Minho hyungla tekrar okula yürüyorduk. O olayın üzerinden 1 buçuk ay geçmişti. Minho hyung beni kendi arkadaşlarıyla tanıştırmıştı. Hepsi çok iyi ve eğlenceli insanlardı. O gün sınıfta beni koruyan çocuğun isminin Changbin olduğunu öğrendim. Ve onun arkadaşlarıyla da tanıştım. Şuanlık herşey daha iyi gidiyordu. Ve umarım böyle gitmeye devam eder..."Günaydın Minho! Ve günaydın ekmek adam!"
Bu Hyunjin. Kendisi enerji patlamaları ve drama queenliği ile ünlü. Ayrıca yanaklarımın çok yumuşak ve tatlı olduğunu düşündüğü için bana ekmek diyordu.
"Gün aymış mı da bu kadar enerjiksin aha güneş az önce doğdu."
"Neyin felsefesini yapıyosun kardeşim sabah olmuş günaydın diyoruz insan gibi aaa"
"Sanada günaydın hyung."
"Öz abimsin Jeongin."
"Ne yiyorsun sen evden çıkmadan önce sabah sabah bu ne enerji?"
"Asıl siz neden bu kadar ölü gibisiniz? Az canlanın amına koyayım"
"Okulda görücez seni bi ilk derse girelimde"
"Sussana sen bi"
Hyunjin ve Minho hyung birbirlerine sataşırken okula gelmiştik bile.
Minho ve Hyunjin hyung beni sınıfa bıraktı. Changbin gelene kadar Minho hyungun içi rahat olmuyordu. Herşeyin yolunda olduğunu göstermek için minik bir gülümseme bıraktım ona.
5 dakika sonra Changbin gelmişti. Minho ve Hyunjin hyung bana el sallayıp gitmişlerdi. Başkası olsa utanç verici olduğunu düşünürdü ama böyle davranmaları beni güvende hissettiriyordu.
Changbin yanıma oturdu ve sohbet etmeye başladık.
"Tarihten ödev vardı ama uyuyakalmışım, sen yaptın mı ödevi Changbin? Yaptıysan göstersene."
Changbin'in bakışları dondu.
"Ödev mi vardı?"
İki dakikalık bakışmadan sonra hızlıca kitaplarımızı açıp yapmaya başladık.
"12. Soruyu anlamadım sen ne yaptın?"
"Bende anlamadım ama bayadır C yi işaretlemiyordum bence C."
"Aferin sana gerçekten çok zekisin..."
"Biliyorum oğlum ne sandın?"
"Jisung ne zaman gelecek? Normalde bizden önce okulda olurdu"
"Sınıfında yoktu dur bi arayım."
Changbin telefonunu çıkarıp Jisung'u aradı ve hoparlöre aldı. Telefon dördüncü çalışından sonra açıldı.
"Alo?"
Yeni uyanmış olacak ki sesi kalın ve çatallı geliyordu.
"Neredesin lan sen ders başlayacak yoksun ortalıkta?"
"Ne dersi lan?"
"Okul varya hani bugün pazartesi ya hani??"
"Ne okulu lan?"
"Jeongin açıklar mısın sabrım taşacak yoksa."
"Jisung okul diyoruz okul, hala uyuyor musun sen?"
"Okul mu? Ne okulu abi?"
"Biri ödev mi vardı der biri okulun varlığını unutur ben ne yapıcam sizinle ya..."
"Hemen o götünü yataktan kaldırıp buraya ışınlanıyosun duydun mu beni? Minh-"
"Günaydın gençlik napıyorsunuz?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Peter Pan Sendromu |JeongBin|
Fanfiction"Hey Changbin bak! Bak ne yapıyorum!" "Jeongin kaç yaşına geldin hala küçük çocuk gibi davranıyorsun" Gülümsemesi büyüdü Jeongin'in. "Ben hala küçük bir çocuğum belki, ha?"