Efil ve Rüzgarın doğum günü bugün.
12 Kasım...
Keyifli okumalar...
...
12.11.1996AKIN GİRAY
Aile...
Benim mesleğimde ki biri aile kuramazdı. Sevdikleri silahlarıdır. Kardeşleri silah arkadaşlarıdır. Ben denedim bir aile kurmayı başardım. Dünyalar güzeli bir karım ve bir çocuğum olacaktı. Bir kaç gün sonra dünyaya gözlerini açacaktı. Şu zamanlarda tek düşündüğüm ona iyi bir baba olabilecek miyim? Bana senden nefret ediyorum mu diyecekti yoksa seni seviyorum mu? Kafamın içinde bir süredir sadece bu soru dönüyordu. İster kız olsun ister erkek onu her şekilde ve koşulda sevecektim. Ama ona bunu hissettirebilecek miydim?
Kafamda ki bu düşünceleri kovmak isterken elimde ki sigarayı küllüğe bastırdım söndürdüm. Sigarayı bebeğimiz için azaltmıştım o doğduğunda ise tamamen bırakacaktım. Onun benden sigara kokusu alıp rahatsız olmasını istemiyordum. Ve sanırım bu benim son paket sigaramdı. Çünkü bebeğimiz asla yerinde durmaya meraklı değildi. Son bu birkaç günde Pınar iyice zorlanmaya başlamıştı. İyice kilo almıştı. O bu durumdan fazlasıyla rahatsızdı ama ben onun bu halini de çok seviyordum. Ayakkabı bağcıklarını bile bağlayamamak onun sinirlerini fazlasıyla zıplatıyordu. Bu duruma çözüm olarak terlik giymeye başlamıştı. Olmayan kıyafetlerini bir kenara atıp kendi bedeninden kaç beden büyük tişörtler giyiyordu. Bel ve diğer ağrılarının çaresi ise bendim. Her gece uyumadan önce ona neredeyse bir saat masaj yapıyordum. O da kollarımda mayışıp uyuyordu. Ben şuan balkonda oturup sigara içerken o bilmem kaçıncı rüyasını görüyordu. Kafamı çevirip uyuyan karıma baktım. Oturduğum yerden kalkarak içeriye geçtim. Üstüme sinen sigara kokusu geçsin diye duşa girdim hızlıca giyinerek yatağa uzandım.
Geldiğimi fark eden Pınar bana biraz daha yaklaştı. O yatağın hep sol tarafında uyurdu. Orası ona göre sağ taraftan kat ve kat daha rahatmış. Pınara kollarımı sarıp başına çenemi dayadım. Bakışlarım yatağın yanında ki beyaz beşiğe takıldı. Yüzümde istemsizce bir gülümseme oldu. Huzurla gözlerimi kapattım ve kendimi uykunun kollarına bıraktım.
Bir an önce gel bebeğimiz seninle tanışmak için sabırsızlanıyoruz...
...
"Akın." diye seslendi Pınar kapının önünden.
"Geliyorum Sevgilim." diye yanıtladım onu.
"Yine ayakkabımı giyemiyorum." diye Konuştu Pınar her halinden belli oluyordu birazdan bu duruma ağlayacağı. Günler sonra ayakkabı giymek istiyordu. Onun bu hallerini artık sorgulamıyordum.
Banyo da işlerimi halledip çıktım. Salondaki masanın üzerinde ki telefonu ve cüzdanımı belime koydum. Yan tarafında duran silahımı da belime taktım. Bir kaç gün sonra silahımı öyle evin her yerinde bırakamayacağım aklıma geldi. Odamda ki komidinin ilk çekmecesine koymam gerekecekti çünkü ben baba olacaktım. Ne kadar küçük olursa olsun bu onu kötü etkileyebilirdi. Bu düşüncelerden Pınarın ağlayarak adımı seslenmesi ile hemen yanına gittim.
"Ben geldim." dedim Geldiğimi anlaması için.
"Gelmeseydin zahmet oldu." demesi ile elinde ki spor ayakkabısını kafama doğru fırlatması bir oldu. Kafamı çevirip attığı ayakkabısına baktım. Arkamı dönüp ayakkabısını alıp önüne diz çöktüm. Ayakkabının bağcıklarını genişletiyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
NEFHA
Teen FictionYüzbaşı Poyraz Ulaş DEMİR Kıdemli Üsteğmen Efil GİRAY Kurgu, gerçek olaylarda ve bilgilerden bağımsızdır. Durumlar, olaylar ve yerler değiştirilerek yazılmıştır. Kurgu gerçekliği tamamıyla yansıtmıyordur.