7🌟

398 34 6
                                    

Slm uzn bölm (950 kelme)
Hastaım hala.(1,5 ay oldu😔)

Chan-Jeongin

Chan
Hazırlan

Jeongin
Neden

Chan
Yürüyüşe gidiyoruz

Jeongin
kimle

Chan
Minho abinler ben sen seungmin changbin falan

Jeongin
Abicim taksit taksit anlatmasana
Nereye kimle ne icin gidiyoruz

Chan
Tepemin tasını attırma yürü giyin
Minhonun kardeşleriyle takılırsın sen seungmin de geliyor

Jeongin
Yok
Ya da dur var

Chan
3 dakikan var seungminide al aşağıya gel valla bırakır giderim seni

Jeongin
Oha

Chan
İki buçuk dakikan kaldı

Jeongin
Dur
Tamsm geldim

"İçelim!"

"Çocuklar varken mi?"

"Sanarsın beş yaşındalar da hiç içmemişler. N'olacak içelim gitsin"

"İyi, ama ben girmem tekele. Sevmiyorum."

"Hyunjin ve Jeongin gider. Jeongin!" Jeongin ona seslenilmesiyle elindeki telefondan gözlerini ayırdı. "Efendim Changbin abi?" Chan cüzdanını göğsünde yatan sevgilisini rahatsız etmeden ceketinin cebinden çıkardı. İçinden kredi kartını çıkarıp uzattı. "Al şunu, iki üç bira al gel." Changbin anında atılarak "Üç bira kime yetecek oğlum. Kaç kişiyiz? Bir, iki..." Gözlerini kısıp diğer tarafta oturanları da saydı. "Sekiz, hatta dokuz bira kapın gelin. Hadi koçlarım."

"Kimle gideyim?"

"Hyunjin ile. Başka reşit mi var lan aranızda?" Hyunjin adını duymasıyla kaşlarını çatıp aniden o tarafa döndü. "Tekele gidiyorsunuz kalk." Minho her ne kadar rahatsız olsa da bu sıralar arası iyi olan kardeşiyle arasını bozmak istemiyordu. Tekelede Jeongin'i tek göndermek içine sinmiyordu. Sevgilisine daha çok sokulurken iç çekti. "Tamamdır. Abi, biz içiyor muyuz?"

"İç, içiyorsan." Anlamsız bakışlarını abisinin üzerinde gezdirdi gözlüklü olan. "Yıldıza sor o da istiyorsa alın yoksa boşuna almayın." Abisi iyi miydi şuan?

"Alın, alın ben içerim." Chan eliyle zorlanmadan Changbin'in kafasına vurduğunda Yongbok ise kafasını sallayarak cevap sırasının kendine geldiğini anlayarak cevapladı "Yok ben içmeyeceğim" ve Jisung'a anlattığı şeye devam etti. Hızlı hızlı konuşuyor yerinde duramadan ellerini hareket ettiriyordu. "İsterse ben veririm zaten." dedi ve elini hala yerde oturan Jeongin sırtına hızlıca indirdi Hyunjin gülerek. Bundan zevk aldığı çok belliydi.

"Hadi kalkda gidelim, koçum benim"

"Ananın-" Sözünü devam ettirmeden ayağa kalktı ve Hyunjin'in arkasından yürümeye başladı. Abisinin uzattığı kartı aldı unutmadan. Her ne kadar Hyunjin ile tek kalmak istemesede söyleneni yapıp Hyunjin'in yanına geçti. "Hoşlanıyor musun la Yıldız'dan?" Önünde ki taşa vurarak konuştu Hyunjin. Bu konudan haz etmediği belliydi. Jeongin ise soruyu duyduğu ve orada kendisinden başka biri olmadığı için üstüne de alındı, ama cevaplamadı. Tuzak soru olabilirdi. "Ben ciddiyim Jeongin. Eğer Yıldız'ı üzmeyeceksen, benim diyecek bir şeyim yok. Tabii o da seni istiyorsa. O yüzden bana yamyamışım gibi bakmayı kessen iyi olur yani kanka." Jeongin'de diğer oğlan gibi  yerdeki taşlara vurmaya başladı ve güldü. Ellerini cebine koydu. "Daha yeni bir ilişkim bitti. Haberin olsun yani. Bana izin vermemen için bir sebep daha."

Killshot •Jeonglix•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin