Jungkook'un anlatımıyla:
Sabahın ilk ışıkları yüzüme parlamasıyla uyandım. Kalkar kalkmaz biraz başım döndüğü için yatakta biraz oturdum, kalktım lavaboya ilerledim.
Yüzümü iyice yıkadıktan sonra odamın kapısı çalındı. Kapıya doğru ilerledim, kapıyı açtığımda karşımda Yoongi durmuş bana bakıyordu.
Yoongi şaşkın şaşkın bakarken "Hyung sabah sabah bir şey mi oldu?" Yoongi sorumla birlikte cevap verdi. "Ah şey, kahvaltı hazırlamıştım, aşağı gel de ye dicektim." Yoongi'nin söylediği şeyi kafamla onayladım.
Yoongi onaylamamla birlikte aşağı gitti. Ben ise içeri girip pijamamı değiştirdim.
Aşağı indiğimde Yoongi masaya oturmuş beni bekliyordu. Onu daha bekletmemek için hızlıca sofraya oturdum. Yoongi sanki bana bişi demek istermişcesine bakıyordu.
Yoongi söze başladı. "Jungkook bugün hayvanat bahçesine gidelim mi?" Yoongi hyungun sorduğu soruyla şaşırdım. "Hyung hayvanat bahçesi nerden çıktı?" Yoongi hyung ısrar ederek. "Hadi ama Jungkook, gidelim işte"
Hyung'a nedenini sormak istedim ama onu sıkmamak için sormadım. Kafamla hayvanat bahçesine gitmeyi onayladım.
Yemeğimizi yedikten sonra hyung ev anahtarını telefonunu aldı ve bana seslendi. "Jungkook hadi çıkıyoruz."
Onun sesini duyduğumda hemen cevap verdim. "Geliyorum hyung, hemen fotoğraf makinemi alıcam." Hemen odama gidip komidinin çekmecesinden fotoğraf makinemi alıp çıktım. Yoongi hyung arabaya binmiş beni bekliyordu. Onu biraz daha bekletmemek için hemen arabaya bindim.
Hayvanat bahçesine gelmiştik. Ben hemen arabadan çıktım. Hyung ise arabayı park edip geliyordu.
Hayvanat bahçesine girdiğimiz andan beri, bize rehber olan Jimin hayvanları tanıtıyordu. Yoongi hyungun buraya neden gelmek istediğini anladım. Jimin tam onun tipiydi ve çok nazikti.
Büyük ihtimalle buraya yakın zamanda yine gelmişti. Jimin bize türünün tek örneği olan, beyaz kaplanın yanına götürdü. Kaplan yatmış uyuyordu. Jimin kaplan'dan bahsederken birden kaplanın gözü açıldı, bana bakmaya başladı.
Korkmuştum, kaplan hemen ayağa kalktı ve bizim yanımıza geldi. Jimin şaşırarak "Normelde asla kalkmaz, kendi istediği zaman kalkar. Jungkook galiba seni sevdi." Gözlerim bir an flaş patlamış gibi açılmıştı. "Nasıl yani?" Jimin gülerek.
"Bu kaplan biz yanına gidip sinirlendirsek bile kalkmaz. Hatta bam başka insanlar gelse bile asla üslubunu bozmaz. İlk defa bu kaplan senin için kalktı, demek ki senden hoşlandı." Anlamış gibi yaparak "Bu kaplanın cinsiyeti ne peki?" Jimin iki etmeden cevap verdi. "Cinsiyeti erkek. Seni anlıyor galiba, baksana ayak ucuna cam yüzünden uğlaşamasa bile yattı."
Bende kaplan'a eğilmiştim. Onla oynarmış gibi hareketler yaptığımda benimle küçük bir kedi gibi oynamaya başlamıştı. Yoongi ile Jimin kendi aralarında konuşuyorlardı. Birden Jimin bana bakarak. "Jungkook onun yanına girmek ister misin?" Jimin şaka yapıyordu heralde. BİR KAPLANIN YANINA GİRMEK Mİ?!
"Jimin bu kaplan, ısırıp yer beni bu." Jimin gülerek. "Hayır Jungkook. O uysal bi kaplan. Bebekliğinden beri burda olduğu için küçük bir kedi gibidir.
Eğer onu sinirlendirirsen hiç iyi olmaz." Jimin'e içeri girmek istediğimi söyleyip, Jimin beni kaplanın yanına girmemi sağlamıştı. Jimin ile Yoongi camların arkasından bana bakıyorlardı. Kaplan usulca yanıma geldi ve bana kendini sevdirmeye başladı.
Oturup onu sevmeye başladım. Kaplanı severken hırıltısını duyabiliyordum, onu severken bir anda kapı açıldı. Kaplan ayağa kalktı ve önüme geçti. Ne olduğunu anlamaya çalışırken içerideki çalışan "KAPLAN SİNİRLENDİ ÇABUK ÇIKIN!" Kaplan sinirlenmişse ben burada ne yapacaktım?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TİGER/TAEKOOK-SEMETAE
RomansaHayvanat bahçesine giden sevimli Jungkook, oradaki en nadir kaplanı görür. Kaplan aslında tam bir kaplan değildir, o ayrıca bir insandır.