8🌟

379 38 9
                                    

Trabzon=61😆
Çokmalmözr😔

"Abim gelsin şikayet edicem lan seni. Böyle refekatçı mı olur. Uzaklaş. Yardım! Help!"

Hyunjin, Jeongin'in kısıtlı hareketleri ile ondan uzaklaşmaya ve kaçmaya çalışmasına tekrar güldü bu yarım saat içerisinde. Jeongin geldiğinde ilk önce ilkel yöntemlerle ne olduğuna bakılmış ardından röntgen çekilmişti. Zaten önceden kırılmış -yakın zamanlarda Jeongin'in girdiği herhangi bir kavgada- olan zayıf kemik üstüne fazla yük alınca gene dayanamamış kırılmıştı. Ayağı ise düşerken kendine çelme taktığı için ters dönmüştü bu yüzden bileği kısa süreli ağrıyordu.

"Jeongin! Ay yavrum iyi misin?"

Hızla içeri giren orta yaşlı kadına baktı Hyunjin. Oldukça güzel kadın kesinlikle Chan'a benziyordu, bu yüzden bu kadının Jeongi'nin annesi olduğuna anında anlamıştı. Kendisine dönen kadına gülümsedikten sonra hızlıca eğildi.

"Merhaba oğlum. Ben Bang Arin, memnun oldum. Sen?"

"Hyunjin. Lee Hyunjin efendim."

"Adında aynı senin gibi çok güzel yavrum, sen şu Jeongin'in hep anlattığı sevgilisi misin yoksa?"

"Hayır, anne yuh! Ben bakmam bu ayıya ıyy."

"Neyim varmış lan? Ay, niye öyle diyorsun Jeongin arkadaşım"

Sahte olduğu belli olan gülümsemesiyle kendini düzeltti Hyunjin. Kendinden yaşça büyük insanların yanında daha saygılı olmaya çalışıyordu ve genellikle de öyleydi. Sonuçta onların gözünde kötü biri olmak istemezdi değil mi? "Anne? Bizden erken nasıl geldin?" Aniden açılan kapı ve kapının arkasındaki altı kişiye ve konuşan Chan'a içerideki üç kişi şaşkınlıkla baktı.

"Ayy Minho yavrum, ne kadar özlemişim seni! Gel bir seveyim." Uzun zamandır görmediği oğlunu atlamış ve gene uzun zamandır görnediği üçüncü oğluna -yani damadına- gitmişti Bayan Bang. Chan ihanetle kaşlarını kaldırıp ağzını açtı. Herkes gülmemek için kendini sıktığında da kaldırdığı kaşlarını çattı. "Herkesin sevgilimi benden çok sevmesi şakadır umarım."

"Konuşma sen, ben verdim sana sevgimi yirmi yıl, iki yılda bu oğlumu seveyim ne var."

"Ben kapı mandalı mıyım?"

Odaya yeni giren herkes Jeongin'in sesini duymasıyla oraya döndü. Yatakta bir eli alçıda bir ayağı hafif yukarıda yatan Jeongin'e herkes şakınlıkla baktı ve ardından kıkırtılar yükseldi.

"Oha, iyi misin lan, bu ne hal?"

"Ha ha ha ne kadar komik gülün siz."

Hyunjin ise herkes Jeongin'e gülerken artık yorulduğı için küçük bir kıkırtı harici oynatamadı yüzünü. Odadakiler ilgilerini tamamen yatakta yatan oğlana verdiklerinde ise hafif açık olan kapıdan sessizce sıyrılarak kaçtı boğucu yerden. Hastanenin sigara içmek için ayrılan yerine yürürken arkasından kimin geldiğini biliyordu. Bu yüzden onu takip etmesine izin verdi en yakın arkadaşının. Sonunda durup duvara yaslandığında arkadaşının yanına gelmesini beklerken yaktı sigarasını.

"Hyunjin, çok korktum oğlum. Tamam şakasına diyoruz alalım kellesini diye ama. Off her neyse ben sana bişi oldu sandım geri zekalı. Arayıp söyleyemez misin? 'Jeongin yere düştü onu hastaneye götürüyorum' diye."

Killshot •Jeonglix•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin