HELLOOOO SONUNDA BEN GELDIM
Bu arada yorum yaparsaniz yazar hanim cok mutlu olup daha hizli yaziyomus bolumleri oyle duydum ben yaniii xjjsjxjsjkxkd
Iyi okumalaaaaarrr <3
.....................
"Anne yemin ederim sevgilim falan değil. Olsa söylemez miydim ben sana? Neden çocuğuna inanmıyosun sen? Çok ayıp gerçekten ya. Cidden sevgili değiliz." Jungkook'a dönmüş ve beni onaylaması için kaş göz işareti yapmaya başlamıştım. O ise pis pis sırıtıyordu.
"Evet efendim Taehyung haklı. Sevgili değiliz biz. Henüz olmadık yani. Ama oğlunuza talibim ben. Kendisi bana şu an karşılık vermiyor ama bence o da aşık olacak. Ben öyle düşünüyorum en azından." Kafa atmak istiyordum bu herife. Jungkook cidden kafayı yedirtecekti bana. Annem hiç inanmayacaktı işte sevgili olmadığımıza.
"Annen bizim çok yakıştığımızı düşünüyor. Ve merak etme inandı sana. Yani sevgili olmadığımıza. Ama çok yakıştırıyor."
Evet biraz rahatlamıştım. En azından annem bana inanmıştı. Ama ben yine istediğim şeyi öğrenememiştim. Annem televizyon izlerken fırsatı değerlendirmiş ve Jungkook'u kolundan tutarak çekiştirmiştim. Tekrar odama geldiğimizde ise o yatağa otururken ben çalışma masasının önündeki sandalyeye oturmuştum.
"Yarım kalan bir konuşmamız vardı. Evet dinliyorum seni. Lütfen söyle artık. Meraktan çatlayacağım şimdi ya." Konu bir kez daha dağılmasın diye hemen konuşmuştum.
"Tamam söyleyeceğim küçük. Ne bu acele? Öğreneceksin zaten. Yani şöyle ki ben dediğim gibi insan değilim. Sadece insan formunda dünyada yaşayan biriyim. Ben aslında bir şeytanım. Yani korkma lütfen benden ama durumlar böyle. Dünyada yaşamak kendi tercihim. Burayı seviyorum."
"Ne?" Evet normal bir insan değildi ama şeytan... Asla beklemediğim bir durumdu normal olarak. Kim karşısındaki insanın şeytan olabileceğini düşünürdü ki zaten. Ne diyeceğimi bilemiyordum. Ve açıkçası korkmuştum. Gerçek görüntüsü bile değildi şu an gördüğüm vücut. Neye benziyordu acaba?
"Görmek istemezsin o hâlimi. Düşünme boşver. Korkma benden küçük. Sana asla zarar vermem. Ya da sevdiklerine asla zarar gelmez benden. Lütfen korkma benden ya. Lütfen..." Sesi sonlara doğru biraz kısılmıştı.
"Korkmuyorum ki zaten ya. Hem sadece merak ettim ama evet görmek istemem yani o hâlini" Korkuyordum. Aksini söylesem bile doğru olan buydu. O da biliyordu ama dediğime inanmasını isterdim.
"Ben şimdi gidiyorum. Daha sonra tekrar görüşürüz. Yani istersen sende. İste ama lütfen tamam mı?" Aşkına inanmamam imkansızdı. Cidden sevdiği ortadaydı. Ama yine de korkup korkmamak elimde değildi. Yoksa kim kendine aşık birinden korkmak isterdi ki?
"Merak etme. İsterim tabii. Görüşürüz daha sonra. Sadece biraz sindirmeme izin ver olur mu?" En azından bir süre sonra kendimi bu düşünceye alıştırmış olurum diye düşünüyordum.
"Tabii ki olur. İstediğin zaman söyle bana. Gelip alayım seni. Çok mahrum bırakma ama beni senden." Gülümseyerek kafa sallamıştım. O ise ayaklanmış ve kapıya doğru yürümeye başlamıştı. Odamdan çıkıp dış kapının önüne geldiğimiz zaman annem görmüş ve bize gülümsemişti.
"Jungkook, gidiyor musun oğlum? Otursaydın biraz daha." Annem konuşurken yanımıza gelmişti. Şu an üçümüz kapının önünde dikiliyorduk.
"Yok efendim gideyim artık ben. Teşekkür ederim. Bir gün sizde beraber benim evime gelin lütfen ziyarete. Çok isterim gerçekten." Çok kibardı cidden. Annem baya sevmişti onu. İyi anlaşacakları belliydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Devil? umm maybe /Taekook
Fanfiction"Arkadaşının zoruyla gittiği falcıda bir anda her şey değişmişti onun için." ~Texting Yan shipler Namjin Yoonmin