"Jeongin uyan."
"Ne? Ne oldu ya?"
"Uyan bi amınakoyayım"
Jeongin, sabahın bu saatinde Minho'nun onu bu şekilde uyandırmasına şaşırarak uyku sersemliğiyle kalkmaya çalıştı. Gözlerini ovuşturup Minho'ya baktı.
"Ne oldu?"
"Gel."
"Ne?-"
"Gel dedim"
Jeongin Minho'nun peşinden ilerleyip kapıya yöneldi. Tabii, kapının önünde duran Junwoo'yu görmeyi düşünmüyordu.
"Ne işi var bu herifin burada?"
"Nereden bileyim ben ya? Ne işin var lan senin burada?"
"Kardeşimi almaya geldim."
Junwoo, 'kardeşim' kelimesini vurgulayarak söylediğinde Minho sertçe yumruğunu sıkmıştı. "Nah alırsın kardeş mardeş, siktir git işine bak. Seni bir daha görürsem kötü olur demedik mi neyi anlamıyorsun?"
"Aaa, birşey yapmıyorum ki abisi, biraz dolaşmak istedim sadece."
"Başlatma şimdi dola-"
"Hyung tamam, sen geç gelirim iki dakikaya."
"Yok, bende geliyorum."
"Hyung-"
"İyi gel hadi yalnız hissedersin falan şimdi."
"Aynen"
Jeongin ve Minho sessizce terliklerini giyip binadan çıktılar. Yeni gelen baharın güzel ve taze havasında yürürken ikisi de Jeongin'in kolundan tutuyordu.
"Bırak lan"
"Sen kimsin ya sen bırak."
"Daha kaç defa-"
"İkinizde bırakın bağırırım şurada imdat diye, pişman falan da olmam ha."
Junwoo ve Minho birbirlerine bakarlarken Jeongin kollarını kurtarıp geri çekildi. "Eee, anlat ne anlatacaksan."
"Birşey anlatmayacağım, birkaç soru sadece."
"Hm?"
Junwoo yandaki bankı gösterip oturdu. "Sevgilin mi var?"
"He?"
"Ne?"
Minho ve Jeongin birbirlerine bakıp kahkahalarla gülmeye başladılar. "O kadar yolu bunu sormak için mi- şaka mısın sen? Puhahahaha!"
Junwoo sinirle dişlerini sıktı ve susmalarını bekledi. "Diyelim ki var, bu seni neden ilgilendiriyor? Hayat benim hayatım. Seçim benim seçimim."
"Onu demedim, yok mu yani?"
Jeongin gözlerini devirerek iç çekti.
"Yok."
"Peki o geçen gün okulda seni savunup yapışan sülük kas yığını kimdi?"
"Changbin mi? Ah hadi ama, onun hakkında böyle konuşma."
Minho Changbin ismini duyduğunda bir an o güne dönmüş ve dediklerini hatırlamıştı.
Ben sanırım Jeongin'den hoşlanıyorum..
Gergince yutkunup yanındaki ikiliyi izlemeye devam etti. Kıskanç ve korumacı abi tavırlarına giren Junwoo'nun saçma bir kavga başlatması Jeongin'i sinirlendirmeye yetmişti bile.
"Doğruyu söyle, bizden mi gocunuyorsun?"
"Ne alakası var, korece anlamıyor musun? Arkadaşım o benim. A-r-k-a-d-a-ş."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Peter Pan Sendromu |JeongBin|
Fanfiction"Hey Changbin bak! Bak ne yapıyorum!" "Jeongin kaç yaşına geldin hala küçük çocuk gibi davranıyorsun" Gülümsemesi büyüdü Jeongin'in. "Ben hala küçük bir çocuğum belki, ha?"
