Merhabalar....
Her zaman siz neşeli halimi gösterdim. Bazı şeyleri asla buraya yansıtmadım. Biraz uzaklaşmam gerekliydi. Bu sürede tüm hesaplarımdan çıkıp biraz kafa dinlemek istedim. İnstagram ve buraya girebildim ama tik tok hesabıma giremedim. Belki yenisini açarım açarsam da en hızlı şekilde hepinize haber vereceğim bu sürede.
Şimdi gelelim neden yoksun sorusunun cevabına ben birisine çok fena kendimi kaptırdım. Ve benim bu herif ile sürekli aramızda dalgalanmalar oluyor bide işler biraz..
Yapmayacağım şeyler yaptım ama sürekli bir şekilde uzaklaştırdı beni kendinden artık yapabileceğim bir şey kalmadı. Ama hala çabalar mıyım onun için derseniz evet yaparım. Yapacağımda..
Ne kadar çabalasam da artmayan netlerim ve ders çalışma motivasyonum biraz düştü bunları artık eskisinden daha iyi duruma getirmem gerekiyor.
Umarım bu konudan bahsettiğim için linç yemem. Birine ya da artık birilerine anlatmam gerekliydi. Neyse sizi çok tutum hadi gidinde özlem giderin..
Paragraf aralarına yorum yapmayı ve yıldız basmayı unutmayınız.
Keyifli okumalar...
...
2 hafta sonra...
Ankara'dan ayrılıp bu şehre geleli bir ay olmuştu. Hatta bir ayı bile geçmişti. Gelmek istememiştim ama şuan iyi ki gelmişim diyorum. Bu beş adamla koskoca otuz günü devirmiştik. Yarın sabahın erken saatlerinde buradan ayrılacaktılar. Keşke gitmeselerdi. Onlara o kadar alıştım ki şu kısacık sürede bile. Düşünmeden edemiyorum gelmeseydim buraya karşılarına çıkabilecek miydim? Ben bulamazdım ama Erdem yaptığım dolmaların kokusunu koklaya koklaya bulurdu beni. Son geçemizi şarap bardaklarında ki vişne suyu ve kocaman bir tence zeytinyağlı dolma ile sonlandırıyorduk. Erdemin koca koca dolmaları tek tek ağzına atmasını seyrediyordum.
"Öküz yemin ederim öküz." dedi Selçuk.
"Sus bo no zamon bulacağım bir daha böyle dolmayı." dedi Erdem ağzı dolu dolu konuşurken.
"Ben size her zaman yaparım." dedim.
"Peh bir daha ne zaman bir araya geleceğiz ki." dedi Kerem.
"Deme öyle." dedim. Gözlerimin dolmaması için büyük savaş verirken.
"Eşek herif konuşma öyle. Ömür boyu götündeyim." dedi Selçuk kolunu omzuna atarken.
"Yaşanır mı böyle göt ve don gibi?" dedi Kerem.
"Yaşanır yaşanır." dedi Erdem.
"Daha Selçuk'un düğününde oynayacağız. Ardından ise keremi nişanına göbek atacağız." dedim. İkiliyi parmaklarımla gösterirken.
"Acele etmiyor musunuz?" diye sordu Barbo.
"Bir gün olsa bile soyadımı taşımasını istiyorum. Her günüm onunla geçsin. Hiçbir anını kaçırmayayım istiyorum. Belki yarın belki başka gün Şehit olursam benden bir parça ya da bir anı taşısın istiyorum." dedi Selçuk.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
NEFHA
Teen FictionYüzbaşı Poyraz Ulaş DEMİR Kıdemli Üsteğmen Efil GİRAY Kurgu, gerçek olaylarda ve bilgilerden bağımsızdır. Durumlar, olaylar ve yerler değiştirilerek yazılmıştır. Kurgu gerçekliği tamamıyla yansıtmıyordur.
