İkinci Bölüm

4.9K 267 27
                                    

Selam aşkolar! Yeni bölümm:)

Başlamadan oy ve bol bol yorum lütfen.

***

Duygu ve Samet ile uyumuş ola Gökçe erkenden uyanmıştı.

Kısa bir süre Duygu ve Samet'i incelerken, hafiften dağılmış sarı saçları ve güzel gözleriyle Samet'in yeni çıkmış sakallarına dokunuyordu.

Dudaklarını hafif büzerken elini dahada babasının yüzüne atmıştı.

Aynı zamanda abilerinin Samet'e baba dediğini duyduğu için aniden oda söylemek istemişti.

"Babaaaaaa! Babağğ!" Diyerek bağırdığında Samet yataktan nasıl kalktığını anlamamıştı.

Diğer yandan hafif uyku mahrumluğuyla kafasını kaldırmıştı Duygu.

"Kim baba dedi?" Diyen Samet anlamak istercesine etrafa bakıyordu. Duygu onun bu haline gülerken yatakta oturmuş olan küçük kızına bakıyordu.

"Annneeğğğ!" Diyerek bu sefer çığlıkla annesinin üzerine yaslanan Gökçe, gülerek babasına bakıyordu.

"Söyle güzel kızım." Diyen Duygu kızına içi gidermişcesine bakıyordu. Fazla güzeldi.

"Baba uyaydı (baba uyandı)" dediğinde Samet bu sefer heyecanla Gökçe'nin belinden tutarak kendine çekti.

"Ne dedin bakayım sen bir daha söyle." Dediğinde Gökçe dudaklarını büzerek kafasını hafif Samet'in boynuna gömdü. Diğer yandan eli de babasının sakallarındaydı.

"Babaaa." Derken huysuzca Samet'in de onu kucaklamasını bekledi Gökçe.

Samet parlayan gözlerle kızını iyice kendine çekip kucaklarken, kollarının arasında ki küçük bebeğine bakıyordu.

Kafayı yiyecekti çünkü Gökçe çok tatlıydı. Hemen şuan onu ısırabilirdi.

Gülerek kızına ve kocasına bakan Duygu fazlasıyla mutluydu. Her sabah böyle uyanmak istiyordu.

Samet kızını sevmeye başlarken aniden odanın kapısı tıklatılmıştı.

"Anne ve babacığımız acaba artık kalksanız da küçük bebeğimizi bize mi verseniz?" Diyen Barış ile Duygu hafif kıkırdadı.

Aynı zamanda Samet de kaşlarını çatmıştı.

"Kızımı size vermek ha?" Derken sesinde büyük bir alay vardı. Babasının kız kardeşlerini göndermeyeceklerini anladıklarında, bu sefer Gökçe duyar diye bağırmışlardı.

"Ne Enes, Gökçe'ye karpuzlu jelibon mu almış." Diyen Savaş ile Gökçe hızla babasının kollarında dikleşti.

Kapıya gitmek için yataktan çıkmaya çalışan kız ile Duygu kahkaha atarken Samet bozulmuş gibiydi.

"Kapujjjj! Hayni neyede? (Karpuz! Hani nerede?)" Diyerek paytak adımlarla kapıya gelen Gökçe hemen kapıyı açmayı başarmış. Dışarıda onu bekleyen abilerini görmüştü.

"Sayaş! Haydi kapuj yiyelim! (Savaş! Hadi karpuz yiyelim!) " diyen Gökçe ile Savaş gülerek küçük kızı hemen kucaklamıştı.

Aynı zamanda yanaklarından öpüyordu.

"Benim güzelim erkenden uyanmış mı? Karpuz da yiyeceğiz ama ilk kahvaltı etmemiz lazım birtanem daha sonra karpuz yiyeceğiz." Dediğinde dikkatle onu dinleyen Gökçenin burnuna hafif dokunmuştu.

Abisini onaylayarak kafasını Barışa çeviren Gökçe konuşmuştu.

"Güyaydınnnn!" Derken Barışa bakıyordu. Barış gülerek Gökçeye bakarken hemen yanağından öpmüştü.

"Günaydınnn Gökçe hanım." Dediğinde Gökçe, Savaşın kucağından inerek ikisine bakmıştı.

"Meyiçin odaşı neyde? (Meriçin odası nerde?) " dediğinde ikizler gülerek karşı tarafı göstermişti. Gökçe hızla oraya ilerlerken, çorap olmayan ayaklarını yere vurmasıyla sesler geliyordu.

Gökçe,

Meriç'in odasının kapısı hafif aralıkken içeriye giren Gökçe, kendi kendine kıkırdayarak yatağa yaklaşmıştı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Meriç'in odasının kapısı hafif aralıkken içeriye giren Gökçe, kendi kendine kıkırdayarak yatağa yaklaşmıştı.

Abisinin yatağına doğru geldiğinde zar zor tırmanırken yatağın ucunda durmuştu.

Üzerinde hiçbir şey olmayan, altında da gri bir eşofman ile uyuyan Meriç ile Gökçe hafif beklemiş daha sonra dikkatlice abisine yaklaşmıştı.

"Meyiççççç!" Diyerek kollarını ona sarmaya çalışan Gökçe bir yandan kahkahalar ile gülüyordu.

Meriç uyandığını belli etmemeye çalışarak onu uyandırmaya çalışan küçük kardeşini yiyecek gibiydi.

"Meyiççç! Haydi uyannn! Bey geydimmm!" Dediğinde Meriç aniden gülerek hızla Gökçeyi kendine çekmişti.

Gökçe gülmeye başlarken, Meriç kafasını Gökçe'nin boyun girintisine sokmuş. Gülerek öpücükler bırakıyordu.

Gıdıklandığı için kahkahalarla gülen Gökçe'nin güzel sesi tüm evi canlandırıyordu.

"Yetey meyiççç!" Diyen Gökçe ile Meriç kardeşini kucağına çekerek yerinde dikleşmişti.

"Yeter demek ha? Küçük hanım siz abinizi uyandırmaya mı geldiniz?" Dediğinde Gökçe hafif düşündü. Aynı zamanda dediği şey tüm Savaş, Barış ve Enesin odaya dalmasıyla daha da patladı.

"Eveyt abiyi uyandıymaya geydim ben!" (Evet abiyi uyandırmaya geldim ben!") Dediğinde aynı anda herkesin ağzından tek bir şey çıkmıştı.

"Abi mi?!"

***

Evet bölüm sonuuu! Nasıldı?

Oy ve yorum yapmayı unutmayın:))

GÖKÇEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin