Bölüm 10

28 2 1
                                    

O zaman bu kişi,

Taehyung...

Anında dışarı fırlayıp etrafıma bakınsam da onu göremedim. Dışarıda ne o vardı ne de bir başkası. Sağ taraf çıkmaz sokak olduğu için oradan gitmiş olamazdı. O zaman sol taraftan gitmiştir eminim.

Sol tarafa koştuğumda hala kimse yoktu. Taehyung olduğundan eminim. Ama o olsaydı kaçmazdı, değil mi?

Hayal mı gördüm bilmiyorum ama birinin bana yüzüğümü verdiğinden eminim. O kişinin Taehyung olup olmadığından emin değilim ama sesi kokusu hatta boyu bile aynı. Ama benim yaşadıklarım bir rüyaysa Taehyung diye de biri yoktur değil mi? Ya da ben yolda öyle birini gördüm ve yüzü aklımda kaldı bende rüyamda görmüşümdür. Lütfen hayal olmasın tanrım.

Onu aramaktan vazgeçip telefonumu çıkardım ve Jimin'i aradım.

"Hyung geliyorum ben eve"

"Tamam meleğim bekliyoruz. Bu arada pizza siparişi vermiştik, aslında sana da ayırmıştık ama Mingyu unutup senin hakkını da yedi o yüzden gelirken kendine bir yerden yemek al olur mu bebeğim"

O anda arkadan Yoongi'nin 'heyy' diye sesi gelmişti. Jimin bana küçüklüğümden beri tatlı hitaplar kullanırdı ama Yoongi hyung ile sevgili olunca Yoongi bizi çok kıskanırdı. Jimin'in sadece kendisine böyle seslenmesini istiyordu.

"Tamam hyung görüşürüz"

"Bekliyoz seni çabuk gel de bir şeyler izleyelim"

Telefonu kapattığında bende cebimden kulaklıklarımı çıkartıp telefonuma bağladım ve en sevdiğim şarkıyı yani 'Wicket Game' ı açtım.

Yavaş yavaş yürümeye başlarken arkamdan birilerinin geldiğini hissettim. Tanrım, lütfen Taehyung olsun. Arkamı yavaşça döndüğümde sarhoşlıktan yürüeyemeyen bi amca gördüm ve sert bakmaya çalışırken bi yandan beni takip ediyordu. Belki ikimizin de evi bu taraftadır.

Kulaklığımın tekini çıkartıp adımlarımı hızlandırdım. Arkamdan gelen adam da hızlanınca arkama baktığım için gideceğim yolu kestiremedim ve yanlışlıkla çıkmaz bir sokağa girdim. Arkama baktığımda ise adam neredeyse çıkmaz sokağa giriyordu.

"Bağna gelöek isteğr misin yakiskli sey evv boş" adam konuştuğunda bende çıkar yol aramak için arkalara bakındığımda bir şişe kırılma sesi duydum. Arkama baktığımda yerde kırık bir içki şişesi vardı ve demin ki sarhoş adam yoktu.

Yavaşça sokağın başına doğru ilerlediğimde etrafıma bakınsam da kimseyi göremedim. Sadece boğuşma sesleri geliyordu. Ben seslerin geldiği yöne doğru gitmek yerine çıkmaz sokaktan hemen çıkıp koşarak eve doğru gittim. Biri adamı dövüyor olmalıydı. Yani, inşallah.

Apartmana girdiğimde soluklanmak için merdivene oturdum. Neredeyse altıma işeyecektim. Keşke beni alması için Yoongi hyung'u çağırsaydım. Ayağa kalkıp 2. kata çıktım ve elimin titremesinden anahtarı alamayacağım için zile bastım.

"Ooo kimler gelm- Jungkook noldu bu halin ne" Jimin telaşlı telaşlı kolumdan tuttuğunda Yoongi hyung ne Mingyu da gelmişti.

"İ-içeri geçelim mi"

Hep beraber evimizin salonuna geçtiğimizde Mingyu bana mutfaktan su getirdi. "Şimdi ne oldu anlat bize"

"B-ben eve gelirken sarhoş bi adam beni takip etti"

"Ne, sonra ne oldu"

"Ben yanlışlıkla ara sokağa girdim o da beni hala takip ediyordu. Sonra ben çıkacak bir yer var mı diye arkamı dönmüştüm s-sonra da adam bir anda kayboldu ve şişesini de düşürmüştü. Ben kaçmadan önce de boğuşma sesleri gibi sesler geliyordu ya biri bana yardım etti ya da o adam kendini falan boğdu."

Tete BoyutuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin