TİGER/TAEKOOK-SEMETAE

~8~

Jungkook'un anlatımıyla:

Gözümü araladığımda sabah güneşi yüzüme vuruyordu. Taehyung'un kolları belimi sarmış, yatıyorduk.

Saat'e baktığımda, saat sabahın 10'uydu. Karnım açıkmıştı, kahvaltı yapmak için yataktan kalktım.

Taehyung mırıldanmaya başlamıştı. "Hmm... Jungkook uyuyalım~" Suratı çok tatlıydı. Kulağına eğilip fısıldadım. "Taehyung kahvaltı hazırlayacağım. Sen mışıl mışıl uyu tamam mı?"

Taehyung gözlerini araldı. Kısık gözleriyle gözlerime baktı. "Jungkook her zaman sen niye yapıyorsun? Ben yaparım ya da Yoongi. Hadi uyuyalım. Hımm?"

Taehyung'a somurttum. "Açıktım Taehyung. Aç mı kalayım? Neyse sen uyu ben gidiyorum." Tam gidecekken kolumdan tuttu.

"Jungkook bir kerede uyu ya. Senle yatmak istiyorum bırak kahvaltıyı. Açsan beni ye." Elini kolumdan çektim. Ayağa kalktım ve kapıya yöneldim.

Kapıyı kapatmadan ona baktım. Yüzünde hüzünlü bir ifade vardı. "Söz yarın sabah kalkmayacağım tamam mı?" Bu soruyu sormamla birlikte yüzü gülümsedi.

Onayladı ve kafasını yatağa koydu. Bende kapıyı kapatıp odadan çıktım.

Yoongi hyung uyuyor mu diye odasına gittim. Uykusu derin olduğu için uyanmazdı. Yavaşca kapıyı açtım, baktığımda hyung uyuyordu.

Kapasını kapatıp aşağı indim.

★★★

Masayı hazırlamış Taehyung ile Hyung'u çağırmaya gidiyordum. İlk Taehyung'un odasına gittim ve kapıyı açtım.

"Taehyung uyan-" Sorumu tam sorucak iken, Taehyung beline bağladığı havlu ile banyodan çıktı. Gözlerim normelden daha fazla açılmıştı. Taehyung'un kaslı vücudu karşısında dona kalmıştım.

"Jungkook kahvaltıyı hazırladın mı? Jungkook?" Donup kaldığım için bir şey söyleyemedim. Hemen kendimi toparladım ve arkamı döndüm.

Taehyung kıkırdamaya başlamıştı. "Jungkook utandım deme bana." Yüzümün kıpkırmızı olduğuna emindim.

Taehyung beklemediğim bir anda kollarını belime sararak bana sarıldı. Kıpırdayamıyordum. Çünkü vücudum alev alıyor, yüzüm ise kıpkırmızı olmuştu.

"Canım~ Utanmana gerek yok. Kaç kere söyleyeceğim? Bana bak güzelim." Böyle tatlı tatlı konuşurken ne oluyordu bana.

Elimi yüzüme vurup kendime geldim. Taehyung hala aynı şekilde bana sarılıyordu. Ellerini tutup iki yana açtım ve çıktım.

Kapıyı açtım tam çıkıcak iken, "Üstünü giyin gel." dedim ve odadan çıktım. Aşağı inicekken Hyung bana seslendi. "Jungkook ne yapıyorsun orda?"

Kendimi toparladım ve Yoongi'ye döndüm. "Kahvaltı hazırladım da, Taehyung'u çağırdım. Seni çağırıcaktım ki sen kalkmışsın zaten."

Hyung kafasını salladı ve merdivenlerden inmeye başladı. Masa'nın hazır olduğunu gören Hyung, masaya oturdu.

Hyung ile birlikte bende oturdum. Yoongi bana dönerek, "Jungkook sana söylemeyi unuttum. Bam babanın evinde kaldı, onu yemekten sonra almamı ister misin?"

Bam'ın babamın yanında ne işi vardı? "Hyung Bam'ın babamın yanında ne işi var? O evde değil miydi?" Hyung tam açıklayacakken, Taehyung merdivenlerden inmeye başladı. "Günaydın herkese." Taehyung gülümseyerek yanımıza geliyordu.

Hyung ile birlikte konuştuk. "Günaydın." Taehyung'da masaya oturduğunda Yoongi konuşmaya başladı. "Hayvanat bahçesine gitmeden bir gün önce Bam hastalanmıştı'ya, veteriner gelin alın demişti bana. Bende o zaman alamayacağım için babanı aramıştım. O yüzden."