TİGER/TAEKOOK-SEMETAE

~5~

Jungkook'un anlatımıyla:
Taehyung ile koltuğa oturmuş film seyrediyorduk. Hyung hala yağmur yağdığı için gelemiyordu.

Film izlerken canım cips çekti. Ayağa kalmıştım ki Taehyung kolumu tuttu. "Nereye gidiyorsun?" Mutfağı işaret ettim. "Cips alıp geleceğim. Merak etme." Kolumu bıraktı, mutfağa doğru yürümeye başladım.

Cips çekmecede olacaktı. Çekmeceyi açtım ve cipsi aldım. Cipsi koymak için raftan tabak aldım, cipsi içine koydum. Taehyung'un yanına gittim.

Oturduk cips yiyorduk ki film'den cumpscare yedik. Yerimden zıpladım, Taehyung korktuğumu anlamıştı. Zıpladığımı fırsat bularak beni kucağına oturttu. Şaşkınlıkla ona bakıyordum. "Korma. Yanında kaplanın var. *Sırıtır*" Dediği şey yüzünden utanmıştım. "Ben her korktuğumda, kaplan beni kucağına mı alıcak?" Taehyung dediğim şeyle birlikte kollarıyla beni sardı. "Bu kaplan senin için her şeyi yapar."

Kucağına oturmuş, yüzüm televizyona dönük film izliyorduk. Taehyung bir an kafasını boynuma gömdü. "Taehyung bir şey mi oldu?" Taehyung ses vermedi. Kafasını kaldırdı. "Sadece koklamak istemiştim. Kokundan bayılabilirim."

Elimle birazcık hızlı bacağına vurdum. Taehyung hissetmemişti. "Sana kaç defa şöyle şeyler deme dedim. İnatla diyorsun." Taehyung güldü. "Senin utanmanı çok sevdiğim için yapıyorum."

O an sinirlenmiştim. Kucağından kalkmaya çalışırken, hızlıca beni kucağına oturttu. Canı acımış gibi inledi. "Taehyung iyi misin? Cidden canını yakmak istemedim." Taehyung eski haline dönerek. "Canım yanmadı. Çavuşum gitti."

Ne çavuşu? Ne saçmalıyordu bu? "Taehyung ne çavuşu? Askerde miyiz? Senin devreler yandı galiba." Taehyung ofladı. "Ne kadar safsın Jungkook. Açıklasam utanırsın." Taehyung'a ters bir bakış attım. "Taehyung çıldırtma beni! Neyden bahsediyorsun? Hem niye utanayım?"

Taehyung elini yüzüne koydu. Saçını düzeltti ve konuşmaya başladı. "Tamam anlatıyorum. Utanmayacaksın. Başlıyorum, kısaca anlatayım pen!s!m gitti demek istedim." Öyle bir kızardım ki. Kimse tahmin edemez. "NE?!" Taehyung pişman olmuş gibi elini yüzüne koydu.

"Ben sana dedim utanırsın diye." Hemen kucağından kalktım. Taehyung arkamdan çağırıyordu. Kalktı ve arkamdan gelmeye başladı.

Kendimi lavaboya attım ve kapıyı kilitledim. "Jungkook ben dedim ama sana utanırsın diye." Taehyung sustu ve konuşmaya başladım. "Bu kadar açık sözlü olmana gerek yoktu!" Bir süre sessizlik oldu. Kapıyı açtım karşımda Taehyung duruyordu. Ona sarıldım. "Özür dilerim. Bu konuyu bir daha açma, lütfen."

Aşağıya inecektik ki Taehyung'a bir şeyler olmaya başladı. "Taehyung ne oluyor? İyi misin?" Taehyung sadece "Uzaklaş b-benden." dedi. Aklım almıyordu. Neden yanından ayrılmamı istemişti ki? Onu zorlamadan aşağı indim. Koltukta oturmaya başladım. Odaya bir koku yayılmaya başlamıştı, peki bu koku neydi?

Taehyung kendi odasına girmiş olacak ki kapıyı kapatma sesi geldi. Dayanamadan yukarı çıktım, kapının önüne geldim. Kapıyı tıkladım. "Taehyung korkutma beni. İyi misin?" Taehyung "Merak etme sadece..." dedi. Sadece ne?

"Taehyung ne olduğunu söyle, yardım edilecek bir şeyse edeyim." Taehyung zorla konuştu. "Önemli bir döneme girdim o yüzden benden uzak dur. Yine utanacağın için söylemiyorum. Lütfen ben iyiyim diyene kadar yanıma gelme."

Ne demekti şimdi bu? Özel dönem de neydi? En iyisi internetten araştırmak olacaktı. "Tamam ama bu günlerce sürebilir mi? Biliyorsun hyunglar gelecek. Yakalanmanı istemiyorum." Ses gelmedi. Taehyung zorla konuşarak. "En fazla 2 gün sürer, umarım. Kendimi kontrol edebilirsem hemen biter, yeter ki benden uzak dur bu dönemde."