Bölüm 5 ( Mektup )

7 3 39
                                    


   Ertesi sabah

    Kalk şurdan be manyak mısın napıyon burda

    Noluyo be sabah sabah

    Arık gerizekalı mısın sen yatağımda yatıyorsun

    Kızım başka oda mı var koltukta mı yatayım

    Nerde yatarsan yat be kalk şurdan

   Yat uyu sabahın köründe ne krizin tuttu yine

   İçtinmi bi de sen ?
 
   O da mı yasak Yağmur

   Kalk git bi duş al leş gibi alkol kokuyorsun

   Yağmur yat uyu Allah aşkına

   Kalk git şurdan

    Arık'ı yataktan itip yere düşürdüm anlaşılan dün gece baya bi dertlenmişti aşırı derecede sarhoş ve çok fazla alkol kokuyordu ayakta durmaya bile hali yoktu gömleğinin düğmeleri sonuna kadar açılmış elbiseleri dağınık saçı birbirine karışmış hayattan bezmiş bi hali vardı kolundan tutup banyoya kadar sürükledim soğuk suyu açıp içeriye soktum

    Duşunu al kendine gelmeden yanıma falan da gelme bir de sarhoşluğunla uğraşamam senin

    Onu banyoya bırakıp odaya geri döndüm yatak olabildiğince dağılmıştı bi yandan odayı toplamaya başladım yatağı düzenledikten sonra yerdeki kuyafetleri alıp dolaba koydum o sırada masanın üstünde Arık'ın eşyaları vardı yanında da muhtemelen dün gece savaşın konusunu açtığı mesele bir zarf vardı ve üstünde değişik bi şekil vardı sonsuzluk işaretine benzeyen ama daha değişik bir şey aynısını ben bir yerde daha görmüştüm emindim çok yakın zamanda o işaretin aynısını görmüştüm hemde çok yakın birinde tabi ya o işaretin aynısı Arık'ın sol göğsünde vardı eminim onun aynısıydı zarfı elime aldım içi açılmıştı daha önce açıp okumuştu zarfın arkasında Arık'ın ismi yazıyordu belki de hiç karıştırmamalıydım hiç okumamalıydım sonuçta benimle ilgili birşey değildi onun hayatı ve onun meseleleriydi zarfı tam masanın üzerine koyarken içinden iki tane fotoğraf düştü..

Biri çok eski bir fotoğraftı bir çocuk ve sanırım yanındaki de annesiydi ikisi de üzgündü fotoğrafta kenarda valizler de vardı sanırım ayrılık zamanı gelmiş bir fotoğraftı. Evet fotoğraftaki çocuk Arık'tı aynısıydı onun olmama ihtimali bile yoktu diğer fotoğrafı elime aldığımda bir hastanede odasına benzeyen bir yer ve yatakta bir tane kadın vardı yanında bir sürü ilaçlar serumlar anlaşılan ağır bir hastalık geçiriyordu kadının yorgunluğu gözlerinden anlaşılıyordu fotoğrafı ters çevirdiğimde arkasında bir tarih vardı bunda 3 ay önce çekilmiş bir fotoğraftı bu..

Neler olup bittiğini çok merak ediyordum ne de olsa o adam yüzünden şuan burdaydım belki de ne olduğunu bilmeliydim bence bu hakkımdı zarfın içindeki mektubu alıp açtım içinde koca bir yazı vardı çok tanıdık gelen bir el yazısıyla yazılmıştı sanki veya o an öyle düşünmek istemiştim bilmiyorum ama baya bir olay olmuştu sanırım

" Arık Böke Doğan...

Evet bunca yıl sonra neden böyle birşeyin karşına çıktığını neden bunları öğrenmen gerektiğini bilmek isteyeceksin belki de bu söylediklerimin hiçbirini umursamayıp yalan olduğunu düşünüp hayatına devam edeceksin tabiki bu senin kararın Arık ama ben annenin bana zamanında anlattıklarını anlatıcam en azından haberin olması lazım

Arık , biliyorum üstünden çok fazla zaman geçti ama inan bana seni çok aradım heryerde senden bir iz bulmaya çalıştım bir gün bile olsun pes etmedim sonunda seni bulabildim. Sana ulaşmamam için ellerinden geleni yaptılar benim elimi kolumu bağladılar inan bana sana çok uzun zaman önce bunları yazmak istedim ama bu mektubu bile zorla gönderebildim belki de bu mektup eline ulaştığı zaman ben hayatta bile olamicam çünkü yaptığım şeyleri öğrendiklerinde beni yaşatmayacaklar bunların hepsini camımı tehlikeye atarak göze alıyorum ama herşey Emine ablam için

Annen yaşıyor Arık hayatta bilmiyorum ne kadar inanacaksın ama sana bir fotoğraf bile gönderdim yakın zamanda çekilmiş annene dair bir fotoğraf o fotoğrafı gördükten sonra hastane hastane anneni arıyacaksın biliyorum o yüzden yapma arama. Annen hastanede değil ona evde bakıyorlar tabi buna ne kadar bakmak denilirse annene yıllardır ilaç veriyorlar herşeyi unutması için annen babanın ona sunduğu hayat yüzünden bilmesi gerektiğinden fazla şey biliyordu o yüzden bunun en temiz çözüm yolu olacağını düşündüler bunları duydukta sonra deliye döneceksin biliyorum annen yollarca hergün bana seni anlattı seni gayet iyi tanıyorum

    Arık üzülerek söylüyorum ki beklemekten başka hiçbir çaren yok gerçekten elinden başka hiçbirşey gelmez onlar senin başa çıkabileceğin insanlar değiller çok tehlikeliler ama eminimki o gün gelecek anneni sana verecekler. Günü geldiğinde kavuşacaksınız buna inanıyorum bir gün gelecek herşey eskisi gibi olacak ama sakın yanlış birşey yapma Arık

     Son olarak annen asla babanın yolundan gitmeni istemiyor evet illaki babandan dolayı o hayata bir kere de olsa gireceksin ama o hayatı bırak o hayattan kimseye fayda gelmez bunu bende gayet iyi biliyorum asla yanlış birşey yapma Arık annen dört gözle o günün gelmesini bekliyor..."

Ne yani annesi cidden yaşıyor mu ? Peki nerde bunca yıldır kimin elinde kim neden böyle bişey yapsınki tamam bu adamın düşmanları elbette var ama bu konuda böyle bir şey yapmazlar yani o kadar da değil şuan ne halde ne durumdadır kim bilir çocukluğundan beri annesini öldü biliyor o adam öldüğünü söylüyor ona inanıyor çünkü öyle olmasını istemişler ama şimdi kim neden böyle birşey yapıyor ya yalansa Arık'a tuzak kurmak için böyle bir oyun oynuyorlarsa ama ya doğruysa cidden annesi yaşıyorsa gerçekten hayattaysa ikisi de olmasını istemediğim şeyler eğer bu bir oyunsa Arık çok büyük bir tehlike eğer doğruysa burda yazanlar çok can yanar..

Mektubu ve fotoğrafları zarfın içine koyup masanın üstüne bıraktım tam o sıra arık içeriye girdi

Napıyosun sen dokunmadın dimi onlara bakmadın dimi eşyalarıma

Yok Arık

Ne işin var burda ne arıyorsun

Odayı topladım birşey yapmadım eşyalarına burda hepsi

Bir daha seni özel hayatımla ilgili birşeylere burnunu soktuğunu görmim bu son olsun

Arık birşeyin mi var ?

Yok benim birşeyim çıkıcam ben şimdi

Dün gece Savaş'la ne konuştunuz

Napıcan Yağmur napıcan başımdaki sıkıntılara belalara ortak mı olucan bak gördüğün gibi seni tüm bu herşeyden uzak tutmaya çalışıyorum zahmet olmazsa sende biraz gayret göster

Birşey demedim Arık sadece merak ettim

Etme Yağmur sana fazla gelir bunlar tamam mı sen otur filmini izle kahveni iç telefonunla oyna tamam

Masanın üstünden montunu alıp üzerine giydi telefonu ve mektubu alıp cebine koydu saatini koluna taktı daha sonra çekmeceyi açıp silahını beline soktu anlaşılan birşeyler yolunda gitmiyordu kötü şeyler olucaktı

Birşey yapmicaksın dimi ?

Yağmur bana soru sorma bana mümkünse bir süre hiçbirşey sorma hatta mümkünse benimle muhattap olma bir süre hatta sen ne yap biliyor musun ? Al bu odanın anahtarı istersen gez toz dışarı çık al bu da kartım birşey olursa ara ama başına gelebilecek şeylerden ben sorumlu değilim ama benimle muhattap olma en azından şu birkaç gün

Arık sen iyi değilsin farkındasın dimi ?

Değilim Yağmur ben iyi değilim ben iyi olmadığım sürece de kimse iyi olmicak anladın mı beni herkes ne yaşaması gerekiyorsa onu yaşayacak artık hiçbirşey eskisi gibi değil hele bu saatten sonra hiç değil benim ateşim seni de beni de yakar Yağmur uzaklaş benden uzaklaş birşeyleri halledene kadar uzaklaş kalbini kırmak istemiyorum anla...

ARIK Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin