ARIK

Bölüm 6 ( Oyun Başlasın )

 
    Arık'ın anlatımıyla

     Otel odasından çıkıp arabaya bindim savaşa konumumu attım gideceğim yer belliydi zaten benim herşeyimi çocukluğuma kadar herşeyimi bilen ama bir o kadar da bana yabancı olan o terzinin yanına. Bursa'da eski bir mahallede küçük bir dükkanı olan bir terzi vardı zamanında daha gençken beni bulmuş kendi hayatıma dair bilmediğim ne varsa anlatmıştı bana ait ne varsa herşeyi biliyordu ama ben onun hakkında hiçbirşey bilmiyordum sadece küçük bir esnaf olan basit bir terzi o kadardı bende. Ama hiçde basit bir terzi değildi bildikleri anlattıkları yaşadıkları hiçbiri herşeyiyle normal bir terziden daha fazlasıydı o adam. Belki de savaştan sonra en çok güvendiğim bir derdim bir sorunum olduğumda yanına gittiğim tek insandı o yüzden onun yanına gitmem lazımdı mutlaka bu konu hakkında bir bildiği vardı eminim o kadar şey biliyordu ki bunla ilgili de birşeyler bilmesi lazımdı annemle ilgili konuda bana yardımcı olucak tek insan oydu

     Yol boyunca düşündüm orda ne yapacağımı nasıl davranacağımı nasıl başlayacağımı hiçbirine bir cevap bulamadım herşey çok karışıktı sanki bir okyanusun ortasında elime bir tekne verilmiş ve ordan çıkmaya çalışıyormuşum gibi..

Arık burda napıcaz abi

İşimiz var Savaş

Burda mı ?

Savaş neyin ne olduğunu öğrenebilmenin tek yolu burası o yüzden buradayız ben içeri giricem eğer benimleysen gel değilsen birazdan dönücem bekle

Arık öyle şey mi olur tabiki yanındayım senin olayın benim de olayım halledene kadar da durmicaz hadi şimdi gidiyoruz

   Dükkanın içine girdik kapısı açıktı ama içerde kimse yoktu bazen yapardı böyle gizemli hareketler bir anda ortaya çıkardı iki sandalye çekip oturduk savaş şaşkınlıkla etrafı izliyordu niye buraya geldiğimizi anlamaya çalışıyordu

      Hoşgeldin delikanlı epey bi zaman oldu görüşmeyeli buralarda değildin sanırım uğramadın hiç yanıma söyle bakalım takım elbise mi lazım yoksa yolunu mu kaybettin hayırdır derdin ne ?

    İlk takım elbisemi diktirmeye geldiğim gün yani kısacası babamın geldiği yoldan devam etmeye karar verdiğim ilk gün aynı soruyu o gün de sormuştu bana

    Konuşmamız lazım dayı

     Tabi konuşuruz onlar basit şeyler önce ben size birer çay söylim içeriz dimi

     Yok dayı iştahım yok sen gel otur biraz konuşalım

     Peki nasıl istersen ee anlat bakalım hayırdır hangi rüzgar attı seni buraya

     Dayı bana bugüne bir sürü şey öğrettin anlattın bunları nerden öğrendin nasıl bildin bir gün olsun sorgulamadım kafamda birsürü soru işareti olmasına rağmen sana hiçbirini belli etmedim ama bu sefer gerçekten sana işim düştü bir çıkmazdayım ve bana tek yardım edebilecek kişi sensin

     Konuyu bilmeden cevabını veremem önce derdini öğreneyim ki derman bulayım

    Annem dayı

    Nolmuş annene

    Yaşıyor mu ?

    Bak delikanlı ölümü veya yaşamı konuşmak beni aşar birinin hakkında ölüm veya yaşamla ilgili bir cevap veremem

    Dayı biri dediğin benim annem ve eminimki sen bu konular hakkında birşeyler biliyorsun ve bana bunu anlatacaksın

    Hayırdır bu öfken bana mı annene mi ?