Jungkook'un anlatımıyla:
Sabah olmuştu. Hala yağmur yağıyordu. Anlaşılan hyung ile Jimin gelmemişti. Taehyung'a baktığımda uyuyordu. Kalkmaya çalışırken beni tuttu ve yatırdı.
"Hmm~ Bir yere gitme, biraz daha uyuyalımm." Uyuyalım?! Kalbim yerinden sökülücek gibi olmuştu. Eminim ki yüzüm kızarmıştı. Kıpırdayamadım, Taehyung gözlerini arayalayıp "Jungkook neden heykel gibi duruyorsun?" dediği şeyle kafamı onun kafasına doğru çevirdim.
"Yok bir şey, kalkmıyor musun?" Taehyung kafasını olumsuz anlamda sallamıştı. "Tamam o zaman ben kalkayım, izin verirsen." dediğim şeyle birlikte bana daha çok yaklaştı.
Beni bir sarmaşık gibi sarmalamıştı. "Jungkook kalkma. Kalkıp ne yapıcaksın? Kahvaltı hazırlayacaksan hiç uğraşma, ben hazırlicam." Nefes vererek konuşmaya başladım.
"Taehyung sonsuza kadar burda kalamayız. Hem ben açıktım. Sen bana kahvaltı yap." Yavaş yavaş kalktı. "Offf Jungkook. Yatsak nolurdu? Beni ye o zaman ama kalkma şu yataktan. Dondum." Kıkırdayarak "Seni yersem olmaz. Ben kiminle yatıcam ondan sonra?" Hemen arkasını döndü.
"Jungkook şaka yapmaya gelmiyor sana da. Seni ısırmaya gelmeden kaç bence." Hemen yataktan kalkıp lavaboya gittim.
Aşağı indim. Taehyung mutfakta yemek hazırlıyordu. Bende koltuğa oturmuştum. Telefonumu elime aldım ve hyung'a mesaj attım.
Jungkook
Hyung ne yapıyorsun?Hyung
Jimin ile evdeyiz. Neden?Jungkook
Gelmiyor musunuz?Hyung
Yağmur dinsin geliriz. Bir şey mi oldu?Jungkook
Olmadı da merak ettim. O yüzden.Hyung
Tamam. Şimdi gidiyorum görüşürüz👋🏻Jungkook
Görüşürüz👋🏻Ben hyung'a mesaj atarken Taehyung yanıma gelmiş beni izliyordu. "Taehyung bir şey mi oldu?" Taehyung kendini toparlayarak "Ah şey, dalmışım." Kıkırdadım.
Çok komik bir yüz ifadesi vardı yüzünde. Taehyung güldüğüm sırada yanağımı öptü. İşte şimdi domates domates olma zamanıydı. "Taehyung aniden yapma şunu! Utanıyorum diyorum."
Taehyung gülerek cevap verdi. "Bende utanmanı istiyorum." Bana bakarak sırıtmaya başlamıştı.
Hemen yanından kalktım ve mutfağa gittim. Taehyung da arkamdan geliyordu.
Masayı kurmuştuk. Oturup yemek yemeye başlamıştık ki Taehyung ayağa kalktı. Camın önüne gitti. Ne olduğunu anlayamadan Taehyung yanıma geldi. "Taehyung ne gördün?" Taehyung biraz sinirlenmiş bir tavırla "Başka erkek kokusu alıyorum. Bunlar Yoongi ile Jimin sen değil. Başka birileri."
Aslında bizim ev biraz villamsı bir şeydi. Ormanın biraz içindeydik ama şehire giden yol vardı tabikii.
Taehyung'u anlamıştım. Buralardan fazla insan geçmez. Yarı kaplan olduğu için kokuyu duyması normeldi. "Taehyung sâkin ol. Eminim normel bir insandır. Yolu buraya düşmüştür." Taehyung oturamadan yine kalktı.
"Jungkook pek iyi kokular almıyorum. Yemeği bir kaba koy ve odama git. Hemen!" Sinirlenmişti. Hemen dediğini yaparak odasına gittim.
Odasına yemekleri getirmiştim. Yaklaşık 10 dakikadır Taehyung'u bekliyordum.
Odadan çıkmaya karar verdim. Koridordaydım. Aşağıdan ses gelmiyordu. Hemen merdivenlere yöneldim. Aşağı indiğimde Taehyung yoktu. Camın önüne gittim, kimse gözükmüyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TİGER/TAEKOOK-SEMETAE
RomanceHayvanat bahçesine giden sevimli Jungkook, oradaki en nadir kaplanı görür. Kaplan aslında tam bir kaplan değildir, o ayrıca bir insandır.