❝ so call out my name ❞
jeonginin attığı konuma nasıl gittiğimi gerçekten hatırlamıyorum.çünkü hoşlandığım kişi şuan sarhoş ve beni istiyor,hani bunu düşünmek bile aklımı kaybetmeme yetiyor.
arabayı park ederken karşımda ki duvarda onu gördüm.kırmızı ekoseli eteği,beyaz tişörtü vardı.çocuk gibi kollarını kavuşturmuştu,yere bakıyordu.
diğer iki yanında felix ve jeongin vardı.arabadan çıkıp koşar adım yanlarına gittim.jeongin beni görür görmez derin bir nefes aldı."sonunda geldin ya minho hyung" ardından jisungu dürttü."bak lan bak iki saattir sırf onun için bizi deli ettiğin adam geldi."
jisung başını kaldırıp bana baktı.gerçektende gelmiş,diye düşündü.koşarak gelip boynuma sardı ellerini,kısa süre içinde belinde ellerim yer edinmişti.
"gelin hadi" dedim jeongin ve felix'e baş işaretiyle arabayı gösterirken."bırakayım sizi." sonuçta saat gece üç civarlarıydı ve barlar sokağının tam ortasındayım.
ilk önce felix ve jeongin'i felix'in evine bıraktık,daha sonrasında zaten bildiğim eve doğru sürmeye başladım arabayı."şey" dedi jisung parmaklarıyla oynarken."benimle kalır mısın bugün?" bu fikiri kaçırır mıydım?asla."olur" dedim."kalırım seninle."
gülümsedi şirince bana."teşekkür ederim" daha fazlada konuşmadık zaten arabada.dışarı çıktığımda gidip jisung'un kapısını açtım,beline ellerimi sardım.zaten yarı uyukluyordu jisungda,başını omzuma yaslayarak kendini bana bıraktı.
ceplerinden birinde anahtarı buldum,evini açtım.odasında ki yatağına bıraktığımda direkt yastığına sarılıp uyumaya başladı.uyandırmak istemesemde dürttüm onu."ben çıkıyorum odadan,kalkta üstünü giyin sen" mızmızlandı şirince."olmaz!uykum var." koltuk altlarından tutarak doğrulmasını sağladım."hadi güzelim,uğraştırma beni"
ona dediğim kelimeyle gözleri büyümüş,yataktan zıplayarak kalkmıştı."tamamdır!" ona gülümseyip odadan çıktım,mutfağa gidip oyalanırken bir süre sonra yeniden gittim yanına.
siyah şort,mor tişörtü ve dağılmış sarı saçlarıyla çok tatlı görünüyordu.beni odanın kapısında görünce hevesle ellerini gelmem için salladı."minhos!gelsene bir" yatağın ucunda oturuyordu,yanına gidip yüzüne doğru eğildim.
ve bir anda dudağıma tüy kadar hafif bir öpücük verip geri çekildi.
donup kalmış halima gülümsedi.kıkırdayarak yatağa uzandı.gülümsedim."öyle kolay kaçamazsınız beyefendi." jisungda gözleri kapalı gülümsedi."hadi ya,öyle mi?"
bir anda onu gıdıklamaya başlamamla kıkırdayarak gözlerini açtı,bende kahkaha attım onun bu tatlı hallerine.o yatakta doğrulduğunda bende yatağa oturdum ve onu kendime çektim.
zaten ne yapacağımı anlamıştı ki,gözlerini kapatıp daha da yaklaşmış,iki yana açık bacaklarımın arasına girmişti.
onu bekletmek gibi amacım yoktu,bende kırmızının en güzel tonu dudaklarına uzanıp uzun bir öpücük bahşettim ona.
ayrıldığımızda alınlarımızı birbirine yasladı.bir elimi yanağına koyup yavaşça okşamaya başladım."uyuyalım o zaman?" dedi başını yana yatırarak."uyuyalım." dedim bende.sevdiğimle uyumak gibisi yoktu zaten.yanağıma hafif bir öpücük bırakıp utanarak arkasına döndü.bende beline sarıldım onu göğsüme bastırarak.
kaç yıllık hayatımızda,kesinlikle çektiğimiz en güzel uyku buydu.
&
AGLİYİM Mİ SUNLARİN BEBİSLİGE BAKİN 😭😭😭😭
ŞİMDİ OKUDUĞUN
call out my name ✓
Fanficminsung,tamamlandı. jisung etek giyerken perdeyi açıp almamı söyleyen adam tam karşımızda edebiyat hocası olarak duruyor suan