TİGER/TAEKOOK-SEMETAE

~15~

jungkook'un anlatımıyla:

~2 Gün Sonra~

Eve gelmiş yatıyordum. Taehyung, Gyeong ile ilgileniyordu. Yoongi, Jimin'in evindeydi. Bayan Kim ise mutfakta yemek yapıyordu.

Taehyung, Gyeong'u kucağına alıp uyutmaya çalışıyordu. Ayağa kalktım ve Taehyung'un yanına gittim. "Taehyung bana ver. Sen biraz dinlen." Taehyung, Gyeong'u kucağıma yavaşca verdikten sonra kızımızın kafasını öptü.

Gyeong'u kucağımda sallamaya başladım. Bir süre sonra uyudu ve yatağına koydum. Gyeong'un üstünü örterken Taehyung arkamdan sarıldı.

"O çok güzel değil mi? Sana çok benziyor minik tavşanım." Onun vücudu arkamda kaldığı için vücudumu ona döndürdüm. Sağ elimi yüzüne koydum. "Senin gibi de güçlü. Parmağımı tuttuğu gibi bırakmadı. Zor kurtardım parmağımı."

Taehyung dudağıma küçük bir öpücük kondurdu ve kafasın boynuma gömdü. Öylece ayakta kaldık. Ona sarıldım ve gözümden bir damla yaş düştü. Taehyung kafasını kaldırdı ve eliyle göz yaşlarımı sildi.

"Minik tavşanım neden ağlıyorsun?" Gülümseyerek cevap verdim. "Bir ailem olduğu için mutluluktan ağlıyorum. İlk senle tanıştım sonra evlendik ve bir kızımız oldu." Taehyung dediğim şeylerle birlikte bana gülümsedi.

Dudağıma sert bir öpücük kondurduktan sonra Bayan Kim yani annem geldi. "Çocuklar hadi yemek yiyelim. Gyeong uyanmadan yiyin, yoksa yiyemezsiniz."

Taehyung ile gülümsedik ve sofraya geçtik. Yemek yerken aklıma bir şey takıldı. Hyung neden bu zaman kadar gelmemişti? Hâla Jiminler'de ne yapıyordu? Yemekten sonra onu arayacaktım.

Yemek bitti ve Gyeong'un yanına geldik. Hala uyuyordu, bende bunu fırsat bilerek telefonu elime aldım ve Hyung'u aramaya başladım. Bir süre sonra telefon açıldı.

-Zamanlamanı sikiyim Jungkook!

-Ne bağırıyorsun ya?! Hem ne zamanlaması?

-Ne güzel Jimin'i güzel bir gece geçirmeyi ikna etmiştim. Tam öpüşecek iken aradın!

-Bu muydu yani? Bende bir şey oldu sandım.

-Benim için oldu. Neyse niye aramıştın?

-Ne zaman geliceksiniz?

-Bilmem. Yarın falan geliriz heralde. Gyeong ne yapıyor?

-Uyuyor. Amcasını özledi benim kızım, sen anca fan fin fon peşinde koş.

-Sus be! Yarın gelirim görürüm canım yeğenimi.

-Tamam kapatıyorum ben, size iyi fan fin fon'lar.

Telefonu kapattım ve Taehyung'a baktım. Koltukta oturmuş televizyon izliyordu. Kafasını bana çevirdi. "Ne oldu?" Yavaşca yanına gittim.

"Bir şey olmadı. Yoongi'yi aradım 'Ne zaman gelceksiniz?' diye de, bana kızdı." Taehyung'un kaşları çatıldı. "Nasıl yani?" Açıklamaya başladım.

"Tam Jimin bunu öpücek iken aramışım. O yüzden ve akşam fan fin fon yapıcaklarmış." Taehyung sırıttı. "Neye gülüyorsun?"

Taehyung, "Fan fin fon'a. Anlaşılan onlarda bizim gibi desene." Yanımdaki yastığı Taehyung'a fırlattım. "Taehyung! Başlama yine!" Taehyung ağzını fermuar yaptı ve sustu.

Annem yanımıza geldi. "Ben gidiyorum. Bir şey olursa ararsınız. Jungkook kendine dikkat et tamam mı? Taehyung sende rahat dur." İkimizde gülümsedikten sonra annem gitti.