Her zamanki gibi Jisung'un bağırışlarıyla uyandım.
"AMINA KOYDUĞUM KALKSANA!"
Jisung sırf uyanmadığım için çığlık çığlığa bağırıyordu.
"Oruspu evladı bi uyutmadı- LAN SIÇTIM GEÇ KALMIŞIM LAN"
Evet, okula geç kalmıştım zil çoktan çalmıştı. Koşarak dolabımda elime geçen ilk şeyi giydim çantam hazırdı o yüzden çantayı aldığım gibi dışarı çıktım, otobüste kalkmıştı doğal olarak o yüzden koşmak zorunda kaldım, ama birine çarpmıştım. "Hwang Hyunjin" evet ondan hoşlandığım için bana zorbalık yapan kişi.
"Aptal! Önüne baksana."
"Özür diler-"
Tam özür dileyeceğim sırada kendimi yerde buldum. Açıkçası artık alışmıştım. O bana gülüp gitmişti. Bir an kolumda yanma hissi hissettim, kolumu kaldırdığımda taşa düştüğümü fark ettim fakat taş çok keskindi ve kolum kan içindeydi. Canım çok yanıyordu hafiften gözlerim doldu.
"Siktir şimdi sırası mı?"
Umursamam gerekti ve kalkıp hemen koşmaya devam ettim.
-
Hoca tam yok yazarken girmiştim (felix bu riyal mi) bi rahatlama hissi gelmişti ama Hyunjin ve sevgilisi Jeongin bana gülerek bakıyorlardı, çünkü heryerim kandı ve, Hyunjin Jeongin'e Hyunjin'in beni ittirdiğini çoktan söylemişti. Ben neden Hyunjin'den hoşlandığımı hala bilmiyordum. Sonuçta o benim zorbam! Ama aklımdan geçirdiğimde inanılmaz yakışıklı olduğu geliyordu. Dudakları, saçları, elleri, gerçekten çok çekiciydi. Ama beni ona çeken buda değildi. Ve sonunda düşüncelerimi sonlandırıp sırama oturmak aklıma geldi.
Yanlız oturduğum için sıraya yayılmıştım. Ve derste kendimi uyurken buldum
Uyandığım anda tenefüs olmuştu. Yanımda 2 kişi vardı, Jeongin ve Hyunjin.. ikisi bi anda üstüme yumurta ve un atmaya başladılar.
Sınıftaki tüm herkes bize bakıyordu, ben ise artık kendimi tutamayarak;
"Bıktım artık sizden. Ne istiyorsunuz benden? Ne suçum varda hep böyle yapıyorsunuz?"
Jeongin gülerek;
"Çünkü sen benim sevgilime aşık olan bir zavallısın"
Bunu söylerken beni ittirmemeyide unutmamıştı. Hyunjin ise Jeongin'e
"Bebeğim sen bir gidebilir misin?"
Jeongin'in ise yüzü düştü ve Hyunjin'e trip atarak ordan uzaklaştı.
Hyunjin;
"Gel benle"
Artık ağlasam mı tüm sinirimi patlatsam mı bilemiyorum. Gerçekten Hyunjin gerizekalının teki.
"Gel dedim!"
En son kolumu tutarak beni bir yere götürmeye başladı.
Kolumu çekmeye çalıştım ve çalıştığım anda Benim çenemi sertçe tutarak;
"GELECEKSİN DEDİM BAŞKA AÇIKLAMASI YOK!"
Konuşmamayı tercih ettim çünkü artık gerçekten herşeyden yoruldum. Ne bir ailem var, ne beni seven, herkes bana zorbalık yapıyor, nefret ediyor. İntihar etsem mezarıma Jısung'umdan başka hiç bir kimse gelmez.
Hyunjin beni kilitli spor salonuna götürdü, kilitler onun elindeydi ve ve kapıyı yavaşça açtı ve kolumu burakmayarak beni ve kendisini içeri attı;
"Beni bırak artık ben senden nefret ediyorum nefret ben Jeongin'imle mutluyum seninle değil, herkes senden nefret ediyor, iğrenç birisin!"
Felix;