Bugün günlerden pazartesiydi. Gece ve Güneş okula gitmişti. Bende odalarını toplamaya karar verdim. Odalarına gittiğimde masalarında bir defter vardı defterin içine baktım.
Defterin içinde ortaokul zamanımdan kalma fotoğraflar vardı. Fotoğraflara baktım. İçeriye bir an da Onur girdi.
"Zeynep, ne oldu? gözlerin dolmuş."
"Ortaokul zamanındaki fotoğraflarımı buldum da biraz hüzünlendim." Yanıma oturdu ve fotoğraflara baktı.
Hayır! Abim ile olan fotoğrafım. Umarım bu kim diye sormaz...
"Burda ne yapıyorsun ?"
"Ah, burda Hatay'da santranç turnuvasındayım yarı finale kalmıştım. Hatta madalyam bile vardı."Sonra gözleri abim ile fotoğrafıma kaydı ve umarım söylemez dediğim şeyi söyledi;
"Bu kim ?" Gerçeği söylemeliydim. Ondan saklamazdım ve de saklayamazdım.
"Abim, askere gönderirken." Bana biraz abinden bahsedermisin?" Başımı salladım ve konuşmaya başladım :
"Abimin en büyük hayali asker olmaktı. On yaşından beri bunun hayalini kurmuştu. Aradan on yıl geçti, yirmi yaşına geldi. O zamanlar ben 11 yaşındaydım. Abimi otogara kadar bırakmıştık. 6 ayda bir beni ziyaret edeceğine söz vermişti. Ertesi gün haber başlıklarına baktık." Sesim artık titreyerek çıkıyordu.
"Haber başlıklarından birinde şu yazıyordu,
Askerleri götüren otobüs kaza yaptı haberin fotoğrafındaki otobüsde abimi götüren otobüsdü... bir ay okula gitmedim iki hafta da odamdan çıkmadım. Sürekli ağladım."Abim ölmedi, ölmesin lütfen." Derdim. Bir yıl boyunca sürekli halisünasyonlar gördüm. Tıpkı senin altı ay gidişindeki gibi, heryerde abimi görüyordum. Hatta bazen peşinden gidiyordum, bu şekilde tam dört kez kayboldum sokaklarda. Annem bana abimin uzun bir yolculuğa çıktığını söylüyordu. Sadece beni sakinleştirmek ve daha fazla kaybolmamam için. Eğer yanlış hatırlamıyorsam, abim siyah kıvırcık saçlıydı uzun boyluydu ve gözleri koyu kahverengiydi. Yüzünde çiller vardı. Ona abim! dememi çok severdi... Abim öldüğünde 2 gün yas tuttum."Sonra konuşmaktan yorulmuş bir şekilde başımı Onur'un omzuna yasladım. Gözlerim kapanıp kapanıp duruyordu. En son uyku ile uyanıklık arasında gidiyordum. Belimde ve bacaklarımda birer el hissettim. Yumuşak bir yere bırakıldım. Üzerimi biri örttü ve odadan kapıyı kapatıp çıktı. Uyanık kalmaya daha fazla dayanamayan gözlerimi kapattım.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Şunu söyleyeyim, bu bölümü yazarken kendi korkularımdan da ilham aldım.
Ender hala ölmediyse ölmesi dileğiyle görüşürüz!