7. bölüm

356 9 6
                                    

(ZEYNEP'TEN) Cuma günü/saat 12:36

Onur ile okul bahçesinde Gece ile Güneş'i bekliyorduk. Telefonumu çıkartıp saate saate baktım, saat 12:36'ydı. 4 dakika sonra zil çalacaktı. Gece ile Güneşin3sınıftaki hallerini tahmin ediyordum. Muhtemelen yine yarışarak çıkacaklardı.

Tam o sırada zil çaldı. Sınıfları 1. katta olduğu için diğer sınıflardan erken çıkıyorlardı. Gece bizi gördü. Güneş'in kolunu dürtüp bizi gösterdi. Güneş başını salladı ve yanımıza geldiler.

Önce bana, sonra da Onur'a sarıldılar. Ardından kaldırımda yürümeye başladık. Yolda yürürken Gece bana bi şeyler anlatıyordu.

"Anne, yarın festival varmış, okulda söylediler. Bizde gidebilirmiyiz festivale ?" Diye sordu. İçten içten şöyle düşünüyordum.

İstanbul'daki hangi festivali diyor? 

"Evet anne, lütfen gidebilirmiyiz ? Portakal festivali yapacaklarmış." Dedi Güneş, şimdi hatırlamıştım. En son küçükken gitmiştim. Hatta portakallardan bir tanesini çalmıştım !

"Bilmem..." dedim mırıldanarak. Sonra lafa Onur atladı.

"Gideriz tabii, hatta amcanları da alalım, onlarda gelsinler!" Gece ile Güneş'in yüzlerinde mutluluk ile umut belirdi.

"Yaşasın ! İlk defa bir festivale gideceğiz!"

(Yazarın notu: Hatay'da çok her sene portakal festivali olur.)

Başımı salladım. Uzun bir aradan sonra bende ilk defa gidecektim.

"Biliyormusun Güneş, bende hayatımda hiç gitmedim!" Aslında gitmişti. Uyduruyordu sadece.

"Gerçekten mi? Okulda bize öğretmenimiz bahsetmişti, festivallerde akşamlara özel şeylerde varmış..." Diye konuşmaya devam etti Güneş.

Bu şekilde konuşarak eve vardık. Gece ile Güneş direk odalarına gittiler. Anlaşılan okulda fazla yorulmuşlardı,  taş taşımış kadar !

Bende odamıza giderken Onur 'da peşimden geliyordu. Odanın içine girdiğim zaman önce perdeleri kapattım. İçeri gözükmesin diye zaten tül çekiliydi ama güvenememiştim.

Perdeleri kapatıp arkamı döndüğüm zaman içeriye Onur girdi.

Kapıyı kapattı ve bana doğru birkaç adım attı. Beni belimden sıkıca kavradı. Yüzünü yavaşça bana yaklaştırdı. O yaklaştırdıkça ben çekiyordum kendimi.  Gülme hevesi geliyordu ama kendimi tutuyordum.

En son dudaklarını dudaklarıma yavaşça değdirdi. Sonra geri çekti. Ardından tekrar tekrar birkaç kez değdirdi. Sonra beni istemeye istemeye bıraktı. Ve benden ayrıldı. Arkasını dönüp dolabı açtı. Ve birkaç kıyafet alıp giymeye başladı. Bakmıyordum, seslerden anlaşılıyordu.

(...)

Odadan çıktım, çocukların odasına gittim. Yataklarında yatıyorlardı. Yanlarına gittim

"Eee bana kim anlatacak bugün okulda nr yaptıklarını?" Diye sordum

"Ben!"
"Ben!" Gece ve Güneş birbirlerine baktılar.

"Biriniz anlatsın. Veya biriniz birazını biriniz de birazını anlatsın." Dedim gülerek. Bir yandan da kahkahalar atıyordum. Başlarını salladılar, sonra Gece konuşmaya başladı. Ardından Güneş konuştu.

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

Şunu ilk olarak söyleyeceğim, bu bölümde asko kusko (iman kelimesinin sansürlü hali) kısım yazmamı @melike_official istedi (takip de edin) Ender hala ölmediyse ölmesi dileğiyle görüşürüz!

Kelime sayısı: 386

KARANTİNA 7 || TAMAMLANDIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin