişti.

Taehyung perdesini açtığında yağmuru gördü. Yağmur yağıyordu. İçinden geçirdi "Ne şanssız bir gün böyle. Gerçi hangi günüm harika geçti ki." Lavaboya gitti elini yüzünü yıkadı, dişlerini fırçaladı ve o güzel kahverengi saçlarını taradı. Rastgele bir şeyler giymişti ama çok yakışmıştı ona.

Ama en önemli şeyi unutmuştu şemsiyeyi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Ama en önemli şeyi unutmuştu şemsiyeyi. Kapısını kilitledi apartmanın kapısından çıktığında şemsiyeyi almadığını fark etti. Ama yağmur azalmıştı ve yukarı çıkmaya üşenmişti. Her neyse dedi yürümeye başladı. Açıkçası korkuyordu linç edilmekten. Önceki okulunda çok linç edilmiş alay konusu olmuştu. Sessizdi Taehyung içine kapanıktı duygularını içinde yaşar dışarıya vurmazdı. Hem vursa bile kimsenin umrunda değildi. Bu yüzden kimseye sesi çıkmadığı için onu ana sınıfından beri itip kakmışlar aralarına almamışlardı. Taehyung okula doğru yürürken kafasının içinde bunları düşünüyordu. Bazen kafasını duvarlara vurmak istiyordu çünkü aşırı derecede düşünüyordu her şeyi. Belki evin boş duvarlarında  yalnızlıktan böyle olmuştu. Yağmur hızlanmaya başlamıştı. "Off cidden niye her şey beni buluyor?" Şu an ağlayabilirdi. O hassas biriydi. Otobüs durağına geldiğinde beklemeye başladı. Dersi 8.30'daydı. Saat 7.42'ydi.
Yaklaşık 10 dk bekledikten sonra otobüs gelmişti.
~ 14 dakika sonra~
Taehyung şu an okulun bahçe kapısının önündeydi. Korkuyordu. Yağmur ise yağmaya devam ediyor Taehyung'un zayıf bedenini ıslatıyordu. O sırada Taehyung'a çarpan biri onu yere düşürdü
- Heyy ne dikiliyordun ki orada ya okula gir ya da git!
Demişti iri bedene sahip, uzun boylu  Jungkook.

Taehyung yağmurun ıslattığı yere düşmüştü. Ağlayacaktı gözleri dolmuştu o sırada ona biri el uzattı.
Jimin'di.
-Kalkmayacak mısın?
Taehyung şaşırmıştı.Ona ilk defa biri el uzatmıştı. Taehyung tutunup ayağa kalktı.

Jimin:
Her yerin ıslanmış nasıl derse gireceksin böyle? Ahh cidden kendini havalı sanıyor nasıl önüne bakmaz!
İyi misin?

                                               Taehyung :
                            İyiyim teşekkür ederim
Jimin:
Ahh  cidden ben sinirlendim yeni olmalısın seni daha önce görmedim.
Kaçıncı sınıfsın?

Taehyung:      
11 ve evet yeniyim idareyi  bulmam  gerekiyor.
Bana gösterebilir misin?

Jimin:

AAaa ben de 11.Öncelikle sana dolabımdan kıyafet vereyim derse daha vakit var. Ondan sonra gösteririm idareyi. Belki aynı sınıftayızdır. Bu arada ben Jimin!

Taehyung :
Ben de Taehyung Sağol Jimin.
Umarım aynı sınıftayızdır.

Taehyung zorlanmıştı. Ona bu kadar iyi davranan birini görmemişti. Aslında korkmuştu ilk başta dalga geçecek diye. Ama sandığı olmamıştı.

Umarım güzel olmuştur hızlı yazdım biraz. Yazım hatam varsa söyleyin lütfen. Sonraki bölüm en yakın zamanda gelecek. 🤩

BADA 바다-TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin