6

75 8 0
                                    

Sabah uyandığımda banyoya doğru ilerledim.Banyoda rutin işlerimi hallettikten sonra mutfağa gittim.Annem kahvaltı hazırlıyordu.Berat daha kalkmamış olmalı ki daha mutfakta yoktu.

Güzelce kahvaltımı yaptıktan sonra annemle vedalaşıp evden çıktım.Bugün yürümek istiyordum.

Sokağın başına geldiğimde tanıdık bir simaya rastlamak beni şaşırttı.''Uraz ne yapıyorsun sen burada '' dedim.''Sabahları yürüyüş yapmayı seviyorum ve bugün de senle yürüyeyim dedim''

''İyi etmişsin hadi gel okula doğru gidelim''. tamam gibisinden başını salladı ve yan yana okula doğru ilerledik. ''Okulunu seviyor musun?'' ''yani seviyorum sıradan bir devle lisesi işte'' onu merak ediyordum. Fakat soru sormaya zaman kalmadan okula gelmiştik.

''Uraz teşekkür ederim beni bıraktığın için'' hafifçe gülümsedi.Bir insana gülmek ancak bu kadar yakışır doğrusu. ''Bugün seni okuldan alırım.Buluşacağız dimi?'' evet anlamında başımı salladım ve gülümseyerek okula doğru gittim.

Kayra ve Damla bana soran gözlerle bakıyorlardı.''Ne var sadece arkadaşım.'' dedim onlara bakarak.

''Hı hı kesin arkadaşındır o kaslar neydi öyle bu sefer iyi yere kapak atmışsın tebrik ediyorum'' Damla'ya mal mısın gibisinden baktım.Kayra bir şey demeden yanımızdan uzaklaştı.

Sevmediğim insanı nasıl seviyormuş gibi görünebilirim ki? Hiç onu takmadan sınıfa gittik. Gün yine sıkıcılıkla bitmişti.Sınavlarımız yavaş yavaş başlıyordu.Bu sene çalışmam lazımdı.Eve gidince test çözmeyi aklımın bir kenarına yazdım.

Ben Damla'dan önce sınıftan çıktım yoksa Uraz'la beni görürse kesin bir şey olduğunu sanacaktı. Uraz kapının orda sigara içiyordu.Allah'ım sana geliyorum.Bu çocuk fazla çekiciydi.

Okuldan çıkan her kız Uraz'a yicekmiş gibi bakıyordu. Uraz'ın yanına gittiğimde gözler bana çevrilmişi. ''Naber çirkin''ne çirkin mi? gerçekten mi? Ona şaşkınca baktığımda gülümsedi ve ''Doğrular acıtırmış'' dedi. Şaka yaptığını bildiğim için fazla umursamadım ya da gerçekten çirkin mi görüyordu beni.

Birlikte bir cafeye geldiğimizde iki kişilik masalara oturduk. ''Sen neden benle ilgileniyorsun?'' Bir anda sesli düşündüğümü fark ettim.Ama olan olmuştu.''Bilmiyorum senin davranışların hareketlerin hoşuma gidiyor'' ne hoşuna mı? Ayy şimdi çok heyecanlandım. ''Ne anlatmamı istersin?'' dedim direk konuya girerek.

''Hayatını'' ben hayatımı Damla hariç kimseye anlatmamıştım.Ama nedense içimden bir şey anlat diyordu. ''Neden hayatımı merak ediyorsun?'' ''İnsanların hayatlarının bir dönüm noktası vardır.Bu da fazla merak verici''

''Beş yaşımda yetimhaneye bırakıldım ve on iki yaşıma kadar orda kaldım.Yılda en fazla iki kez bizi gezmeye çıkarırlardı.Çoğu zaman yemeklerimizi yemediğimizde bizi döverlerdi. Veya yalnızca beni demek daha doğru. Neden böyle yaptıklarını anlamamıştım.Çünkü bende her çocuk gibi yetimdim. Sonra nedenini öğrendiğimde bakıcımızın mavi gözlü çocukları sevmediğini onlara sürekli işkence yaptığını öğrendim.Kendi çocuğu benim yaşımdayken ölmüş ve aynı benimkiler gibi maviymiş gözleri. On iki yaşımda şimdiki anne ve babam aldı beni. Onları şu anda çok seviyorum.Bana hayatımda görmediğim sevgiyi verdiler.'' Anlatırken gözlerim dolmuştu.Ona baktığımda bana boş gözlerle bakıyordu.

''Üzgünüm sana hatırlatmak istemezdim'' kendisi anlatmam için ısrar etti ve şimdi de hatırlatmak istemezdim diyor. Saçmalık.

''Her neyse sen anlat bakalım'' dedim.''Benim ailem geçen yaz öldü. Depremden çıktığımda keşke bende onlarla ölseydim demiştim.'' onunki de kötüydü. Bu durumdan fazlaca sıkıldım ve ''Hadi artık gidelim daha bir sürü test çözücem '' dedim.

SENİN ÇİRKİNİNİMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin