3.Bölüm

62 8 2
                                    

Gözlerime vuran güneş veya çalan saat uyandırmadı.Kafama ardı ardına vurulan yastık,üstümdeki örtünün çekilmesi ve gıdıklanmayla uyandım.

Gözlerimi zorla açtığımda Emir'i çok kısa bir süre gördüm.Kafama vurduğu yastık ile refleks olarak gözlerimi kapatmıştım çünkü.Yastığı kafamdan çekip tekrar vuracağı sırada uyandığımı farketti ve zaferle elini kaldırarak "Uyandı!" diye bağırdı.

Sol tarafımda olan Emre'yi farkettiğimde heyecanlandım.Hormonlarım bana oyun oynuyordu.Aniden kalktım ve örtümü attıkları yerden alıp geri yattım.Karnımın çevresinde hissettiğim parmaklarla huylandım ve gülmeye başladım.Parmaklar çoğaldığında gülmekten karnıma ağrı girmişti.Üstümde ki örtüyü zorla çektiğim de Emir ve Emre beni gıdıklıyordu ve benimle birlikte onlar da gülüyordu.

Zorla "Yeter!" Diye bağırdığımda durdular.Emir yatağımdan kalktı ve "Hadi bücürük aşağıya gel kahvaltı hazır." dedi.Onay verdiğimi belli ederek mırıldandım.Emir ve Emre odamdan çıktığında bende banyoya doğru paytak paytak yürüdüm.
Banyoda ki işlerimi halledip üstüme dolabımda bulduğum lacivert şortu ve kırmızı tişörtü üstüme giydim.

Aşağıya indiğimde herkes masaya oturmuş kahvaltı ediyorlardı.Selma teyzenin yanında ki yerime geçtim.Tabağımı doldururken televizyonda çıkan haber ile Selim bey okuduğu gazeteyi bırakıp televizyona odaklandı.

Haberde Emre ve Emir'in geldiği haberi veriliyordu.Selim bey haliyle merak ediyordu ne diyeceklerini.Neyse ki gerginlik yaratılacak bir dedikodu çıkmamıştı.Selim bey konuştu.

"Ünal ailesi duymuştur sizin geldiğinizi." Ünal ailesi dediği Selim bey'in ortağı olan Haluk Ünal'ın şımarık ailesiydi.Haluk Ünal'ı bilmiyorum ama karısı Hande görgüsüzün tekiydi.Sürekli zenginlikleriyle övünür ve Selma teyze gibi asil bir kadını sinir ederdi.

Kızları Melis iki kilo makyaj yapar ve sadece bir kaç kumaş parçasıyla gezerdi.Her hafta sevgili değiştirirdi.Oğulları Yiğit kız kardeşine ve annesine göre biraz daha normaldi.Emre ve Emir gitmeden önce bazen buraya misafirliğe gelirlerdi.Emre ve Emir olmayınca evde tek kız olduğum için rahatsızlık çekmiyim diye gelmemişti.

Selim bey konuşmasına devam etti.

"Bu akşam için davet etmezsek ayıp olur.Ayrıca önemli bir konu görüşmeliyim Haluk'la." Emre peçetesiyle ağzını sildikten sonra konuştu.

"Ne önemli konusu baba?" Diye sorduğunda Selim bey "Oğlum bu konu aslında seninle ilgili.Haluk amcan ile işleri iyice bağlamak için sen ve Melis nişanlanmanız gerek." Selim Bey'in söylediğiyle herkes donakalmıştı.Emre konuştu.

"Baba sen ne diyosun! Sırf sizin işleriniz yüzünden ben iğrendiğim bir kızla değil nişanlanmak bir yerde oturup konuşmam bile.Beni buna alet etme!"

Emre gerçekten çok sinirlenmişti ve haklıydı da.Selim bey işlerine ne kadar önem verirse versin daha iyi olsun diye çocuklarını istemedikleri şeylere zorlayamazdı.

"Bana karşı gelemezsin Emre! Sakın bidaha bana bağırma.Akşama iyi hazırlan ve suratını asma.Melis'e de iyi davran."

Selim bey'in itiraz istemez konuşmasına karşı Emre sertçe masadan kalktı ve yukarı çıktı.Selma teyze Selim bey'e döndü.

"Bu da nerden çıktı şimdi Selim? O senin oğlun işte kullandığın dosyan değil."

Selma teyze yine mantıklı konuşmuştu.Selim bey üzgündü bu belliydi ama yine de sinirli davrandı.

"Sen karışma Selma.Bilmediğin şeyler var."

Selim bey cümlesini bitirince ben sandalyemden kalktım ve herkese afiyet olsun dedim.Yukarı çıktığımda odama girerken gözüm Emre'nin odasının kapısına kaydı.Acaba yanına gitse miydim? Kendimi kapısını çalarken bulduğumda artık iş işten geçmişti.

"Kimsin?" Emre içeriden seslenirken bende "Emre benim.Yanına gelebilir miyim?" dedim.

Bir süre sonra "Gelebilirsin" deyince içeri girdim.Yatağında uzanmış müzik dinliyordu.Yanına geçip oturduğumda sebepsizce heyecanlanmıştım.

"Belki bunu umursamayabilirsin belki sanane diyebilirsin belki de haklı bulursun bilmiyorum ama baban ne kadar bu konuda haksız olsa bile seni işine satacak biri değildir.Babalar yapmaz.Gerçi bunu benim soylemem biraz saçma ama filmlerde filan gördüm.Bu işi ilerletmeyeceğini biliyorum.Sadece nişanlı kalırsınız bir süre.Hem belki sende evlenmek istersin.Bence bi fedakarlık yapmalısın."

Bu kadar uzun ve ciddi bir konuşmayı Emre'yle hiç yapmamıştık.Tabii tek izlediği çizgi filmin bölümünü kaçırdığında ona anlattığım zamanlar dışında.

"Sanırım haklısın.Zor olucak ama kabullenmek zorundayım zaten."

Söylediği şeye tebessüm ettim.Yanından kalkıp tam giderken bileğimden tutup kendine çevirdi.

"Hira..."

Neden bana böyle bakıyo olmaz ki ama.Ağzından ismim daha güzeldi.Heyecanlanmıştım.Yine.

"Teşekkür ederim"

Tebessüm ederek bunu söylediğinde bende gülümsedim ve odasından çıktım.

O neydi kız?

SerseriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin