2

98 8 3
                                    

Multimedya Kerem

Şaşkın bir şekilde arka sırada oturan kerem ve yanındaki esmer kıza bakakaldım.Altı aydır içten içe sevdiğim çocuk şu anda karşımda bir kızla duruyordu. Kerem'i sevdiğimi sadece damla biliyordu.Damla beni kolumdan çekeleyerek sırama oturttu.

-Knk yaa lütfen üzülme hem o seni kaybetti.Zaten kusura bakma ama ona arkadaş olarak yaklaşman baştan hataydı.Seni her zaman arkadaşı olarak gördü.

Damla'nın sözleriyle kendimi toparladım.Zaten ne bekliyordum ki?Beni fark ediceğini falan mı. Sadece bir umuttu.

Sınıfta diğer arkadaşlarımla konuşmaya başladım.Gerçekten üzülmüştüm.O tarafa baktığımda Kerem'in yanındaki kıza gülümseyerek baktığını gördüm.Ama iyi ki ona duygularımı söylememiştim.Bana karşılık vermezse arkadaşlığımızın bozulacağından korkmuştum.

Daha ilk gün olmasına rağmen sınıftan içeriye hoca girdi.Bu hocayı geçen dönem okulda gördüğümü hatırlamıyordum.Hocanın tipine bakılırsa edebiyatçı gibi gözüküyordu.

-Merhaba arkadaşlar! Ben yeni edebiyat hocanız Muhsin Kantarcıoğlu. Bu dönem okula yeni geldim. Ve ilk dersimde sizleri tanımak istiyorum.İsterseniz sırayla kendinizi tanıtın.Evet öndeki kızım senden başlayalım.

-Adım Beril Yıldız. Annem ev hanımı babam tarih öğretmeni.

-Hımm demek tarih öğretmeni. Peki sıradaki kızım sen anlat bakalım.

-...

Sıra Kerem'in yanındaki kıza geldiğinde dikkatle kızı dinlemeye başladım kız gerçekten güzeldi.Oldukça iyi bir fiziği vardı ve saçları uzundu.

-Hocam benim adım Melis Payçu. Bu yıl okula yeni geldim arkadaşım sayesinde.Önceden ... Kolejinde okuyordum. Babam doktor annem cafe işletiyor.

-Hoşgeldin Melis.

Sıra ilerlerken bana doğru yaklaşıyordu.Damla kendini tanıttıktan sonra bende kendimi kısaca tanıttım.Gözüm sürekli arka sırada oturan Melis ve Kerem'e kayıyordun Kerem mi zorlamıştı bu kızı bizim okula gelmesi için?

Kerem bana hiç bir zaman umut vermemişti. Ben kendi başıma gelin güvey olmuştum.Zil çaldığında Damla'yla beraber kantine gittik.Kantindeki kızların çoğu bir bölgeye bakıyorlardı. Bende oraya baktığımda muhtemelen bu dönem geldiğini düşündüğüm çocuk kantin sandalyesine yayıkça oturmuş ve telefonuyla ilgileniyordu.Saçları dağınık bir o kadarda güzel duruyordu.Kolumla Damla'yı dürttüğümde bana malca bakmaya başladı.

-Kızım ne dürtüp duruyon?

-Çaktırmadan şu arka tarafta sandalyede oturan çocuğa bak.

Damla bir anda arkasına dönünce onu tekrardan öne çevirdim.

-Knk iyiki ki çaktırma dedim.

-Knk onu bunu bırakta çocuk acayip yakışıklı.

Bende kafamı çevirip çocuğa baktığımda bizim tarafa dikatli bir şekilde baktığını anladım.Hemen gözlerimi kaçırıp ona bakmıyormuş gibi yapmaya çalıştım.

Damla kolumu cimcikleyince ona döndüm''Buraya geliyor'' dediğinde gözlerim istemsizce açıldı. Yanımdan bir afet geçtiğinde o çocuk olduğunu anladım. Boyu da fazlasıyla uzundu ve parfümü çok güzel kokuyordu.

Kantinde gözlerimi gezdirirken onları gördüm.Damla bu durumu fark etmiş olacak ki bana kolunu sardı.Eve gidince odama kapanıp depresyona girmem lazımdı.Ağlamadan asla geçmezdi.

Zil çaldığında yavaş yavaş sınıfa doğru ilerledik.Damlayla lisenin başından beri çok iyi arkadaşız.Ona çok alışmıştım ve benim her şeyimi bilen tek kızdı. Sınıfa girdiğimizde diğer arkadaşlarla sohbet ettik. Gün yine aynı şekilde ilerledi.

Çıkış zili çaldığında beraber sınıftan çıktık. Damla'yla evlerimiz çok uzak sayılmazdı.Çoğu zaman onlarda kalıyordum. Yoldan ayrıldığımızda her hafta sonu yaptığım şeyi şimdi yapmaya karar verdim.Biraz kafamı dağıtmak istiyordum.Küçüklükten beri ne kadar üzülsem de duygularımı dışarı vuramazdım. Lunaparka geldiğimde bir sürü bilet alıp küçük çocuklara dağıtmaya başladım.Bilet dağıttığımı gören diğer çocuklarda etrafıma doluştu.Kahkaha atarak onların bu güzel hallerini seyrettim.

Küçükken yetimhane bakıcımız bizi en fazla yılda iki kere getirirdi.Ben küçüklükten beri lunaparkı çok severdim.Çünkü buraya geldiğimde tüm sıkıntılarımı unutuyordum.

Tüm biletleri dağıttıktan sonra bir banka geçerek oturmayı düşündüm.Çoğu bank doluydu bende bana en yakın olan banka genç bir adamın yanına oturdum.Birden aklıma Kerem geldi. Ondan hoşlandığıma emindim fakat aşık mıydım bende bilmiyordum.Düşüncelerimden yanımdaki genç adamın sesiyle ayrıldım.

-Neden o kadar bilet alıp çocuklara dağıttın? Böyle bir soruyu beklemediğim için biraz afallasam da hemen cevap verdim.

-Çünkü mutlu olmayı hak ediyorlar.

Adamın omzunun üstünden bana baktığını hissettim.Adam diyordum fakat en fazla yirmi beş yaşındadır.Adam tekrardan önüne döndü.Bir anlık cesaretle içimdeki tüm şeyleri anlatmaya başladım.

-Birisinden hoşlanıyordum ve onunla yakın olabilmek için arkadaş olmaya karar verdim.Üç ay boyunca onun ne yaptığını düşünerek geçirdim.Ve bugün koskoca bir hayal kırıklığıyla karşılaştım. Yanındaki kıza bakarken gözlerinin içi gülüyordu. Kendimi çok kötü hissettim.

Genç adam yalnızca beni izliyordu.Bunları neden anlatığımı ben de bilmiyordum fakat rahatlamıştım. Sonuçta bir daha hiç karşılaşmazdık o yüzden hiç tedirginliğim yoktu.

Ona doğru başımı çevirdiğimde fazla dikkat çekici olduğunu fark ettim.Çocuk bana bakarak ''Dert ettiğin şey yalnızca bu mu? Dünyada o kadar dert varken bunu mu dert ettin?

-Hayır diğer dertlerime alıştım.

SENİN ÇİRKİNİNİMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin