41

339 44 40
                                    

Bu sefer Yeonjun erkenden çıkmıştı evden. Gidecekleri yer Soobin'lerin evinin tarafındaydı. Bu nedenle Yeonjun bekleyecekti hyungunu.

Evinden çoktan ayrılmıştı. Heyecanlıydı bugün için. Gülümsemesini yüzünden eksik etmeden hyungunun evine varmıştı çok geçmeden. Ellerini önünde birleştirmiş, Soobin'in attığı mesaja göre onun evden çıkmasını bekliyordu. Çok geçmeden de kapı açılmıştı.

Yeonjun duyduğu sesle kapıya doğru getirdi bakışlarını. Soobin'in çıktığını görmesiyle gülümsemesi kocaman olmuştu.
Soobin ise onu görmesiyle her zaman olduğu gibi bakışlarını ondan alamamıştı, sanki gün geçtikçe daha çok aşık oluyordu ona.

Yeonjun'un gülümsemesini yalnız bırakmadı ve o da gülümsedi. Karşılıklı bakışmalarından belliydi, ikisi de oldukça çekingendi.

"Hadi gidelim." diye ekledi Soobin, sorumluluğu kendinde hissederek. Ardından Yeonjun da başıyla onayladı onu, gülümsemeye devam ederek.

Çok uzak değildi gidecekleri yer fakat Soobin uzun olmasını istemişti.

"Bugün çok güzel olmuşsun Yeonjun."

Artık çekinmiyordu. Duygularını ifade etmesi gerektiğini anlamıştı ne de olsa. Ve tabii ki mükemmel görünüyordu Yeonjun. Fakat duyduklarına şaşırdı. Soobin'e baktı ve teşekkür ederken bakışlarını ondan çekti. Yanakları pembeleşmişti bile.
"Teşekkür ederim hyung. Sen de çok iyi görünüyorsun."

Yeonjun ona iltifat ederken gözlerine bir kez olsun bile bakmamıştı fakat Soobin onun bu tavırlarını fazlasıyla şirin buluyordu. Çok çekingendi Soobin'in yanında ama Soobin'in hoşuna gidiyordu.
Bunun üzerine kolunu Yeonjun'un omuzuna attı ve saçlarını karıştırdı. Yeonjun ise ona şirince gülümsemişti.

-

Çok vakit geçmeden varmışlardı lunaparka. Büyük pembe kapısı kendini belli ediyordu.
Soobin, diğerlerinin gelip gelmediğini anlamak için etrafa bakınıyordu ki kapının yanında Jay ve Jungwon'u görmüştü. Bu nedenle hızlı adımlarla o ikisinin yanına gittiler.

Diğerlerinden ses yoktu fakat buluşma saatleri daha geçmemişti.
Soobin kolunu Yeonjun'un omuzundan çekmeden Jay'e bakarak konuşmuştu ki Jungwon onun yerine yanıt vermişti.

"İlk siz mi geldiniz?"

"Jay erkenden çıkalım dedi bana."

Jungwon Jay'e göz devirerek konuşmuştu ki Arkalarından gelen yüksek ses tüm dikkatlerini oraya vermelerine neden olmuştu.
"BEN GELDİM!"

Dördü de arkalarına dönmüştü ki Hiyyih koşarak dörtlünün yanına gelmişti. O sırada ise Kai, kardeşine yetişmeye çalışıyordu.
Bahiyyih onlara gülümseyerek bakıyordu ki Kai da gelmişti.

Kai, dörtlüye göz attı ve ekledi. "Sadece bu kadarımız mı geldi?"
Soobin ise onu kafasıyla onaylamıştı ki arkadan duyulan yüksek kahkaha başka birisinin daha geldiğini açıklamıştı. Jay bakışlarını sesin geldiği yönü ararken kaydırıyordu ki, Beomgyu ve yanındaki kahverengi saçlı çocuk onların yanına yaklaşmıştı. Kahverengi saçlı olan Beomgyu'dan iri görünüyordu fakat Soobin ile yan yana olduklarından kısa kalmıştı.

Jay, tanımadığı çocuğu süzerken "Bu kim amk?" diye fısıldamıştı. Fakat Beomgyu duymuştu. "Ben mi?"
Jay ise duyduğunu anlamasıyla ortamı bozmayarak "Yok, yanındaki." diye toparlamıştı.

"Baktım herkes sevgilisiyle geliyor ben de benimkini getirdim."

Yanındaki kahverengili onlara gülümsedi fakat tek bir kelime bile etmedi. Hiç tanımadığı insanların arasında konuşmak zor gelmişti.
Beomgyu ise onun konuşmadığını görüp onun yerine tanıtmıştı. "Taehyun, bizim okulda değil."

second crushHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin