second crush

26

Her zamanki gibi yeni bir haftaydı. Hafta sonu boyunca Yeonjun ve Soobin durmadan mesajlaşmıştı. Birbirilerine ikisi de ısınıyordu artık.
İki gündür mesajlarını günaydınla başlatmış, iyi gecelerle bitirmişlerdi.

Şimdi ise okul günüydü. Soobin, Yeonjun'u daha çok görmek için evinden erkenden çıkmış, okula doğru yürümeye başlamıştı.
Boynundaki kulaklıkla birlikte hızlı adımlarını atıyor ve etrafa bakınıyordu.

Okula yaklaşmasıyla önündeki çocuğu fark etmişti. Bu Yeonjun'du. Yavaş yavaş yürüyor, yüzünü yere doğru çevirmişti.
Soobin'in dikkatini çekmesiyle onun yanına adımlayacaktı ki duyduğu sesle arkasına dönmüştü.

"Soobinnnn!"

Soohyun Soobin'in yanına gelmiş, ona gülümseyerek seslenmişti.

"Günaydın~"

Soobin Soohyun'u görmesiyle bir iç geçirmiş, tekrardan önüne dönmesiyle Yeonjun'u görememiş, onu kaçırmıştı.

Bıkmış şekilde Soohyun'a "Günaydın." dedi ve yürümeye devam etti. Soohyun ise onun yanından yürüyor, kendi yürüyüş temposunu arttırarak Soobin'e uymaya çalışıyordu.

"Soobin. Kitabını daha bitiremedim... Bana kızmazsın değil mi?"

Sohbet açmaya çalıştığı belli oluyordu her halinden. Ama Soobin oralı değildi pek de.

"Hayır. Bitirince verirsin."

"Gerçekten mi!"
Ona gülümsedi ve onun yanından ayrılmadan yürümeye devam etti.

---

Soobin Yeonjun'un yanına gitmek için bir alt kata inmişti. Diğer arkadaşlarının onu gazlaması üzerine hızlı adımlarla gidiyordu.
Ardından sınıflara bakarak doğru sınıfı bulmaya çalıştı. Çok geçmeden de bulmuştu.

Öğle arası olmasından dolayı sınıf çok dolu değildi. İçeriye kafasını uzattı ve Hiyyih ve Yeonjun'u görmesiyle gülümsedi.

Yeonjun, dalgın dalgın önündeki test kitabını karalıyor, etrafa hiç bakmadan yalnızca kitaba bakıyordu.
Tabii Hiyyih Soobin'i fark etmişti. Ona el salladı ve Yeonjun'a döndü.

Yeonjun Hiyyih'nin el sallamasını bile fark etmemişti ki Hiyyih Yeonjun'un omuzuna dokunmasıyla irkilmiş ve kapıya doğru dönmüştü.

Soobin, Yeonjun'un onu fark etmesiyle gülümsemesini genişletmişti. Yeonjun ise buruk bir gülümsemeyle karşılık vermişti ona.

Soobin sınıfa adımladı ve Hiyyih o ikisini yalnız bırakmak için "Ben 'Bay Kim'e soru sormaya gidiyorum" dedi ve test kitabını kapıp sınıftan hızlıca çıktı.
Soobin ise Yeonjun'un yanına oturmuş, ona gülümsemişti tekrardan.

"Naber Yeonjun?"

Yanına oturmasıyla onu süzmüştü. Tuhaf şekilde bugün iyi görünmüyordu. Göz altlarına yaptığı makyajın altında, göz altlarının karardığı belli oluyordu. Gözleri kızarmış, tamamen yorgun görünüyordu bugün.

"İyiyim hyung. Senden naber?"

Konuşurken hala gülümsemeye çalışıyordu ama bir şeylerin farklı olduğu belliydi. Yeonjun daha önce hiç böyle yapmazdı.

Yeonjun'un sorusunu boşverip ekledi Soobin.
"Gerçekten iyi misin Yeonjun?"

"Evet. Bir sorun mu var Soobin Hyung?"