12.bölüm

20 2 4
                                    

BEN GELDIM CANLARIM

Sonunda bitirebildjm bolumuu yaaa

Fikirlerinizi belirtmeyi unutmayinnnnn

Iyi okumalaaaarrrr <3

...................

Herkesten önce uyanıp kahvaltı hazırlamaya başlamıştım. Yoongi ve Jungkook hâlâ öküz gibi uyuyordu. O kadar ses çıkarmıştım ama ikisinin de ruhu duymamıştı. Söylene söylene hazırlamayı bitirmiştim. Evet kendi isteğimle hazırlamaya başlayıp yardım etmedikleri için söyleniyordum. Bence haklıydım.

Sonunda hazırlığım tamamen bittiğinde onları uyandırmaya gittim. Önce Yoongi'nin yanına gitmiştim. Ne kadar seslenip dürtsemde uyanmıyordu. Bir ara nefesini kontrol etmeyi bile düşünmüştüm.

"Lan nasıl uyanmazsınız hâlâ yaa? Yoongi o kadar seslendim kalksana. Öldün mü amına koyayım, bu nasıl uyku?"

Ben söylenirken telefonu çalmıştı. Asla beklemediğim bir şekilde Yoongi uyanmıştı bu sese. Gerçekten hayretler içerisindeydim şu anda.

"Oha Jimin arıyo. Al şu telefonu fırlat çabuk bir yerlere. Yok et bunu. Şu an açamam olmaz hayır."

"Hassiktir lan. Ben onları unutup dün gece post attım. Uyuyoruz demiştik. Ve neler neler oldu haberleri yok. Bir bahane bulsan iyi edersin."

Yoongi tekrar kafasını yastığa koyacağı sırada yastığını çalmıştım. Kalkması gerekiyordu sonuçta. Onunla uğraşmayı bırakıp Jungkook'un yanına adımladım. Şimdi uyanma sırası ondaydı.

"Jungkook hemen şu an uyanmazsan anneme senin uyuşturucu kaçakçısı olduğunu söylerim ve beni bir daha seninle görüştürmez. Beni bir daha görmek istemi-"

"Günaydın yavrum." Daha lafımı tamamlayamadan uyanmıştı. Oha resmen aşıktı bana. Tamam kendi bunu söylemişti ama olsun.

"Size kahvaltı hazırladım ama öküz gibi uyuyosunuz. Bir ara tavayı düşürdüm. Baya yüksek ses çıktı ama sizde yine tık yoktu. Ölüm uykusuna mı yatıyosunuz? Bu neydi böyle ya?"

"Güzelim saat çok erken değil mi sence de bunun için? Hani sabaha doğru geldik ya eve. Biraz daha uyusaydık keşke. Dinlenseydin güzelce."

"Jungkook saat dört olacak neredeyse. Hemde öğlen dört. Daha ne kadar beklemem lazımdı erken olmaması için?"

"Oha oldu mu o kadar ya? Daha erken sanıyodum ben." Jungkook konuşmayı bitirdiği zaman kalkıp yüzünü yıkamaya gitmişti. Bende tekrar mutfağa gittim. Yoongi oturmuş bizi bekliyordu ve sanırım hayatı sorguluyordu.

"Jimin'in küfür içerikli mesajlarına maruz kaldım. Bir ara top gibi yuvarlayarak sikiyodu beni. Ben bir süre yaşamak istemiyorum. Zaten eve dönünce Jimin tarafından yaşamıma son verilicek. Bırakın son saatlerimi huzurla geçireyim."

"Jungkook seni korur güçlü kollarıyla merak etme sen. Korursun dimi Jungkookcuğum?" Mutfağa giren Jungkook'a hemen bir soru yöneltmiştim.

"Korumam. Kılımı kıpırdatmam bunun için. Sinirimi bozdu zaten gece benim. Oturur keyifle izlerim bu yavşağın acı çekmesini." Pis pis gülüyordu. Yardım ederdi biliyordum ama inadına yapmam diyordu.

"Taehyung'un ırzına geçmene izin veremezdim enişte bozuntusu. Bir daha olsa bir daha basardım sizi. Kusura bakma Taehyung ama bundan yardım isteyeceğime gider onurumla dayak yerim daha iyi. Bak bak nası sırıtıyo piç."

İkisininde kafasına birer tane geçirmiştim çünkü beni sinir ediyorlardı. İyi anlaşmaları gerekiyordu. Eğer Yoongi kankim Jungkook ile iyi anlaşamazsa aşkımı kalbime gömmek zorunda kalabilirim(şaka).

Devil? umm maybe /TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin