Öncelikle selamlarr
Bölümü geciktirdiğim icin çok üzgünüm fırsat bulamadım yazmaya bi türlü
Umarım fic guzel gidiyodur cunku çok saçmalayabiliyorum
Şurayı şöyle yapsan yada şöyle bir olay olsa daha güzel olur dediğiniz birsey varsa yazabilirsiniz
İyi okumalaar!!...
"Gitmiyorum bir yere!"
"Tamam o zaman bende bunların hepsini atarım."
Minho Jeongin'in peluşlarını, arabalarını ve telefonunu alıp kapıya yöneldi.
"Hyung! Hayır ya!"
Jeongin de Minho'nun telefonunu alıp pencereyi açtı. Minho sadece kapının önüne koyuyormuş gibi yapacaktı ama Jeongin pencereden aşağı her an atabilirdi. Minho donup kalırken Jeongin parmaklarını teker teker kaldırmaya başladı. "Jeongin saçmalama istersen.. Benim her şeyim orada."
"Umrumda değil."
Bir parmağını daha indirdi.
"Tamam dur, bak! Al telefonunu gel bak koydum buraya! Yapma sakın!"
Jeongin telefonunu alıp eşofmanının cebine koydu. Ve pencerenin önüne geri gitti. Minho gittikçe gerilirken derin bir iç çekti. "Bak sana dokunmayacaklar bile, sadece sen orada oturup nasıl olduğunu neler yaptığını söyleyeceksin, onlar da seninle sohbet edecek. İğne nereden çıktı şimdi?"
"Jisung söyledi."
Minho elindeki herşeyi koltuğa fırlatıp elini alnına yapıştırdı. "Tanrım... Sadece neden yardım etmeleri gerekirken işimi daha da zorlaştırıyorlar?.."
Jeongin koltuktaki oyuncaklara doğru koşarken Minho hemen telefonunu kapıp derin bir nefes verdi. "Ödüm götüme yapıştı be!"
Jeongin bunu umursamadan sadece telefonunu alıp odasına kaçtı. Minho hemen telefonundan bir yerlere girip telefonu kulağına götürdü.
"Alo?"
"Sen varya... Derdin ne oğlum senin? Çıkmıyor evden şimdi ne yapacağım ben? Bay Park bugün kontrol için gelmemizi söylemişti"
"Ne yaptım ki ya?"
"No yoptom ko yo? Psikiyatristler kaçıncı yüzyıldan beri iğne yapıyor acaba bay zeki?"
"Hee sen onu diyorsuun- ya ne bileyim o an şakasına söylemiştim- ondan yani evet evet, ondan."
Minho günün bilmem kaçıncı nefesini daha verdi. "Peki, beş dakika içinde evden çıkamazsak sorumlusu sensin. Ona göre."
"Ya dur bi' ben ne alaka y-"
Arama sonlandırıldı...
"Yang Jeongin derhal hazırlanıp kapı önüne bekleniyorsun, aksi takdirde akşam yapacağımız film gecesini iptal edeceğim."
Jeongin'in odasının kapısı hemen açıldı ve hızlı adım sesleri dış kapıya doğru yaklaştı. "Hazırım ben hadi çıkalım"
Minho dudağının kenarını yukarı doğru kıvırırken Jeongin'in saçlarını karıştırdı.
(...)
"Evet, bugün daha iyiydin Jeongin. Normalde hep utanırdın?"
"Minho hyung ile bu gece film gecesi yapacağız, ama kötü olursam iptal eder diye elimden geleni yaptım!"
Bay Park gülümsedi. "Harikasın Jeongin, aferin sana. Çikolata ister misin?"
"Ah, olur evet!"
"Pekala o zaman haftaya bugün tekrar görüşelim. Gittikçe alışacağına eminim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Peter Pan Sendromu |JeongBin|
Fanfiction"Hey Changbin bak! Bak ne yapıyorum!" "Jeongin kaç yaşına geldin hala küçük çocuk gibi davranıyorsun" Gülümsemesi büyüdü Jeongin'in. "Ben hala küçük bir çocuğum belki, ha?"