Bazı insanlar deniz gibidir ona gidersin kendini rahat bırakabilirsin
Bazıları da bataklık gibidir rahat olsan veya olmasan bile seni içine çeker.------------------------------------------
-Bizimki gelmiş baksanıza! Heyyy Jungkook!!
Jungkook kafasını kaldırmadan yürümeye devam etti.
-Şerefsize bak bir de bakmıyor. Babası da böyleydi bunun. Hey sana diyoruz dursana!!!
Jungkook durdu. Kafasını kaldırdı onlara baktı. Yine dövülecekti. Hakaret yiyecekti. Bunlar umrunda değildi. Umursamıyordu. Babasını nasılsa öldürmüşlerdi onu da öldüreceklerdi. Ne olacaktı ki ölecekti Nasıl olsa parayı ödeyemeyecekti. Her dakika fiyatı artırıyorlardı. Onun için sorun olan onu babaannesi ile tehtid etmeleriydi. Babaannesi onun her şeyiydi. Hayattaki tek varlığı. Yaşamının kaynağı. Annesini ve babasını öldürmüşlerdi. Her şeyi yapabilirlerdi onlarda acıma duygusu yoktu. Hasta babaannesine dokunamazlardı buna asla izin vermezdi. Jungkook annesini ve babasını kaybettiğinde 6 yaşındaydı henüz.O zamanlar geceleri babaannesiyle sarılarak uyurlar her gece masal gibi, silik kalan anılarını, babaannesine anlattırır ardından onlara dua ederler ve huzurla uyurlardı. Babaannesi her ne kadar belli etmese de o zamanlar çökmüştü. Sonuçta gelini ve oğlu cinayete kurban gitmişti. Onlardan kalan tek şey torunuydu. Ona ne kadar belli etmemeye çalışsa da Jungkook anlamıştı büyüyünce her şeyi. Çünkü onlar Jungkook'u da bulmuş onu da tehtid etmeye başlamışlardı. O daha küçük çocuktu oysaki...
Yolun kenarında duran Jungkook'un yanına doğru gelmeye başladılar.
-İşte böyle şerefsizin oğlu böyle duracaksın!
Jungkook'un suratına yumruk atmıştı. Jungkook yere yığıldı. Dudağı patlamıştı.
-Sana (tekme atar) bir daha (tekme atar) seslendiğimizde (tekme atar) ne yapacaksın?
-Cevap versene Ulan!!
Tekmelerine devam etmişlerdi. Jungkook'un ağzından kan çıkıyordu karnına o kadar tekme atmışlardı ki.
-Cevap da vermiyor şuna bak hele!
-Bugünlük yeter abi bırak. Para oranını %70 artırdım hahaha!
Jungkook'u yolun kenarında bırakıp gittiler. Bu sefer 4 kişiydiler. Ve fena dövmüşlerdi. Biraz kendine geldiğinde kalkmaya çalıştı. Kalkamadı. Yere tekrar yığıldı. Ve ağzına gelen kanı tükürdü. Defalarca uğraşmış ve kalkamamıştı. Her defasında yere yığılıyor ağzına gelen kanı tükürüyordu. Soğuktu ve akşamdı. Babaannesi onu bekliyordu. Bu halle eve gidmezdi zaten kalksa bile. Mafyaydı onlar. Babası onların eline düşmüş aldığı az miktarda parayı 15 yıl boyunca fazlasıyla ödemiş ve en sonunda öldürülmüştü. Sıra oğlundaydı. Babaannesi onun okumasını istiyordu böyle şeylerle karşılaşmaması için. Babası ve annesi doktordu. Bu işin okumakla alakası yoktu. Babasına zorla imza attırmışlar Bu da yetmemiş gibi babasını her gece döverlerdi. Jungkook babası adına mutluydu. Her ne kadar onların eksikliğini hissetse de...
Jungkook onlar seslendiğinde dursaydı da durmasaydı da döveceklerdi zaten. Bunu biliyordu. Defalarca olmuştu. Jungkook'u babaannesiyle tehtid ettikleri için 15 yaşındayken gizlice işe girmiş ama babaannesi fark etmişti. Ona çok kızmış onunla bir daha yaparsa konuşmayacağına yeminler etmişti. Onun sadece okuluna odaklanmasını istiyordu. Bilmiyordu çoğu olan şeyi. Jungkook söylemezdi onu üzmemek için. O üzülürse Jungkook da üzülürdü çünkü.
O sırada yoldan hocaları Jung Hoseok geçiyordu. Jungkook'u görünce şok olmuş. Hemen ambulansı aramak için numarayı tuşlarken
-Lütfen aramayın ben iyiyim hocam
-İyi değilsin Jungkook. Babaanneni arayacağım ambulansı da. Sonra bana olanları anlatacaksın
-Babaannemi aramayın hocam lütfen
-Ama Jungkook....
-Lütfen Hocam yapmayın endişelendirmeyin onu. İyi olduğumu söyledim. Hatta ambulansa da gerek yok. Kalkmama yardım edin yeter ben giderim hastaneye.
Hoseok , Jungkook'u yerden kaldırırken Jungkook karnında dolayı doğrulamamıştı. Bay Hoseok durumu anlamış olacak ki sweatini biraz kaldırdı. Şok oldu kaldırmaz olaydı. Karnı morluklar içinde kıpkırmızıydı.
-Jungkook ne oldu sana böyle?
Jung Hoseok, Jungkook'u yavaşça kaldırdı ve arabaya bindiler. İkisi de konuşmadı. Hoseok, şok olmuştu. Jungkook ise konuşacak hali yoktu zaten. Hastaneye geldiler. Pansumanlar yapılırken Jung Hoseok yanından ayrılmadı. Jungkook'un elini sıkıca tuttu. Hocalıktan çok bir baba edasıyla. Serum takılan elini okşarken Hoseok,
-Jungkook her şeyi anlat bana lütfen
-Anlatsam da bir şey değişmeyecek hocam. Bu yüzden bu olaya siz dahil olmayın iyiliğiniz için.
-Anlatmanı istiyorum Jungkook lütfen
.....
Jungkook her şeyi anlattı. Bay Hoseok şok olmuştu yine. Hiç böyle bir şey beklemezdi. Öğrencilerini tanıdığını düşünürdü hep, yanıldığını anladı o an.
-Babaanneni arayacağım benimle berabersin diye. Endişelenmesin.
-Lütfen hiçbir şey...
-Söylemeyeceğim sırrın benle güvende Jungkook.
Jungkook mutlu olmuştu ona verilen destekten dolayı. Hocası ona inanmış ve desteklemiş onu. Telefonunun kamerasından kendisine baktı. Dudağına dikiş atılmıştı. Karnı zaten mosmordu. Kolları da.
İnterneti açtığında Taehyung'dan gelen mesajları gördü.+8 mesaj
Taehyung:
-Jungkook bir şey soracaktım.
Tabi müsaitsen
Müsait de olmayabilirsin
Sorun değil
Neyse
Seni rahatsız etmeyeyim
Ya da sorayım boş zamanında cevaplarsın.
Bogum ile kuzen misin?----------------------------------------------------------
Selam yeni bölümümüz geldi Güzel olmuştur umarım 🤩🧚🏻♀️🧚🏻♀️
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BADA 바다-Taekook
Fanfiction"Bir dilek hakkım daha olsaydı ben yine seni dilerdim Jungkook."