Multi de Efe var
URAZ'DAN
Ailemin intikamını almak istiyordum.Bunun için o çirkin kızı kullanıcaktım. Onu kendime aşık ettiğimde ondan bilgileri almak çok göze çarpabilirdi.Bu yüzden B planına geçtim.
''Efe sıra sende.Çirkin kızın yanındaki kızı kendine bağla bir şekilde. Ondan Çirkinle ilgili her şeyi öğren.'' ''Tamam abi ben o işle ilgilenicem.''başımı onaylar bir şekilde sıraladım ve masanın üstündeki içki bardağımdan bir yudum daha alarak etrafı gözetlemeye başladım.
DAMLA'DAN
Bu Hira'nın kötü espirileri beni bir gün öldürücekti. Kız resmen parmaklarını boğazının üstünde gezdirerek boğazda yürüyorum dedi. Valla mal bu kız. Ama işte ne yaparsın çok seviyorum.
Okula doğru giderken onla mesajlaşıyordum.Kerem'i artık hiç kafaya takmıyordu.Ama ben belli etmese de hala içinde bir burukluk olduğunu biliyordum.
Tam onun yazdığı mesaja karşılık vericektim ki telefon elimden düştü ve omzuma çarpan bir şey yüzünden iki adım gerilemek zorunda kaldım.
Karşımda bizden iki veya üç yaş büyük çocuk vardı.Yakışıklıydı ama şu anda ki sinirle hiçbir şey düşünemiyordum.''Sen ne yapıyorsun yaa.Bir önüne baksana.Ben şimdi ne yapıcam telefonu da kırdın.Öküz!'' diye bağırmaya başladım.
Çocuğun bu sakin hallerine biraz daha sinirlendim ve onun yüzüne tokat yapıştırdım.Hala bana bir şey dememişti. Aslında anneme yeni telefona ihtiyacım olduğunu söylesem anında alırdı. Fakat sorun telefon değildi onun beni görmeyip çarpmasıydı.
''Özür dilerim.Dalmıştım.Lütfen yenisini almama izin verin. Yoksa kendimi suçlu hissederim.''
Böyle sert mizahı olan bir çocuktan böyle sözler duymak beni şaşırtsa da hiç bozuntuya vermedim.
''Zaten kendini suçlu hissetmelisin ve bana bu telefonun bir üst seviyesini almak zorundasın.''
Çocuk bana baksa da telefonumun içinden hattımı ve bataryayı çıkardım.''Hadi bana telefon almaya gidiyoruz.'' Yakışıklı çocuk bana bakarken hafifçe gülümseyip beni takip etti. Giyinişine bakılırsa zengin gözüküyordu.
Bir tane telefoncuya girdik ben telefonlara bakarken ''Dilediğini alabilirsin para sıkıntı değil.'' dedi. Bir an şaşırsamda ''Emin misin?'' diye sordum. Bana başını salladı.
İyi benden günah gitti o zaman diyerek İphone 6 plus lara bakmaya başladım. Allah'ım şu anda çok mutluydum.Babama ne kadar diretsemde karnen güzel gelirse alırım demişti. İlk dönem çabalamama göre fazla iyi gelmediği için almamıştı.
Mutlu bir şekilde onun yanına giderek bu telefonu istediğimi söyledim.Kredi kartından ödeyerek mağazadan çıktık.
''Mutlu musun?'' diye sordu benden cevap bekler bir şekilde. Başımı salladım ve bir banka oturarak hattımı taktım. Hira'ya acayip hava atıcaktım. O takılsın eziklerle.
Yan tarafıma dönerek çocuğa baktım.''Merhaba ben Damla.Biraz agresif çıkıştığım için üzgünüm'' dedim. Çocuk bana bakarak '' Bende Efe. Sorun değil sonuçta benim hatam. İstersen seni okula bırakabilirim'' dediğinde bir an aklıma okul geldi. Geç kalmıştım. ''Valla bırakırsan çok iyi olur'' dedim çekingen bir tavırla.
Okula geldiğimizde beni kapının önünde durdu.Ona doğru dönerek ''Çok teşekkür ederim görüşmek üzere'' dedim. O ise el sallamakla yetindi. Sınıfa girdiğimde dersin başlamış olduğunu gördüm.Hocadan özür dileyerek sırama oturdum.
Hira neden geç kaldın der gibi bakıyordu. Ona boşver dedim ve derse döndüm.
Teneffüste Hira'yla kantine giderken telefonumu çıkarttım. Hira'nın gözü telefonuma kaydığında ''Hiii o plus mu?'' diye sordu.''Tabi kızım babam sağolsun'' diyerek onu geçiştirdim.Şimdi ona her şeyi anlatmaya üşeniyordum.Başka bir zaman anlatırdım.
HİRA'DAN
Çıkış zili çaldığında Damla'yla vedalaşıp okulun yakınında bulunan taksi durağına gittim. Lunaparka giderken yorgun olduğumu hissettim ama orayı özlemiştim. Bu yüzden taksiyle gitmeye karar verdim.
Lunaparka geldiğimizde parayı uzattım ve çiçeklerin arasından yürüdüm.Bu sefer de çocuklara bir sürü çikolata aldım.Onları dağıtırken mutlu yüzlerini görmek çok güzel bir histi.
Uraz'ın yine anı bankta oturduğunu görünce her gün mü geliyor ki diye düşündüm.İkidir karşılaşıyorduk. Yanında oturdum ve bir çikolata da ona uzattım. Ufak bir gülümsemeyle aldı ve açtı.
Çikolatadan bir ısırık aldıktan sonra bana doğru uzattı. Bu hareketine çok fazla şaşırmıştım. Yani sonuçta üç kere birbirimizi görmüştük. ''Korkma sana bir şey yapmam.'' '' Hayır ondan değil ben sadece şaşırdım.'' diye karşılık verdim.
''Unutun mu?'' kimden söz ettiğini biraz düşünsem de sonra Kerem'den söz ettiğini anladım. Kafamı evet anlamında salladım. Birlikte oturduktan sonra hava kararmaya başladı. ''Görüşürüz'' diyerek ayağa kalktığımda ''Bekle beni seni arabamla evine bırakayım.'' dedi.
Biraz tereddüt etsemde arabasına doğru birlikte yürüdük.
URAZ'DAN
Her ne kadar bu çirkin kızdan nefret etsemde hem onun gözüne girmeye çalışmam hemde bu karanlık havada onu tek başına bırakmamam lazımdı. Ben her ne kadar çirkin desemde kız çok güzeldi. Onu tek başına bıraktığımda başına kötü şeyler gelebilirdi.
Arabadayken ne güzel konuşmuyor derken soru sormaya başladı.'' Neden lunaparka geliyorsun?'' Aslında her ne kadar onun için gelsemde ikinci gelme nedenimi söyledim.
''Çocukların gülerken ki yüz ifadeleri hoşuma gidiyor.'' ''Benimde çok hoşuma gidiyor küçükken yapamadıklarımı onların yapması beni mutlu ediyor''
''Neden yapamadın '' ''Yetimhaneler çok fazla çocukları dışarı çıkarmıyorlardı.'' dedi şakaya vurur bir şekilde. Ona doğru baktığımda gülümsese de gözlerindeki hüznü görebilmiştim.
Çirkin hakkında yeni bir şey daha öğrenmiştim.Ama bunlar yeterli değildi.Daha fazla şey öğrenmek istiyordum.
'' Yarın buluşalım mı'' bana doğru kafasını çevirdi ''Niçin'' diye sordu. Ne demeliydim ki.
''Yani yanlış anlama ben sadece konuşmak istemiştim.'' Bu çirkin kızın yanında normal davrandığım gibi davranmamalıydım. Ama böyle de kendimi çok kibar hissediyordum.
Evin önüne geldiğimizde bana doğru baktı.'' Tabi buluşuruz konuşmak iyi gelecektir bana da '' Buluşacağımız yeri söylediğinde arabadan indi.
Efe'yi aramaya başladım.
-Alo abi
-Efe kız yetimhanede büyümüş bunla ilgili şeyler bul dedim ve telefonu kapattım.
Çirkin de farklı bir şeyle vardı onları da öğrenmem lazımdı. Aslında onu kendime aşık etmem de bunları öğrenmeme gerek yoktu fakat merak ediyordum.
