"Baba!"
"Baba!"
Bağırarak ağlıyordum kasları olan büyük adamın kucağında.Babam orda öylece yatıyordu.Sanki kırmızı çarşaflı bir yatağın üstünde uyuyormuş gibi.Yerler kırmızıydı.Buna kan diyordu annem.
Annem? Annem nerdeydi?
Ağlamaya devam ettim.Büyük adam beni götürüyordu.Ama nereye gidiyorduk bilmiyordum.İstemiyordum.Ben annemi istiyordum.
"Anne!"
"Anne kurtar beni!"
"Hira! Hira uyan kızım hadi Hira!"
Gözlerim açıldı.Yine aynı yatak odası.Yine aynı kabus.Ve yine Selma teyze.Her sabah bu şekilde uyanıyordum.Bu kabuslar gerçekti.Babamı öldürmüşlerdi ve bu eve hapsetmişlerdi beni.Kaç kez kaçsam da fayda etmedi Selim bey'e.Ona Selim amca dememi ne kadar istese de o bir beydi benim için.Babanızı öldürten adama amca diyebilir misiniz ki.
Babamın öldürüldüğü zaman 5 yaşındaydım.17 yaşıma kadar bu evde yaşadım.Beni büyüttüler.Özel, büyük okullara gönderdiler.Güzel kıyafetler aldırdılar.Bunu neden yapıyorlar bilmiyorum ama sanki hayatımın güzel olmasını istiyorlar.
"Al şu suyu iç kızım"
Selma teyze yatağımın yanında ki dünden kalma su bardağını uzatıyordu.Annem rehabilitasyona yattığından beri bana annemi aratmamıştı hiç.Ama yine de ona da kızgındım işte.Babamı öldürdüler.Bana bu kadar iyilik yapmasalar onlardan intikam bile alırdım.
Selma teyzenin elinde ki suyu alıp bir kaç yudum içtim.Ağzımda korkunç bir tat vardı.Bardağı geri komidine koydum.Selma teyze telaşla sordu.
"Biraz daha iyi misin kızım?"
Bana kızım demesi annemi hatırlatıyordu.Böyle seslenmesi hoş değildi.En azından benim açımdan.Her zamanki suratsız tavrımla "Bana kızım deme.Ben senin kızın değilim." Birden suratı düştü.Sıkıntılı suratı ona ters cevap verdiğim için pişman ettirdi beni.Ama geçti.
Selma teyze birden neşelendi ve heyecanlı heyecanlı konuşmaya başladı."Emre ve Emir geliyorlar.Eminim onları özlemişsindir hayatım."Emre ve Emir, Selma teyzeyle Selim beyin oğullarıydı.Okumaya Amerika'ya gitmişlerdi.Bana da orda okuma teklifi sunmuşlardı ama ben istememiştim.Hem zaten onlar orada babalarının işini ilerleteceği için başka eğitimler de alıyorlardı.
Emir capcanlı bir çocuktur.Küçükken ben suratımı asarken o hep gelip beni güldürürdü.Oyun oynardık hep.En azından unuturdum kısa bir süreliğine ailemi.Olmayan ailemi.
Emre.Emreyle Emir kadar konuşmuşluğumuz yoktur.O hep soğuktu.Bizimle arada sırada saklambaç filan oynardı.Bazen de Emirle basketbol oynarlardı.Onun dışında hep odasında olurdu.Ya ders çalışır ya da resim çizerdi.İlgisizliğiyle her zaman ilgi çekmişti Emre.Hem kızlar tarafından hemde erkekler tarafından.
Selma teyze haklıydı.Onları özlemiştim.Onun kadar olmasa da heyecanlanmıştım."Ne zaman geliyorlar?".Ev onlar yokken gerçekten sıkıcıydı.Pardon.Emir olmadan.Zaten Emre'nin yokluğuyla varlığı birdi.Selma teyze soruma sevinmiş olacak ki gülümsedi.Onları özlediğim konusunda haklı çıktığını anladı.
"Akşama burda olurlar herhalde.Sende kalk yüzünü yıka ve kahvaltıya gel hayatım." Kafamı aşağı yukarı onaylarcasına salladım.Selma teyze odadan çıktığında bende örtüyü üzerimde çektim.
●●●●●●
Selam canlar.Çok uzatmıycam.Yeni bölümler haftanın Salı,Perşembe ve Cumartesi günleri gelecek.Bu düzeni bozmamaya çalışacağım söz veeiyorum.Umarım beğenirsiniz...